1972-73

1972-73
1972 yılının Eylül’ü kanlı başlamış, terör spora bulaşmıştı. Filistinli Kara Eylül Hareketi militanları olimpiyat için Münich’e gelmiş olan İsrailli sporculara ateş açmış ve rehineler alarak sayısız ölüme neden olmuştu. 5 Kasım ilginç bir istifayla tarihe geçiyordu. İsmet İnönü CHP’den istifa etmişti. 1973 kışı da pek umut verici değildi. 12 Ocak Hande Yener dünyaya gelmiş, 31 Ocak Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kurulmasına ilişkin kanun kabul edilmiş, 22 Şubat Demokratik Parti Sivas Milletvekili Kadri Eroğan, tüm yurtta büyük olaylar yaşanan üniversitelere huzur getirmek amacıyla muhteşem bir öneri getirmişti Meclis’e. 30-35 profesörün ipini çekeceksin, bu iş düzelir, demişti muhterem!   
 
Bizim mahalleye dönelim şimdi! Hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyordu; Müfit Değer 25 Şubat 1972 tarihli genel kurul ardından başkanlığı bırakmıştı. Yorulmuştu çünkü. On küsur yıl içinde hep kesesinden yemiş, Davutpaşa iyi bir yerlere gelsin istemişti. Ama sonunda bırakmak zorunda kalmıştı. Başkanlığa talip Nejat Ayberk bir göz doktoruydu, profesördü. Cumhur Değer şöyle anlatıyor bu devir teslim işini. ‘’Muayenehanesine gittik. Başkan olacağını öğrendiğinde, bayağı uçtu. Bu işi ben iyi yaparım dedi. Her futbolcunun altına bir araba, bir de ev dedi. Yönetim kurulu hep Cerrahpaşa’dandı. Profesörlerdi. Babam çok sevinmişti buna.
 
Nejat Ayberk deyince,  tatsız bir anı daha anlatacağım. Bir gün Hakkı Yağız babama telefon açtı. Bir tartışma başladı aralarında. Neden karışıyorsun işimize, diyordu Hakkı Bey. Babam da, Yahu yanlış yapıyorsunuz, bu nedenle karışıyorum, diyordu. Yanlış yapıyorsunuz. Siz yarın çekip gideceksiniz,  ama ben hep bu kulüpteyim, burası bana kalacak. Ben sizi ikaz etmek zorundayım, diyordu.
 
Konu şuydu. Sene 1972. Nejat Ayberk yönetiminde yeni yönetim kurulu toplanıyor, futbolcuları yanlarına çağırıyor, Ne istiyorsunuz bizden, diyor. Her futbolcunun altına bir araba, her futbolcuya bir ev vaat ediyor yönetim kurulu. Ciddiyeti olmayan vaatler bunlar. Palavra. Çiller’in doksanlarda anahtar dağıtmasına benziyor. Şimdi bu vaatleri duyan futbolcuları düşünün. Hastaneye çağırıyor Ayberk bunları, muayenehanesine çağırıyor. Ve pazarlık ediyor. Gecekonduda oturan bir topçuyla, buralarda pazarlık edersen, adam elbette uçuşa geçer. Ben ne koparırsam bundan, koparayım, der. Yanlış bu tutum. Davutpaşa bu şekilde idare edilemez ki. Fenerbahçe kulübü mü burası? Babam hep söylerdi, Davutpaşa kulübü topçularına yüksek paralar ödeyemez, burası vitrindir, biz topçuları vitrine koyarız; başkaları beğenirse, topçu alır paraları ve gider. 
 
Babam o günkü konuşmadan sonra bir şeker komasına girdi. Rahatsızlandı. Hakkı Bey ise çok geçmeden hatasını anladı. Geldi, özür diledi. Araları düzeldi böylece.’’
 
