1971-72

1971-72
1971 yaz ve güz ayları Nihat Erim ile iş dünyası arasındaki toplantılarla, güvenlik güçlerinin ve ‘tarafsız’ yargımızın solcu avıyla tıka basa dolu geçti. Ama 1972 yılı daha neşeli değildi. Azgın ve adaletsiz bir sıkıyönetim altında dondurucu kış daha da kötü vuruyordu. 26 Nisan Sevgi Soysal’ın bir yıl hapse mahkum olması tek kelimeyle rezaletti. 6 Mayıs bir başka utanç günüydü, bağımsız bir ülke istemekten gayrı suç işlememiş üç THKO’lu Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilmişti. 8 Mayıs önemli bir olaya tanıklık ediyordu. Bülent Ecevit’in listesi olağanüstü kongrede kazanıyor ve İnönü CHP başkanlığından istifa ediyordu. 2 Temmuz Ecevit CHP genel başkanı seçilmişti.                
 
Gelelim bizim yakaya!1971/72 mevsimi Davutpaşa tarihinin en ilginç senelerinden biri kuşkusuz. Ama takımımızın üçüncü kümede başarılı bir futbol oynaması, iyi neticeler alması, Alipaşa ahalisine mutluluk yaşatması değil bu yılı çok farklı kılan. Yönetimde yaşanan deprem koyuyor bu mevsimi unutulmazlar arasına. 1963 senesinden beri kulübü, tek adam kimliğiyle yöneten Müfit Değer gidiyor, iktidarı Cerrahpaşalı bir profesör, Nejat Ayberk ve saz arkadaşları alıyordu. Oldukça önemli bir değişiklikti bu.
 
Eski gazeteleri karıştırdığımızda, 20 Ocak 1972 tarihli Milliyet, kulübümüzün başına eski Kasımpaşa başkanı Selim Yetkin’in geleceğini yazıyor.  Ama bu gerçekleşmiyor. Sonra 9 Şubat 1972 günkü gazetelerde kongrenin 17.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla yapılamadığını belirtiyor. Nedeni bazı üyelerin, kongrenin usulsüz ilan edilmesiyle ilgili yaptıkları itiraz. Ama 25 Şubat 1972 günü yapılan tarihi genel kurulda başkanlığa Cerrahpaşa’nın göz kliniği direktörü Nejat Ayberk seçiliyor. Yeni yönetim kurulundaki üyeler ise Doç.Dr. Çolpan Mirzataş, komiser Hakkı Yağız, Doç. Dr. Metin Tanker, eczacı Raif Raifoğlu, eczacı Oğuz Akın, Dr. Arif Adlı, Behçet Gördüğüm, Hamit Yazgan, Erol Akdoğu ve Adil Özyedierler.  
 
Mevsim ortasında yapılan kongre ile aramızdan ayrılan Müfit Değer ile birlikte takımı değerli kılan bazı kavramların da uçup gittiğini görüyoruz ne yazık ki. Tutumluluk, gençlere verilen önem, az ile yetinebilme, alçakgönüllülük gibi. Oysa Müfit Başkan özenle başlamıştı mevsime, biraz da kaygıyla. Çünkü bu kez federasyon yeniden düşmeyi getirmişti üçüncü küme için. Mücadeleler kıran kırana olsun, heyecan dozu yükselsin; seyirciler zevkli karşılaşmalara tanık olsunlar, diye.
 
Takım geçen yıldan farklı değil pek. Çalıştırıcı olarak yine Rıdvan Şumnulu var, zaman zaman topçu olarak da sahaya çıkan İsmail Demirsoy da yardımcısı Şumnulu’nun. Yine Çukurbostan’da çalışıyor ekibimiz, yine Salı, Perşembe ve Cuma günleri çalışma günlerimiz. 1971 Temmuz sonu dört oyuncumuz Müfit Başkanın onayıyla Feriköy’e gidiyor. İkinci kümede mücadele ediyor kırmızı beyazlı ekip. Hem de Baykul’lu kadrosuyla bayağı güçlü bir armada kimliğinde. Sıtkı Özcan, Necmi Korkmaz,  İbrahim Yazıcı ve solbek Deniz bu dört oyuncu. Ama Feriköy’de forma bulamıyor ve idmanlarda terlemekle yetiniyorlar. Ceyhanspor’a giden Ali Evren de aranıyor doğruyu söylemek gerekirse. Erkan Yalçın da bu sene aramızda değil.  Yalçın Kızılkaya da İstanbulspor’da artık.
 
