2015-16 Yükselme Grubu Maçları


Gelelim yükselme gurubundaki maçlarımıza! BAL’a yükselmek amacıyla oynanan maçlara, guruplarında ilk iki sırayı alan toplam on altı takım katıldı. İki gurup yapılmıştı sekizer takımlık. Her gurupta ilk iki sırayı alan takım doğrudan üst lige yükselecekti. 
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki ilk maçını 28 Şubat 2016 Pazar günü yaptı ve Modafen karşısında 0-3’lük tatsız bir yenilgi aldı. Sütlüce Beyoğlu Stadı’nda saat 15’de başlayan maça takımımız kalede Mahir, savunmada Atakan Alkan, Sergen, Utku, Mert, orta sahada Gökhan, Semih, Ahmet Can, ileride Seyfettin, Mustafa, Özgün onbiriyle çıktı. Havanın ısınacağını ve 18 derecelere çıkacağını öngören meteorolojiye meydan okuyan isyankar bir serinlikte yapılan ve Vedat Arda’nın tek tek parmakla saydığı, aralarında tek tük Modafen evladının da bulunduğu 1012 cesur yürekli seyircinin izlediği karşılaşma büyük heyecan içinde başladı. Denk giden ilk on beş dakika sonrası yavaş yavaş Modafenliler orta sahaya hakim olarak, kalemize bindirmeler yapmaya koyuldular. Ama maçın ve devrenin kırılma anı 31. dakikada yaşandı. Semih’in şahane ara pasına soldan dalan Seyfettin’in yaptığı asistle, kaleci ile burun buruna kalan Özgün topu filelere gönderemedi. Ve karşı hücumda sahanın yıldızı kazılı kafalı 9 numara, soldan yapılan asisti ustaca gole çevirdi. Devreyi 0-1 geride kapadık. İkinci yarıda oyuna girenler Çağlar, Oğulcan ve Atakan 2’ydi. En golcü oyuncumuz Oğulcan’ın 65 dakika neden kenarda beklediğini merak eden türbündeki Davutpaşa 1926 yiğitlerini aydınlatan Fındıkzade kedileri, değerli topçumuzun sakat olduğu için formasını geç giydiği açıklamasını yaptılar ve asılan suratlara ve meraklı yüreklere su serptiler! Modafen derli toplu oyununu bu yarıda da sürdürdü. Dahası hakemin kırmızı siyahlı topçuların yaptığı net faulü görmediği bir pozisyonun devamında, 98 numaralı genç sihirbaz topçunun, Messi’nin bile asla beceremeyeceği bir şeyi becermesiyle, yani nerdeyse Üsküdar sahillerinden savurduğu topun filelerimizi bulmasıyla iki farklı geriye düştük. Son yirmi beş dakikada oyunu rakip sahaya yıkma isteğimiz karşı ataklarla bunalmamıza neden oldu. Neyse ki bu süre içinde, sahanın yıldızı saçsız 9 numaradan sadece bir gol yedik de üç farklı bir yenilgiye razı olduk.      
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki ikinci maçını 6 Mart 2016 Pazar günü, Bakırköy Belediyesi 1 Numaralı Sahası’nda,  Beyoğlu Yeni Çarşı ile oynadı ve suni çimden 2-3’lük bir yenilgiyle ayrıldı. 15.30’da başlayan karşılaşmaya çıkan onbirimiz şöyleydi. Kalede Mahir, savunmada Özkan, Mert, Utku, Sergen, orta sahada Gökhan, Semih, Çağlar, forvette Özgün, Seyfettin, Oğulcan. Yaklaşık 15 derece, güneşli, çok ılık bir havada oynanan maçı Vedat Arda’nın bilimsel aygıtlarla yaptığı ölçüme göre 2134 seyirci izledi. Ama 90 dakika boyunca takımını ciddi destekleyen hatırı sayıda bir Yeniçarşı seyircisi olduğunun altını çizmek gerekiyor ilkin. İlk yarısı bizim açımızdan epey üzüntü verici geçen karşılaşmada, bu devreye sığdırdığımız çok basit ama affedilmez ve ölümcül üç hata ile geriye düştük. Leblebi gibi yediğimiz goller umut ve beklenti dolu türbünümüzün hatırı sayılır bir kısmını çıkış yoluna sürüklese de, Mert’in devrenin sonlarına doğru sağdan savurduğu müthiş serbest atış farkı ikiye indirdi. 1-3 biten ilk yarı sonrası Mustafa, Ahmet Can ve Kemal ikinci yarı forma şansı buldu. İkinci yarı daha iyi top oynadık, çok iyi mücadele ettik. Ancak gol yollarında etkili olmayı yeterince başaramadık. Sadece duran toptan ceza sahasına inen bir fırsatta, atik davranan Sergen ile farkı bire indirdik. Rakibin ikinci kırk beş dakika boyunca nerdeyse her pozisyonda kendilerini yere bırakıp vakit geçirmesini ve oyunu soğutmasına, berbat bir yönetim gösteren hakem engel olamayınca da emeğimiz boşa gitti ve maçı yenik bitirdik. Yenilgi belki üzücüydü ama mücadelemizin yoğunluğu ve oyuncuların gayreti çok daha sevindiriciydi. Bu nedenle Fındıkzade kedileri sahadan başları dimdik ayrılırken hiç de mutsuz ve çökkün gözükmüyordu.