Cumhur Değer, Nejat Ayberk yönetimindeki idare kurulunu ‘’türbünde maçları izlerken galon galon viski tüketen, futboldan anlamayan profesörler topluluğu’’ olarak nitelendiriyor. ‘’Çünkü pahalı hazırlıklar, lüks tesislerde sene öncesi hazırlıkları, mevsim ortası yapılan transferler, hoca değişiklikleri ve onca palavra, onca debdebe ve süse karşın takımımız başarılı olamıyor, kıl payı küme düşmekten kurtuluyor. Dahası ertesi sene başarısızlık daha da katlanacak, katmerlenecek takım küme düşecektir.’’
 
1972/73 mevsiminde dört guruplu (beyaz, kırmızı, mavi ve yeşil) üçüncü ligde beyaz gurupta yer alıyoruz. On üç takım mücadele ediyor. Rakipler şunlar. Tirespor, Edirne, İzmirspor, Kırklareli, Düzce, Çanakkale, Anadolu, Isparta, Eyüp, İzmir Demirspor, Taksim, Karagümrük.        
 
1972/73 mevsimi takımı, 1971/72 mevsiminin ikinci yarısında topçuların başına getirilen ve heybetli cüssesiyle ortalığa korku saçan, gençlerin epey tırstığı Cici lakaplı, Beykozlu Erdoğan çalıştırıyor. Ama takımdan çok şey bekleyen, kimbilir şampiyonluk hayalleri kuran profesörler heyeti beş altı hafta sonra, peş peşe gelen başarısız neticelerin ardından Cici’ye kapıyı gösteriyor, yerine Beşiktaşlı Rahmi Kaleci’yi teknik işlerden sorumlu tutuyor. Ama Kaleci’nin başarısı da tartışılır elbette. Özellikle ikinci yarı başındaki Eyüp maçının ardından tam 10 hafta yengi alamamamız bizi düşmenin eşiğine getiriyor. Neyse genç yıldız Engin Verel’in golüyle son maçımızda İzmir Demirspor’u yeniyoruz da, büyük umut ve beklentilerle başladığımız mevsim mahalli ligde sona ermiyor.Antrenmanlar her zamanki gibi Çukurbostan’da, idmanlar dört gün; Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri. Takımın genel kaptanı reklamcı Erol Akdoğu. Muharrem Önen onu yapıcı, düzgün ve yenilik seven biri olarak hatırlıyor.
 
Transfer mevsiminde aramızdan ayrılanlar var haliyle. On yıldır kaleyi başarıyla koruyan ama Eyüp maçıyla bir anda gözden düşen Zeki Tüzalgan gidenlerin ilki. Erol Şat ile Ayhan Günermengi Eyüp’ün yolunu tutuyor. İlker Akbaş, Deli Nevzat gibi oyuncular da çantalarını topluyorlar. Ama büyük bir eksiğimiz var ki yerini doldurmak mümkün değil. Orta sahanın dinamosu, takımın beyni Enver Tuna ikinci kümenin şampiyon takımı Balıkesir’de.
 
Gelenlerin çoğu tanıdık. Deniz, kaleci İbrahim Yazıcı, Necmi Korkmaz ve Sıtkı Özcan bir senelik başarısız Feriköy deneyimi sonrası yeniden formalarına kavuşuyorlar. Necati Balaban ise Tekirdağ’dan Müsellim Kesse’nin şerrinden kurtulmuş vaziyette, kapağı atıyor Çukurbostan’a.  Faruk Alicikoğlu ile orta sahada çok başarılı maçlar çıkaran Altuğ Galata’dan alınıyor. Ara transferde ise golcü Ahmet Bilgin Beşiktaş’tan kiralanıyor. Galatasaray’ın efsane topçusu Sarı Naci’nin (Naci Özkaya) oğlu Gündüz de gelenler arasında. Ama ufak tefek fiziğinin kurbanı oluyor, Eyüp maçlarından ikincisinde epey dayak yiyor. Az forma şansı bulan bek Engin Cibali’den, savunmacı Alpay ise Üsküdar’dan geliyor.   
 