Transferde 30.000 lira harcayıp genç ve enerjik 23 kişilik bir kadro oluşturuyoruz. Zonguldak’ta geçirdiği büyük kaza sonrası futbola ara veren Savaş Vardoğan yeniden aramızda, büyük bir kazanç bu. Kastamonu’dan gelen savunmacı Erol Şat başka bir artımız. Aynen genç takımdan aramıza katılan Engin Verel ve korkusuz kaleci Muharrem Önen gibi. Yaylalı İlker Akbaş, Burhan ve Fikret mevsimin öteki yeni oyuncuları. 
 
Dört guruplu (beyaz, kırmızı, mavi ve yeşil) üçüncü kümenin beyaz gurubunda mücadele ediyoruz. On beş takımlı guruptaki rakiplerimiz Beykoz, Düzce, Isparta, Kırklareli, Edirne, Taksim, Çanakkale, İzmir Demirspor, Karagümrük, Tire Egespor, Anadolu, Eyüp, Beylebeyi, Yeşildirek. 
 
Mevsime Vefa Stadı’nda, 14 Ağustos 1971 günü Eyüp maçı ile başlıyoruz. 2-1 yengiyle iyi bir başlangıca imzamızı atıyoruz. Zeki, Şükrü, Ahmet (Ünal), Reyhan, Erol, Ersin, Savaş, Enver, Mehmet, İlker, Remzi (Burhan) onbirimiz. Gollerin ikisi de Ayı Mehmet’ten. İlk dakikalar sönük de geçse, heyecan Mehmet’in golüyle arttı. Eyüp gol sonrası baskısını arttırdı belki ancak iyi bir gününde olan Zeki rakibe fırsat tanımadı. Devre 1-0 lehimize kapandı. İkinci yarıya hızlı giren Eyüp beraberliği sağladı. Savaş’ın kaçırdığı gol ahlar vahlar arasında karşılandı ama Mehmet 77.dakikada bize iki puan getiren golü atmayı başardı. 
 
İkinci haftayı maç yapmadan geçirdikten sonra, 13 Eylül 1971 günü, Vefa Stadı’nda, senenin şampiyonu Beykoz’a karşı şahane bir maç çıkarıyoruz, 0-0. Zeki, Şükrü, Ahmet, Erol, Reyhan, Ersin, İlker (Altan), Savaş, Mehmet, Enver, Ayhan (Ünal) onbirimiz. Bir vapur dolusu seyirciyle gelen Beykoz çok iddaali girdi karşılaşmaya. Fark yapacaklarına güveniyordu sarı siyahlılar. İlk yarı golsüz kapandı. Doksan dakikanın tamamının Beykoz forveti ile savunmamız arasında geçtiğini söylemekte yarar var. Karşı ataklarımızın da tehlike yarattığını belirtebiliriz. Özellikle Mehmet kaptığı toplarla karşıt ceza sahasına giriyor, bu sürelerde defans blokumuz dinlenme olanağı buluyordu. Sekseninci dakikadan sonra sahada görülen Beykoz’un yorgunluğu oldu. Bu on dakika içinde Davutpaşa daha hakim ve baskılı oynadı ancak gol atmayı başaramadı. 
 
26 Eylül 1971 günü çıktığımız ilk deplasmanımızda senenin üçüncüsü Isparta’ya kafa tutuyoruz, 0-1. Zeki, Şükrü, Ahmet, Erol, Reyhan, Ersin, Fikret, Savaş, Mehmet, Enver, İlker onbirimiz. Şanssız bir karşılaşmaydı. Doksan dakikanın tamamını daha iyi oynadık, yeşil pembelilere göz açtırmadık. Ancak son dakikada gelen gol ile yıkıldık!
 
