ZENGİN DAĞIDIR




Esenkapı kedileri 1978 ile 1987 yılları arasında, yıldız, genç ve A takımlarımızda top koşturan Zengin Dağıdır abilerini özellikle güçlü bacaklarıyla orta sahadan salladığı bazukaların rakip fileleri havalandırmasıyla hatırlıyorlar bugün. Bir de ikinci ligin güçlü temsilcisi Bandırma’yı 1986-87 mevsimindeki mucizevi eleyişimiz ile.
 
ZD 6 Aralık 1968 doğumlu. Yaşamının ilk 28 senesi boyunca, doğum gününde, batmayan, batmamakta, direnen Sanat Güneşimiz Zeki Müren (1931-1996) ile kimbilir belki de aynı anda üflemiş çilekli doğum günü pastasının mumlarını!
 
Menekşe Anne ev hanımı, 2001 yılında aramızdan ayrılan Mustafa Baba ise Aksu Fabrikası’nda emekçiymiş. Dört kardeşler, biri kız, üç erkek.
 
Beşiktaş Fulya’da gezegene gözlerini açan ZD beş sene Beşiktaş’ın deniz havasını kokladıktan sonra, aile rotayı Bakırköy’e çevirmiş, iki yıl da burada geçmiş. ZD son kırk yıldır Çapa’da.
 
Bakırköy Atatürk Öğrenci İlköğretim Okulu ve Fatih Gazi İlköğretim Okulu ZD’ın kısa süren mektep hayatında alfabeyi söktüğü kurumlar. Sonra Küçük Zengin iş hayatının kollarına atılarak, sahici hayatı seçmiş, erken yola koyulmuş.
 
ZD bir Çukurbostan çocuğu. Futbola aşıkmış küçüklüğünden beri; belki de bu kutsal futbolcu tarlasıyla burun buruna olduğu için. Ahmet Vefik Paşa Caddesi oldukça yakın çünkü Çukurbostan’a. Çocukken futbol topuyla birlikte yatıp uyurmuş. Okul çıkışlarında ise hemen giysilerini fora edip sahaya koşarmış top tepmek için.
 
ZD’ın futbolla ciddi tanışması Altınok kulübünde. İlk top eğitimini Hakkı Baba’dan almış. Ama gelişmesinde bizim emektarımız Rıdvan Şumlulu’nun emeği büyük. Şumlulu onu top oynarken görüp beğenmiş, annesini alıp notere gitmesini, minikler takımına yazılması için izin vermesini istemiş. Böylece Kahverengi kavuniçi forma ile tanışmış ZD. Sene 1978. İlkin minikler, sonra yıldızlar, ardından gençler derken yıllarca formamızı teriyle ıslatmış. Atilla Hocasından, Enver Tuna’dan çok şey öğrenmiş. Hayırla anıyor bu isimleri bugün.
 
O günlerden en unutulmaz anısı Eyüp Stadı’nda oynadığımız Yeşilköy genç takımlar maçından. Galatasaray’ın başarılı orta sahası Suat’ın da Yeşilköy  kadrosunda yer aldığı maçta, ZD, kankası Derviş Ay’ın taç atışından aldığı topu, orta sahadan mermi gibi bir şutla rakip ağlara gömüşünü, bir farklı yenilgiden beraberliğe yükselmemizi büyük bir neşeyle hatırlıyor.
 
Bir başka anısı da 1987 senesinden. Üçüncü ligde tutunamayarak amatöre düştüğümüz bu mevsim, ikinci ligin başarılı takımı Bandırma ile oynanan kupa maçı bu. İlkin Ömer Ali’ye verdiği pasla 2-2’lik beraberliği yakalamamızı sağlayan genç oyuncu, penaltılara kalan mücadelede attığımız beş penaltıdan birini de üstlenerek karşıt ağları  dövdüğünü yine gülümseyerek anımsıyor.
 
ZD 1987-88 mevsimini Sakarya Hendek’te geçirdikten sonra vatani hizmetin yolunu tutmuş. Acemilik İzmir Gaziemir’de geçmiş, usta birliği Gelibolu, Saros Körfezi’ndeymiş. Askerlik yıllarında top oynaması büyük şansmış. Çünkü güçlü bacaklarıyla orta saha yakınlarından savurduğu füzeler karşı kaleleri buldukça tabur komutanları mutluluktan havalara uçarmış. Bu nedenle ZD’ın bu iki yıl içinde bayağı izin kullandığını söylüyor Alipaşa’nın yaşlı mırnavları.
 
ZD iyi bir orta sahaymış. Kendisini 10 numaraydım diye etiketliyor. Hem sağ ayağı, hem de sol ayağı varmış. En önemli özelliği çok sert topa vurabilmesiymiş. Boyu 1.70 olmasına karşın zamanlaması iyi olduğu için kafa toplarında da etkinmiş. Olumlu bir başka tarafı da futbol yaşantısı boyunca hiç sarı ya da kırmızı kart görmemesiymiş.
 
ZD 1990 yılında terhis olduğunda Davutpaşa 1926 formasını bir sene daha giymiş sonra, Harç bitti, yapı paydos, demiş.
 
ZD’nin iş hayatı çok erken başlamış, bu nedenle kat ettiği mesafe çok görkemli. 1979 senesinde Kapalıçarşı’da kuyumcu çıraklığıyla başladığı meslekte 1991 yılında kuyumcu ustası olarak zirveye çıkmış. Kendi atölyesini açmış Kapalıçarşı,  Nuruosmaniye’de. Dört sene burada çalıştıktan sonra kuyumculukta nam salmış Arpaş firmasına emek sunmayı yeğlemiş. 2003’e kadar sürmüş bu deneyim de. 2003-2005 arasında ZD’ı bu kez Yeni Bosna’daki Atasay Kuyumculuk’ta izliyoruz. 2005’den bugüne kadar da yeniden kendi atölyesinde. Yani Kapalıçarşı, Nuruosmaniye’de. 
 
ZD’ın Zehra Hanım ile dünya evine girmesi oldukça erken. 18 yaşında, yani 1986 yılında. Bu mutlu birlikteliğin dört de meyvesi var. Cüneyt (1987), Kadir (1988), Tarık (1997) ve Mustafa (2011).
 
ZD kendisini ‘’alçak gönüllü biriyim, çalışkanım, erken kalkarım, yorulmam kolayca, sorumluluklarımın küçük yaşlardan bu yana hep bilincindeyim, aileme bağlıyım’’ diye tanımlıyor. Spora düşkün, hala arada sırada halı sahada top oynuyor, çocuklarına futbol tutkusunu aşılamaya çalışıyor, düzenli koşuyor, müzik dinlemesini, özellikle de Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği ve yerli pop dinlemesini seviyor.
 
ZD siyasetle hiç ilgilenmediğini söylüyor ama ekonomi konusunda çok dertli, Kriz var ve bu kriz Kapalıçarşı’yı çok etkiledi, diyor.
 
ZD’ınDavutpaşa 1926 ailesi içinde en yakın oldukları Derviş Ay, Hüseyin Güngör, Ömer Şensoy, Davut Kılıç, İskender Keleş ve Enver Tuna. Ertuğrul Baba yönetimi için, Mükemmel, diyor; çok iyi gittiğimizi düşünüyor.