Sezon boyu kalecilerimiz değişerek oynuyor; İbrahim Yazıcı ile Muharrem Önen. Sağbekte Deniz var genelde. Şükrü Dik sakatlığı nedeniyle forma giyemiyor.  B.Engin ve Davut Kılıç ise nadiren forma ıslatıyor. Savunmanın ortasında Alpay, Necmi Korkmaz, Reyhan Günermengi ve Ersin Ergülten görev alıyor. Ahmet Nergis ile orta sahada da oynayan Faruk Alicikoğlu solbekte. 
 
Sıtkı Özcan orta sahanın sağında, Altuğ Gürhanialioğlu ise solunda. Adnan Yavuz orta sahanın ortasında. Sarı Dinçer de seyrek de olsa forma şansı bulanlardan. Engin Verel sağaçık, solaçık, orta saha, her yanda büyük bir yetiyle oynuyor, sezon sonunda şampiyon Galatasaray’ın yolunu tutuyor.
 
Laz Haluk, Beşiktaş’tan kiralanan Doktor Ahmet, İstanbulspor’dan yuvaya dönüş yapan Yalçın Kızılkaya, solaçıkta Remzi Önal ve Tekirdağ’dan dönen Necati Balaban forvette yer alanlar.   
 
LİG MAÇLARIMIZ
26 Ağustos 1972 günü mevsimin ilk maçını Eyüp ile yapıyor, hadiseli geçen doksan dakika sonunda gülen taraf biz oluyoruz, 1-0. Kadro dışı bırakılan dört oyuncumuzu transfer eden Eyüp, bunlardan ikisine, Ayı Mehmet ve Erol Şat’a forma şansı veriyor doksan dakika boyunca. Gol bir köşe vuruşu sonucu, düzgün bir kafa vuruşu yapan Reyhan’dan 87.dakikada geliyor. Son dakikalarda gelen yengi sinirleri geriyor. Ayı Mehmet, Reyhan’ın üstüne yürüyünce sahadan atılıyor. Dahası Erol Şat ile Reyhan Günermengi kavga ediyorlar maç sonunda. Karşılaşma çok heyecanlı geçiyor. Hakem sık sık durdurmak zorunda kalıyor oyunu. Onbirimiz Muharrem, Ersin, Ahmet, Altuğ, Deniz, Adnan, Haluk, Faruk, Engin, Reyhan, Yalçın şeklinde.
 
İkinci maçımız 2 Eylül 1972 günü senenin şampiyonu Tire ile deplasmanda, 0-2 kaybediyoruz. İyi oynuyoruz ama Kadri Aytaç’ın çalıştırdığı Tire’ye gücümüz yetmiyor. İzmir’e uçakla gidiyoruz. Muharrem Önen sahayı çok kötü hatırlıyor, zımpara gibiydi diyor.
 
Üçüncü karşılaşmamızı 9 Eylül 1972 günü Anadolu ile oynuyor ve yenişemiyoruz, 1-1. Anadolu güçlü bir takım, Güngör’lü, Oktay’lı, Necdet’li. İyi mücadele ediyoruz. Ancak Anadolu iyi bir savunmayla beraberliği korumasını biliyor.
 
Dördüncü hafta maçı, 16 Eylül 1972 günü, Çanakkale deplasmanında, 0-2 yeniğiz. Muharrem, Engin, Deniz, Alpay, Faruk, Reyhan, Altuğ, Yalçın, Remzi, Haluk, Engin onbirimiz. Saha çok kötüydü diyor Muharrem Önen, hakem de ev sahibini kolladı. Rüzgar çok esiyordu, degaj yaptığında geri dönüyordu, diye ekliyor. 
 
Beşinci hafta kendi sahamızda ikinci yengimizi alıyoruz. 23 Eylül 1972 günü, Düzcespor karşısında 2-1 galibiz, Faruk 33, Yalçın 75. dakikalarda atıyor gollerimizi. Muharrem, Deniz, Faruk, Reyhan, Alpay, Sıtkı, Haluk, Yalçın, Engin, Altuğ, Remzi şeklinde onbirimiz. Canlı ve hırslı bir oyun çıkarıyoruz. Bu Düzce karşısında aldığımız ilk galibiyet.
 