9 Ekim 1971, günü iç sahada, Vefa Stadı’nda, güçlü Edirne’yi serhat kentine avuçlarını yalayarak gönderiyoruz, 1-0. Onbirimiz Zeki, Şükrü, Ahmet (Fikret), Ersin, Reyhan, Erol, Adnan, Savaş, Mehmet, Enver, İlker şeklinde. İlk yarı Adnan, Savaş ve İlker’in kaçırdığı gollerle golsüz kapandı. İkinci yarı iyi oyunumuz devam etti. 89.dakikada Ayı Mehmet santradan kaptığı topla 18 çizgisine kadar geldi, kaleciyi üstüne çekti ve şahane bir şutla galibiyeti sağladı.  
 
24 Ekim 1971 günü, Şeref Stadı’nda, Anadolu’yu elimizden kaçırıyoruz, 1-1. Onbirimiz Zeki, Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, Ayhan (Remzi), Adnan, Enver, Mehmet, Savaş, Fikret (Erol) şeklinde. Maça hırslı başladık. Akınlarımızın birinde kazandığımız penaltıyı Enver gole çevirdi. Soyunma odasına 1-0 önde gittik. Anadolu ikinci yarıya fırtına gibi başladı. İlk yedi dakika sahamızda oynandı. Bu süre içinde de beraberlik golünü yedik. Oyun golün ardından çok sertleşti. Şükrü ve Ersin kırmızı kart gördü. 9 kişi ile beraberliği kurtarmamız başarıydı. 
 
6 Kasım 1971 günü, Vefa Stadı’nda, ezeli rakibimiz Taksim ile puanları kardeşçe paylaşıyoruz, 2-2. Onbirimiz Zeki (Süreyya), Enver, Ahmet, Erol, Reyhan, İlker, Fikret, Savaş, Mehmet, Adnan, Ayhan (Remzi) şeklinde. Taksim oyuna çok hızlı girdi, bunaltıcı bir baskı kurdu. Bu dakikalarda bir de penaltı kazandı. Ancak vuruşu direkler başarıyla önledi! Devre 1-1 kapandı. Golümüz Ayhan’dan geldi. İkinci yarıya hızlı başlayan bizdik. Bunun sonucunda Reyhan ile öne geçtik. Ancak üstünlüğümüzü koruyamadık. Taksim beraberliğe razı bir oyun tutturdu. Son dakikada direkten dönen top talihsizliğimizdi.  
 
Sekizinci hafta maçında, 21 Kasım 1971 günü İzmir deplasmanında, İzmir Demirspor ile yenişemiyoruz, 0-0. Süreyya, Şükrü, Ahmet, Erol, Reyhan, Ersin, Savaş, Enver, Mehmet, İlker, Adnan onbirimiz. Uçakla gittiğimiz İzmir deplasmanında çok iyi bir oyun sergiledik. İki takım da sayısız gol pozisyonuna girdi ancak yararlanamadı. Maç sonu ayakta alkışlandık. Düz beyaz üzerinde turuncu-kahverenkli kuşaklı formamız da büyük sükse yaptı! 
 
28 Kasım 1971 bir başka İzmir ekibini, Tirespor’u kendi sahamızda, Şeref Stadı’nda deviriyoruz, 2-0. Goller 5 ve 62.dakikalarda İlker’den. Süreyya, Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, Erol, Savaş, Enver, Mehmet, İlker, Ayhan (Fikret). İlk gol İlker’in şahsi gayretiyle geldi. Çaprazdan çok sert bir şutla öne geçtik böylece. Gol sonrası İzmir ekibi dengeyi sağladı. Ancak gol vuruşlarında beceriksizdi. İkinci golü, ikinci yarının başlarında İlker’in kafasıyla bulduk.   
 
5 Aralık 1971 dış sahada senenin en iyi takımlarından Kırklareli’ye de boyun eğmiyoruz, 0-0. Süreyya, Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, İlker, Adnan, Enver, Mehmet, Savaş, Ayhan onbirimiz.Maç boyunca üstün olan taraf bizdik. Çok güzel bir futbol sergiledik. Güçlü rakibimize boyun eğmedik. 
 