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki üçüncü maçını 14 Mart 2016 Pazartesi günü, Zeytinburnu’nun güçlü temsilcisi Öztrabzon ile oynadı ve sahadan 1-0’lık  bir yengiyle ayrıldı, Fındıkzade kedilerini sevince boğdu. Vefa Stadı’nda saat 15.30’da başlayan karşılaşma soğuk ve rüzgarlı bir havada oynandı. Maç öncesi yağan yağmur ortalığı çamura boğsa da, maç boyunca oyunculara çile çektiren sadece ısıran rüzgar ve soğuktu. Buz gibi havaya meydan okuyan 103 Davutpaşa 1926 yiğidinin türbünleri doldurduğu maça başlayan onbirimiz şöyleydi. Kalede Muhammed Ali, savunmada Özkan, Sergen, Utku, Mert, orta sahada Semih, Ahmet Can, Gökhan, forvette Oğulcan, Seyfettin, Özgün. İlk kırk beş dakika belki de hava koşullarının zorlamasıyla keçiboynuzu tadında geçti. Öztrabzon rüzgarın desteğini alarak daha baskın gözükse de tek gol pozisyonu üretemedi. Biz de varlık gösteremeyince devre adaletle bitti yani, 0-0. İkinci yarıda forma şansı bulanlar Mustafa ve Barış oldu. Bu kırk beş dakika boyunca rüzgar bizim lehimize esince bu kez görüntü değişti. Biz baskılı oynamaya başladık. Rakibin kasıtlı sertliklere başvurması sonucu on kişi kalması da bizim için epey olumlu oldu. Ancak elimize geçen fırsatlardan yararlanamadık. Sonlara doğru Mustafa’nın şutunu karşıt savunma elle kesince hakem penaltı noktasını gösterdi. Uzun itirazların sonunda Oğulcan topu filelere göndermeyi bildi. Böylece hem yükselme gurubunda ilk yengimizi aldık, hem de karşıtların ağzı bozuk, taraftarlığı küfretmek zanneden seyircisine ve yöneticilerine de gereken dersi vermiş olduk.    
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki dördüncü maçını 19 Mart 2016 Cumartesi günü Bağlarbaşı ile oynadı ve sahadan 2-1’lik bir yengiyle ayrıldı. Böylece yengi sayımızı ikiye, puanımızı altıya yükselttik. Saat 15.30’da, Çayırbaşı Stadı’nda başlayan karşılaşmada, takımımız kalede Mahir, savunmada Özkan, Sergen, Utku, Mert, orta sahada Ahmet Can, Gökhan, Semih, forvette Oğulcan, Özgün, Mustafa Kıraç düzenindeydi. Yaklaşık on derecelik bir serinlikte, kapalı ama yağışsız bir havada oynanan, Vedat Arda’nın elektronik aygıtlarla yaptığı sayıma göre 213 Davutpaşa yiğidinin izlediği maçın ilk kırk beş dakikası oldukça sıkıcı ve zevksiz geçti. İlk üç maçını kaybettiği için ununu eleyip eleğini duvara asan karşıtlarımıza karşı nedense geriye yaslanıp oynadığımız ve üstünlük kuramadığımız bu devre boyunca kayda değer tek pozisyonumuz 26.dakikada gerçekleşti. Ahmet Can’ın orta sahada başarıyla kullandığı top, solda usta oyuncumuz Mustafa ile buluştu. Kıraç’ın şahane asistiyle de Özgün’e golü atmak kaldı. İlk yarı 1-0 lehimize bitti. İkinci yarıya da aynen ilkine olduğu gibi rehavetle girince Bağlarbaşı kolayca beraberliği sağladı. Sağdan yapılan ortada Mahir çıkmayınca, kale sahasından yapılan vuruşta meşin yuvarlak filelerimizi öpüverdi. Bunu izleyen dakikalarda takımımız karşı kaleye yüklendi ve pozisyonlar buldu. Oğulcan’ın düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı ise yine aynı oyuncu ustaca bir vuruşla gol yapmasını bildi. Bu yarıda oyuna katılanlar Seyfetin, Atakan ve Kemal’di. Öne geçtikten sonra gördüklerimiz ise oldukça üzücüydü. Çünkü on kişi kalan rakibin üstüne gidip farkı arttıracağımıza savunmaya geçip neticeyi korumayı hedefledik. Bu nedenle hücum silahlarını çıkarıp oyuna savunma ağırlıklı oyuncuları soktuk. Ve on kişilik Bağlarbaşı’ndan baskı yedik. Bu nedenle son dakikalar türbündeki yiğitler için çok zor ve tansiyon yükseltici ve kalp çarptırıcı geçti. Belki mevsimin en kötü futbolunu sergilediğimiz maçta aldığımız yengi sevindiriciydi ama maç sonunda staddan ayrılan Davutpaşa 1926 yiğitlerinin yüzlerine bakıldığında pek mutlu görünmediklerini söylemek abartılı olmayacaktı. 