Altıncı maçımız 7 Ekim 1972 tarihinde, Alsancak Stadı’nda, İzmirspor deplasmanında. Yenişemiyoruz, 0-0.  Muharrem, Reyhan, Alpay, Ersin, Deniz, Remzi, Necati, Faruk, Yalçın, Engin, Altuğ. Genç ve korkusuz kalecimiz Muharrem haftanın kare asında, Yalçın ile Alpay da haftanın on birinde boy gösteriyor. Maç Alsancak’ta, çok iyi oynuyoruz. Rakip de iyi. Beşiktaşlı Fethi, Kınalı Mustafa, Ümit milli Mustafa filan. Muharrem penaltı çıkarıyor. Fethi sağına vuruyor ama kalecimiz kornere atıyor topu.
 
Yedinci maçımızda, 21 Ekim 1972 günü, kendi evimizde Edirne ile 1-1 berabere kalıyoruz, Remzi 13.dakikada atıyor golümüzü. Muharrem, Ersin, Deniz, Faruk, Alpay, Yalçın, Haluk, Reyhan, Engin, Necati, Remzi şeklinde onbirim,z. Çok iyi oynuyor ama son dakikada, hakemin yarattığı penaltıdan gol yiyoruz. Temdit penaltısından. Benan atıyor golü.
 
Sekizinci hafta maçımız, 4.11.1972 tarihinde, Şeref Stadı’nda. Oldum olası yenildiğimiz Taksim karşısında, yine mağlubuz, 0-1. Muharrem, Deniz, Faruk, Reyhan, Alpay, Ersin, Engin, Yalçın, Necati, Altuğ, Remzi onbirimiz. Hakem Cumhur Demir. Mevsimin en kötü oyununu oynuyoruz. Taksim ise son derece arzulu ve bilinçli futboluyla göz dolduruyor. Forvette ne yaptığını bilen olmayınca, iş savunmaya düşüyor. Bunalıyoruz. Bu bunalımlı anlar sırasında Muharrem, topu tuttuktan sonra rakibine diz çıkarınca hakem penaltı noktasını gösteriyor. Kasapoğlu gole çeviriyor penaltı vuruşunu. Gol sonrası canlı bir oyun çıkarıyor, ama netice alamıyoruz.
 
Dokuzuncu hafta ligde üçüncü yengimizi alıyoruz. Tarih 18 Kasım 1972, Vefa Stadı. Karagümrük’ü 2-0 yeniyoruz, Faruk 45, Necati 58.dakikalarda atıyor golleri. İbrahim, Ersin, Deniz, Necmi, Reyhan, Dinçer, Altuğ, Faruk, Remzi, Yalçın, Necati onbirimiz. Daha iyi oynayan, pozisyona giren kırmızı siyahlılar oluyor ama iki puanı cebine koyan biz oluyoruz. Kalecimiz İbrahin en az dört yüzde yüzlük gol kurtarıyor. Ancak kurtarışları daha çok tesadüfün yardımıyla gerçekleşiyor. Balımızla soyunma odasına neşeli gidiyoruz. 
 
Onuncu hafta maçında, dış sahada 3 Aralık 1972 günü, Isparta’ya 0-1 mağlup oluyoruz. Muharrem, Engin, Ahmet, Reyhan, Ersin, Haluk, Necati, Altuğ, Ahmet, Yalçın, Remzi onbirimiz.  Çok iyi oynuyoruz ve Ispartılardan bol bol alkış alıyoruz. Saha güzel, çim. Çok gol kaçırıyoruz, baskımızla rakibi bunaltıyoruz. Ama Ahmet Nergis’in bir hatası, iki puana neden oluyor. Muharrem’in attığı tokat, kale direğine Yılmaz Gökdel’in önüne düşüyor, 88.dakikada boynumuz bükülüyor.
 
21 Aralık 1972 günü, Abdullah Gegiç yönetimindeki Beşiktaş ile oynadığımız hazırlık maçını 0-1 kaybediyoruz. Hakem Kartal’ın malzemecisi ve attığımız buz gibi golü saymıyor.
 