12 Aralık 1971 bir hayal kırıklığı, sene sonunda mahalli kümenin yolunu tutacak, güçsüz Beylerbeyi ile, Vefa Stadı’nda yenişemiyoruz, 1-1. Süreyya, Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, İlker, Ayhan, Enver, Mehmet, Savaş, Adnan (Fikret) onbirimiz. Karşılaşma doksan dakika boyunca baskımızla geçti. İlk yarıda Mehmet, Savaş ve İlker bol bol gol kaçırdı.  Bir karşı atakta yeşil kırmızılılar Ata’nın ayağından öne geçtiler. İlk yarıyı yenik kapadık. Yine çok gol kaçırdığımız bir 45 dakşka geçirdik. Ancak bir karambolde Fikret’in ayağından bir gol kazanabildik. Bir puanı böyle kurtardık.
 
25 Aralık 1971 günüVefa Stadı’nda, küme sonunculuğunu kimselere kaptırmamakta kararlı Yeşildirek’i yeniyoruz, 1-0. Zeki, Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, Erol, Ayhan (Erdoğan), Enver, Mehmet, Savaş, Fikret (Adnan) onbirimiz. Küme düşme tehlikesini derin yaşayan yeşil sarılılar maç boyunca güzel bir savunma yaptı. Oyuncularımız farklı kazanacakları duygusuyla çıktıkları maçta bu nedenle zorlandılar. Enver ve Mehmet’in ayağından sayısız gol fırsatını değerlendiremedikten sonra, son yarım saatte Fikret’in bir karambolde attığı gol ile öne geçebildik. 
 
1972 senesinin ilk maçında, 2 Ocak günü, Vefa Stadı’nda Çanakkalespor’u 1-0 yenerek çıkışımızı sürdürüyoruz. Golümüzü Adnan Yavuz 87.dakikada atıyor. Muharrem,Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, Erol, Savaş, Enver, Mehmet, Adnan, Fikret (Ayhan). Muharrem Önen karşılaşmanın Vefa Stadı’nda, yağmur altında oynandığını hatırlıyor, çok iyi oynadığımızı da. Adnan’ın 18 dışından, köşeye gönderdiği topun çok ustalıklı olduğunu da.
 
9 Ocak 1972 günü, Vefa Stadı’nda, Karagümrük karşısında beklenmedik bir yenilgi alıyoruz, 2-3. Süreyya, Bilal, Ahmet, Ersin, Reyhan, Adnan, Savaş, Enver, Mehmet, Erol, Ayhan on birimiz. Kalecimizin kurbanı olduğumuz bir maç bu. Feci goller yiyen Süreyya sahadaki Davutpaşalıları tarif edilmez kaderlere sürüklerken, oyuna iyi başlayan takımımızı frenleyen güç oldu. Mehmet 7.dakikada şahsi gayretiyle bizi öne geçirdi. Karagümrük ardından 15 dakika içinde üç gol kazandı! İlk devre 1-3 bitti. İkinci yarının tamamını çok iyi oynadık. Köşe atışları, serbest atışlar birbiri ardından geldiyse de sonuçsuz kaldı. Savaş’ın sonlara doğru çok sert bir vuruşla kaydettiği gol ne yazık ki bize puan getirmedi.
 
16 Ocak 1972 ilk yarının son maçını Vefa Stadı’nda oynuyor ve senenin ikincisi Düzcespor’a karlı havada, çok zor saha şartlarında boyun eğiyoruz, 1-3. İyi mücadele ettiğimiz karşılaşmada Ersin Ergülten’in solaçık Erhan’a yaptığı çok sert faul olaylara neden oluyor. Onbirimiz Zeki, Enver, Ahmet, Ersin, Reyhan, İlker, Adnan, Savaş, Mehmet, Erol, Remzi (Şükrü) şeklinde. Kar altındaki stadın zemini kömür tozuyla çizilmişti. Bu haftada kalecimizin kurbanıydık. İlk dakikalarda yenen iki çok hatalı gol ile geriye düştük. İlk devrenin geri kalan kısmında çok gayretliydik ama bu sonuca yansımadı. İkinci yarıda Adnan şahane golüyle umutlandık. Bastırdık da bastırdık. Ancak hakem yüzde yüz bir penaltımızı vermedi. Sonlara doğru Düzceliler serbest atışta düzgün barak kuramayan savunamamızı cezalandırdı ve iki farklı öne geçti. Dahası liderliği kimseye kaptırmadılar.
 