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki beşinci maçını güçlü rakibi Bahçelievler Gümüşhane ile oynadı ve sahadan 3-0’lık neşeli bir yengiyle ayrılarak hem puanını 9’a yükseltti, hem de BAL için Fındıkzade kedilerinin beslediği inancı tazeledi. 27 Mart 2016 Pazar günü Avcılar’ın Firuzköy Stadı’nda oynanan karşılaşma saat 15.30’da başladı. Rüzgarlı, ısıtmayan kış güneşinin aldatıcılığında bayağı üşüten bir havada sahaya yayılan Davutpaşa 1926 yiğitleri şöyleydi. Kalede Mahir, savunmada Özkan, Sergen, Utku, Mert, orta sahada Gökhan, Semih, Ahmet Can, forvette Mustafa, Oğulcan, Özgün. İlk kırk beş dakika genelde bir orta saha mücadelesi şeklinde geçti. 23.dakikada yaşadığımız şanssızlık, türbünü dolduran 257 Davutpaşa 1926 senyörünü derinden üzdü. En golcü topçumuz Oğulcan’ın sakatlığıydı bu talihsizlik ve bir başka golcüyle, Seyfettin ile kapadık bu açığımızı. Karşıtlara göre biz daha iyi top yaptık, pek fırsat yakalayamasak da üstün gözüktük bu devre boyunca. Bunun da semeresini 33.dakikada gördük. Mert’in ortasıyla oluşan keşmekeşte, kaleciden dönen topu iyi değerlendiren Semih’in golüyle öne geçtik. Ve çok sevindik haliyle. Son on dakika canlanan Gümüşhane akınlarına da iyi direnince,  ilk devre 1-0 üstünlüğümüzle bitti. İkinci yarıda forma şansı bulan Çağlar ve Barış oldu. Orta saha mücadelesi bu devrede de egemendi. Ama bu yarıya damgasını vuran şey karşıtların sertliğe başvurarak bizi yıldırmak istemesiydi. Ama daha da kötüsü berbat bir yönetim gösteren hakemin buna göz yumması, kasıtlı hareketlere yeşil ışık yakmasıydı. Bunlara Oğulcan’ın yedek kulübesinde kırmızı kart görmesini de ekleyelim! Ama karşılıklı girilen birkaç pozisyonda ise becerili davranan yine biz olduk. Sonlara doğru Bahçelievler’in savunma direnci düşünce önce Özgün üst üste attığı çalımlardan sonra topu filelere kolayca bıraktı. Ardından da Çağlar soldan kaleye yönlenip farkı üçe çıkardı. Böylece hem rakibe sertlikle bir yere varamayacağını gösterdik, hem BAL umutlarını yeniledik, hem de Fındıkzade kedilerine bir yengi daha armağan ettik. Maç sonu sevincimiz görülecek gibiydi. Kavuniçiiii kahverengiiiiii, en büyük Davutpaşaaaaaaaaaaa!!      