On birinci hafta kendi evimizdeyiz ve dördüncü yengimizle Alipaşa kedilerini sevindiriyoruz. Tarih 31 Aralık 1972, güçlü Kırklareli’ni 1-0 yeniyoruz, Ahmet Bilgin’in 27.dakikada attığı golle. Muharrem, Necmi, B.Engin, Reyhan, Ersin, Yalçın (Dinçer), Altuğ, Necati, Ahmet, Engin, Güvenir (Remzi) onbirimiz.  Baştan aşağı hakim oynadığımız maçın sonucu iyi oyunumuzu tam manasıyla yansıtmıyor.
 
İlk yarının son maçını deplasmanda oynuyoruz, on ikinci maçımız bu. Rakip İzmir Demirspor, stad Alsancak ve yine boynumuz bükük ayrılıyoruz sahadan, 1-2. Daha iyi oynuyor rakip. Biz de fena değiliz aslında. İzmir’e uçakla gidiyoruz. Rakibin sağ ve sol açıkları kalemizi çok zorluyor maç boyunca. Bunlardan ikisinde filelerimizde görüyoruz topu. Sağ beklerinin ıskası bizde umut ışığı yakıyorsa da gerisini getiremiyoruz.
 
Böylece ilk yarıda beş dış saha maçından sadece tek puan çıkarabiliyoruz. Kendi evimizde aldığımız yengilerle orta sıralarda kendimize yer ediniyoruz. 12 maçta aldığımız yengi 4, beraberlik 3, yenilgi ise 5. Attığımız sadece 9, yediğimiz 11. Puanımız 11.
 
İkinci yarıya Nejat Ayberk ekibi büyük umutlarla başlıyor. Ama Eyüp yengisinin ardından gelen 10 maçlık galibiyet orucu Alipaşa ahalisini çok üzüyor. Oysa iyi giriyoruz bu yarıya. 4 Şubat 1973 günü, Eyüp’ü 2-0 yeniyoruz. Yalçın 52, Ahmet Bilgin 75.dakikalarda atıyor golleri. Muharrem, Deniz, Ahmet, Yalçın, Ersin, Reyhan, Altuğ (Ahmet), Sıtkı, Engin, Necati, Gündüz. Genç yıldız Engin Eyüp sahasındaki maçta yıldızlaşıyor. Büyükada kampı sonrası çıkıyoruz maça. Engin’in karşısında oynayan savunmacı ağlayarak sahayı terk ediyor kırmızı kart sonrası. Eyüp Stadı tıklım tıklım dolu, iğne atılsa yere düşmüyor. Ateşli Eyüp taraftarı ilk yarıdaki 1-0’lık yenilginin intikamını alma sevdasında. İyi oyunumuzla rakibi sindiriyoruz ama maç sonunda otobüsümüz ilçe dışına çıkana kadar taşlanıyor.
 
İkinci yarının ikinci maçında, 11 Şubat 1973 günü, Vefa Stadı’nda, kendi evimizde şampiyon Tirespor’a karşı mevsimin en büyük direncini koyuyoruz ortaya, 0-0. Muharrem, Deniz, Reyhan, Ersin, Faruk, Sıtkı, Alpay, Necati, Ahmet, Nedim, Gündüz. Sarı kırmızılılar mükemmel oyunumuz karşısında şaşkına dönüyor, farklı bir yenilgiden talih perileri sayesinde kurtuluyorlar. Talih perilerinin en büyüğü orta hakem. İlk yarıda buz gibi bir golümüzü ve penaltımızı vermeyerek Tire’ye kıyak yapıyor.
 
İkinci yarının üçüncü maçını 24 Şubat 1973 günü yapıyoruz. Anadolu karşısında 0-1 yenik kapıyoruz doksan dakikayı. Muharrem, Deniz, Reyhan, Ersin, Faruk, Sıtkı, Yalçın, Ahmet, Necati, Ahmet, Engin şeklinde onbirimiz. Başarılı bir oyun sergiliyoruz ama iki puan Anadolu’nun hanesine yazılıyor. Sayısız fırsatı harcıyoruz, karşıtımız ‘atamayana atarlar’ kuralını işletiyor.
 