Böylece ilk yarı sona erdiğinde Alipaşa ahalisini sevince boğuyoruz, hem topladığımız puanlarla, hem de çıkardığımız dirençli ve mücadeleci futbolla. On dört karşılaşmada 5 yengi, 6 beraberlik, 3 de yenilgi alıyoruz, attığımız 14, yediğimiz ise sadece 12. Puanımız 16.
 
25 Şubat 1972 günkü genel kuruldan çıkan yeni yönetim kuruluyla birlikte takımın başına bir uğursuzluk çöktüğünü söylemek yanlış olmayacak sanırım. Çünkü ilk yarının harikalar yaratan takımı, Nejat Ayberk’in koltuğa oturmasıyla birlikte altı maçlık bir mağlubiyet zinciriyle sarsılıyor. Yenilgiler başlayınca, fatura hemen mazluma kesiliyor, fedakar ve cefakar Rıdvan Şumnulu gönderilip Beykozlu Erdoğan getiriliyor takımın başına. Ayberk’in başına gelenler yenilgilerle sınırlı değil. Nisan ayının başında, eşi Müeyyet Ayberk’i ‘elim bir trafik kazası’ sonucu kaybediyor. Müeyyet hanım 4 Nisan 1972 günü toprağa veriliyor; Edirne Şehitliği’ndeki aile kabristanında.
 
Tatsızlıklar ikinci yarının ilk haftasında, 20 Şubat 1972 günü, zayıf Eyüp’e, Vefa Stadı’nda 1-3 yenilmemizle başlıyor ne yazık ki. Daha doğrusu Karagümrük ve Düzce mağlubiyetleriyle başlayan dizi ikinci yarının başlamasıyla büyüyor, devleşiyor. Maçın ilginç yönü henüz 24 yaşında olmasına karşın, kalemizi 10 yıldır başarıyla koruyan emektar kalecimiz Zeki Tüzalgan’ın sonu olması. Tüzalgan akıl almaz goller yiyor zayıf rakibimizden. Elli metreden yiyor hem de, şandel toplar çok canımızı yakıyor. Tüzalgan minare yüksekliğinden inen topları önüne düşüreceğine, yumruklayacağına, tutmaya çalışınca üç gol giriyor kalemize. Devre arasında soyunma odasında Savaş Vardoğan’dan, sonra maç sonunda Şalom İsmail ve Takoz Burhan’dan fırça yiyor; daha kötüsü yönetimin kendisine tavır alması. Tatsız bir son Tüzalgan için. Çünkü on yıllık geçmiş, haksız bir şikeci etiketiyle siliniyor. Ama bir yandan da genç takımın başarılı file bekçisi Muharrem Önen’in önü açılıyor. Zeki, Şükrü, Ahmet, Ersin, Reyhan, Enver, Mehmet, Erol, İlker (Engin), Savaş, Adnan onbirimiz. İlk yarı 0-1 geride kapanıyor. Zeki uzaklardan gelen serbest atışta ters ayağı üstünde yakalanıyor. İkinci yarıda Engin’in girişiyle takım canlanıyor. Ama kalecimiz uzaktan atılan şandeli nerdeyse voleybol oynar gibi kalemize bırakıyor. Üçüncü gol ise Ahmet’ten geliyor. Sol bekimiz sağdan yapılan ortayı bomba gibi bir şutla ağlarımıza bırakıyor! Engin tek golümüzü sonlarda atıyor ve sahadan boynu bükük ayrılıyoruz.
 