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki altıncı maçını 2 Nisan 2016 Cumartesi günü Yeşilköy ile yaptı ve sahadan 1-3’lük bir yenilgiyle ayrıldı. Vefa Stadı’nın suni çiminde bulutlu ve serin bir havada saat 15.30’da başlayan karşılaşmaya çıkan onbirimiz şöyleydi. Kalede Mahir, savunmada Özkan, Mert, Utku, Sergen, orta sahada Gökhan, Ahmet Can, Semih, forvette Seyfettin, Mustafa, Özgün. Türbünü dolduran 417 Davutpaşa yiğidinin coşku dolu desteğiyle maça canlı giren takımımız ilk yarıyı rüzgar altında oynadı. Dahası her topa basan ve geriden çıkmamızı, orta sahada top yapmamızı engelleyen Yeşilköylüler ne yazık ki coşkunun türbünden saha içine yayılmasını engelledi. Oyuncularımız olanca iyi niyetlerine karşın belki de çok istemelerinin getirdiği gerginlikle normal oyunlarını suni çime yansıtamadı. Bunlara bariz iki savunma hatası da eklenince ilk yarıyı 0-2 geride kapadık. İkinci yarının başında Seyfettin ile umutlanmamıza karşın gerisini getiremedik. Bu yarıda forma şansı bulan oyuncularımız Atakan 2, Çağlar ve Kemal’di. Bu kırk beş dakika geriye yaslanan Yeşilköy, karşı hücümlarda en az yüzde yüz 5 gol pozisyonu bulmasına karşın gol yollarında oldukça beceriksiz gözüktü. Uzatmalarda ceza sahamız içinde iki Yeşilköylü topçunun birbirine çarpmasına gülünç bir penaltı kararı veren hakem ise yenilgimize tüy dikti diyebilirim. Hepimize geçmiş olsun!
 
Davutpaşa 1926 yükselme gurubundaki son maçını 10 Nisan 2016 Pazar günü Paşabahçe Stadı’nda Çekmeköy ile oynadı ve sahadan 1-2 yenik ayrıldı. Saat 15.30’da başlayan karşılaşma 17-18 derecelik ısıda, çok uygun hava koşullarında oynandı. Vedat Arda’nın elektronik aygıtlarla yaptığı sayıma göre 512 kişinin izlediği maç büyük heyecan içinde geçti. Yerleşim olarak sahaya oldukça yakın olan Çekmeköylülerin sayısı Davutpaşa 1926 yiğitleriyle eşitti. Sahaya yayılan onbirimiz şöyleydi. Kalede Mahir, savunmada Özkan, Mert, Utku, Sergen, orta sahada Semih, Çağlar, Ahmet Can, forvette Oğulcan, Özgün, Mustafa. İlk yarı denk güçlerin mücadelesi şeklindeydi. Çekmeköy daha iyi top yaptı, buna karşın biz daha  tehlikeli pozisyonlar ürettik. Ancak bu mevsim kapımızı çok az çalan şans perileri yine yanımızda değildi. Çünkü Mert’in serbest atışında ve Mustafa’nın vuruşunda direkler topun filelerle buluşmasını engelledi. Oğulcan’ın kaleciyle karşı karşıya kaçırdığı fırsat ise türbünü dolduran U75 yiğitlerinin tansiyonunu 20’ye fırlattı. Maçı heyecanla izleyen Fındıkzade kedilerinin hakeme patilerini göstererek pıhlaması devrenin bir başka ilginç yanıydı. Oğulcan bomboş durumda kaleye giderken yapılan savunma faulüne kırmızı kart gösterilmemesiydi mırnavları kızdıran. İlk kırk beş dakika böylece golsüz sona erdi. İkinci yarıda oyuna girenler Seyfettin, Atakan Bozacıbaşı ve Kemal oldu. Bu kırk beş dakikaya şanssız bir gol yiyerek başladık. Mahir’in rakibe yüklenişi Çekmeköy’e penaltı kazandırdı, 0-1 geriye düştük. 63.dakikada kazandığımız penaltıda ise Oğulcan’ın vuruşu kaleciden döndüyse de, golcü oyuncumuz beraberliği sağlamayı bildi. Bu yarı oldukça iyi oynadık, epey de gol pozisyonu yakaladık ama bir türlü becerili vuruşlarla sonucu lehimize çeviremedik. Çekmeköy’ün karşı hücumları da epey tehlikeliydi bu arada. Bunun sonucunda buldukları gol de Asya yakasının takımını ikinciliğe taşıdı zaten. Biz ise talihsizdik, iyi oynadık ama yenildik. Böylece BAL için yeterli sonuçları alamasak bile çok başarılı, hatta son otuz yılın en başarılı mevsimini azıcık buruk duygularla neşenin birbirine karıştığı bir ruh haliyle kapadık.