İkinci yarının dördüncü maçı evimizde 12 Mart 1973 günü Çanakkalespor ile 1-1 berabere kalıyoruz. Golümüz 74.dakikada Ahmet Bilgin’den. Muharrem, Deniz, Ersin, Reyhan, Ahmet, Yalçın, Sıtkı, Faruk, Altuğ, Ahmet, Necati onbirimiz. Yine iyi oynadığımız, kazanmamız gereken bir maçtan sadece tek puanla ayrılıyoruz. Hakem biz öndeyken, yüzde yüz bir penaltıyı es geçiyor ve rakibimize yol veriyor. Kahrolmak işten bile değil!
 
İkinci yarının beşinci maçı, dış sahada Düzce ile. Sahadan başımız önde ayrılıyoruz, 1-2. Rakip çok koşan, tecrübeli bir takım.
 
Tarih 8 Nisan 1973, Nihat Güner’in yönettiği maçta, Vefa Stadı’nda, İzmirspor’u elimizden kaçırıyoruz, 2-2. 11.dakikada Adnan penaltıdan, 74.dakikada Remzi atıyor gollerimizi. Muharrem, Deniz, Ahmet, Reyhan, Ersin, Sıtkı, Necati, Adnan, Engin, Ahmet, Remzi şeklinde onbirimiz. Lacivert beyazlılar çok canlı bir savunma yapıyor, karşı ataklarla kalemizi yokluyor. Muharrem’in kötü oyunu puan kaybetmemize neden oluyor.
 
İkinci yarının yedinci maçında, 22 Nisan 1973 günü, Edirne deplasmanında 0-1 yeniğiz. Kadromuz Muharrem (İbrahim), Deniz, Ahmet, Reyhan, Ersin, Dinçer, Altuğ, Adnan, Engin, Sıtkı, Necati şeklinde. İlk yarıda Muharrem’in yediği hatalı golle yenik duruma düşüyoruz.
 
İkinci yarının sekizinci maçında işler karışıyor. Tarih 5 Mayıs 1973, belalımız Taksim karşısında yine eziğiz, 0-1. Kadromuz İbrahim, Deniz, Reyhan, Ersin, Ahmet, Sıtkı, Altuğ, Ahmet, Engin, Necati, Adnan şeklinde. Bir karşı atakta gol kazanan sarı kırmızılılar oyalama taktiğine yatıyor. Çok gol kaçırıyoruz. Birkaç şutumuz direkten dönüyor. 
 
İkinci yarının dokuzuncu maçı, 19 Mayıs 1973, Vefa Stadı’nda, Karagümrük ile kardeş kardeş puanları paylaşıyoruz. 0-0. Karagümrük çok gol pozisyonuna giriyor ama kalecimiz iyi gününde. İbrahim, Ersin, Reyhan, Deniz, Sıtkı, Faruk, Yalçın, Altuğ, Ahmet, Engin, Necati onbirimiz. 
 
İkinci yarının onuncu maçında, senenin sönük takımı Isparta’yı evimizde yenemiyor ve Alipaşalıları kanser etmeye devam ediyoruz, 0-0. İlk on dakika dışında sahanın tek hakimi biziz. Çok zevkli bir doksan dakika geçiyor, sayısız fırsatı değerlendiremiyoruz. Savunmada kalan ve çok sert oynayan Isparta zaman öldürmenin dışında bir şey yapamıyor ama bir puanı heybesine atmayı beceriyor. Savaş’ın ilk maçı bu; ama çok başarılı bir oyun çıkarıyor.
 
İkinci yarının on birinci maçında işler iyice bozuluyor. Paniğe giriyoruz. Tarih 17 Haziran 1973, dış sahada Kırklareli karşısında yeniliyoruz, 1-2. Golümüz Ahmet Bilgin’den, 43.dakikada. kadromuz İbrahim, Deniz, Faruk, Reyhan, Ersin, Alpay, Altuğ, Sıtkı, Ahmet, Yalçın, Necati şeklinde. Beraberlik için çıktığımız bir karşılaşma bu. ancak önemli bir eksiğimiz var. Genç milli takımla yurt dışında olan Engin forma giyemiyor. Yenilgi bizi sonunculuğa düşürüyor. 
 
Mevsimin son maçına büyük bir gerilim içinde çıkıyor. Ya var olacak, ya da küme düşeceğiz çünkü. Ve 24 Haziran 1973 Pazar günü, hayatta kalma mücadelemizi kazanıyoruz. İzmir Demirspor’u aşağıya itiyoruz, 1-0. Yıldızımız Engin 57.dakikada atıyor golümüzü. Hava gölgede 36 derece. Macit Sarıdana’nın yönettiği maça İbrahim, Deniz, Faruk, Reyhan, Ersin, Sıtkı, Yalçın, Engin, Ahmet, Altuğ, Savaş (Necati) onbiriyle çıkıyoruz. Federasyon düşme tehlikesi yaşayan takımların maçlarını aynı saate alıyor. Karagümrük-Egespor, Ispartaspor-Eyüp maçları bizimkiyle aynı saatte başlıyor. Semtte afişlerle yapılan çağrı yanıtsız kalmıyor, Şeref Stadı binlerce Davutpaşa taraftarıyla doluyor. Tüm stad kavuniçi kahverengi bayrak ve flamalarla çevreleniyor. İzmir Demirspor sahaya haliyle bir puan için çıkıyor. Mavi lacivertliler orta sahada oyunu yavaşlatıyor, karşı ataklarla sonuca gitmek istiyor. Davutpaşa ise tüm gayretini gol atmaya odaklıyor. Devre 0-0 bitiyor. İkinci yarıda Engin’in kafa golü tüm stadı sevince boğuyor. Ağlayanlarla, gülenler sarmaş dolaş oluyor birbirine. Gol sonrası kaçan fırsatlar büyük. Ancak Demirspor’luları da tebrik etmek gerekiyor. Hem iyi oyunları için, hem de maç sonu centilmence Davutpaşalıların ellerini sıktıkları için. 
 
Ekibimiz sezon sonunda toplam 24 maç oynamış. Yengi sayısı 6, beraberlik 8, on kez de mağlup olmuşuz. On birinci bitiriyoruz 20 puanla. 17 gol atıp, 20 gol yemişiz. Savunmamız bayağı iyi. Ama beşinci Kırklareli ile aramızda sadece beş puan var. Takımlar denk güçte. Ufak ayrıntılar belirlemiş olmalı sıralamayı. Altımızdaki iki takım İzmir Demirspor ve Eyüp.
 
Genç takımımız iyi maçlar çıkarıyor yüzümüzü güldürüyor. İstanbulspor, Anadolu, Fenerbahçe, Karagümrük, Beyoğluspor, Vefa, Taksim ve Galata’nın da bulunduğu gurupta.
 
8.10.1972 günü İstanbulspor’a 0-2 yenilen kadro; Yüksel, Bülent, Melih, Mehmet, Hüseyin, Nurettin, Yurdaer, İsmail, Hüseyin (Şerif), İskender, Adnan (Kenan).15.10.1972 günü Taksim Genç’i 3-0 yeniyoruz. Goller İskender, Engin ve Şerif’ten. Muharrem, Bülent, Sedat, Atilla, Doğan, Mehmet, Şerif, İskender, Engin, Nurettin (Adnan) (Yurdaer), Mehmet II.Gençlerden Dinçer İstanbul Genç Karma’ya seçiliyor (Ekim 1972). Ramiz Engin Verel ise genç milli takımın değişmez oyuncusu. 
 
Basketbol takımımız dördüncü kümede ilginç bir görüntü çiziyor bu mevsim boyunca, biri hükmen olmak üzere on maçının tamamını kaybediyor.