İkinci haftayı maç yapmadan geçiriyoruz. Üçüncü hafta, 5 Mart 1972 günü, Vefa Stadı’nda, şampiyon Beykoz’a karşı iyi oynamamıza karşın, 0-1 yeniliyoruz. Süreyya, Şükrü, Ahmet, Reyhan, Erol, Enver, Engin, Savaş, Mehmet (Altan), Adnan, Ayhan onbirimiz. Özcan Kır Vefa Stadı’nda, yağmur altında, çok zorlu saha koşulları altında oynanan maçta Erol Şat’ın muhteşem bir savunma gösterdiğini söylüyor. Yeni yönetimin ilk maçı bu. doksan dakika sarı siyahlıların hakimiyetinde geçiyor. İlk 45 dakika golsüz kapanıyor. Maçın sonlarına doğru Süreyya’nın hatasıyla ofsayt kokan bir gol yiyoruz. Golün hemen ardından Beykoz sağaçığının şutu direklerimizde patlıyor. Ama yenilgiden daha da tatsız olan şey Beykoz’un azgın seyircisinin küfürlü, edepsizce tezahüratları oluyor. Tarihleri boyunca centilmence mücadele eden iki takım arasında böylece hiç de hoş olmayan bir duygu doğuyor.
 
19 Mart 1972 günü kendi evimizde, Vefa Stadı’nda, Isparta önünde tutunamıyoruz, 0-5. Süreyya, Şükrü, Ahmet, Fikret, Erol, Enver, Adnan, Engin, Mehmet, Savaş, Ayhan. Yeni Arjantin formalarla oldukça fiyakalı çıktığımız maçta tel tel dökülüyor ve taraftarımızı çok üzüyoruz. Çünkü Beyoğluspor’a kıyak yaparak, 1968-69 mevsimi sonunda mahalli kümeye düşmemize neden olan ve semtin hiç sevmediği bir takım Isparta. Bir ilginç nokta da kendi kalemize gol atmayı alışkanlık haline getirmiş olmamız. Bu kez Erol dalgalandırıyor filelerimizi. Son 15 dakika arka arkaya yediğimiz 4 gol, tüy dikiyor. Yedek kaleci genç Muharrem yaklaşıyor Rıdvan Şumnulu’ya, Süreyya hatalı goller yiyor, beni oyuna al, diyor. Şumnulu, Napayım oğlum, ben yazıyorum, onlar çiziyor, diye sızlanıyor, yönetimi suçluyor.  
 
2 Nisan 1972 günü, dış sahada mağlubiyet serisi büyüyor. Rakip güçlü Edirnespor, 0-2. Muharrem, Şükrü, Ahmet, Savaş, Erol, Enver, Mehmet, Adnan, Engin, Ayhan, Burhan onbirimiz. Maçın tarihi önemi genç kaleci Muharrem Önen’in ilk resmi maçı olması. Maça antrenör olarak Şalom İsmail çıkıyor. Muharrem çok iyi oynadığını söylüyor bu karşılaşmada. Kenarda bekleyen Zeki Tüzalgan’ın ise tatsız bir anısı var maçla ilgili. Muharrem’in hatalı gol yediğini anlatıyor Tüzalgan, sonra Nejat Ayberk’in sahaya doğru bağırdığını duyuyor. ‘’Olsun olsun, yiye yiye kurtarmasını da öğrenir bir gün.’’ Tüzalgan’ın ağırına gidiyor bu sesleniş. Ben yıllardır kalecilik yapıyorum, deneyimimden yararlanmayacaklarsa burada neden durayım, diyor. Soyunma odasının yolunu tutuyor. Birazdan giyinip, ceket ve kıravatıyla türbünde Ayberk ve arkadaşlarının yanına gelip oturuyor.
 
15 Nisan 1972 yenilgi serisi beşe çıkıyor Vefa Stadı’nda, Anadolu’ya 0-1 yeniliyoruz. Muharrem, Nevzat, Ersin, Erol, Ahmet (Şükrü), Savaş, Enver, Ayhan (Remzi), Engin, Mehmet, Adnan onbirimiz. Yine kendi kalemize gol atıyor ve sahayı puansız terk ediyoruz. Yine Erol yokluyor filelerimizi. Böylece yenilgi dizisi yediye çıkıyor.
 
Yedinci hafta maçında, 29 Nisan 1972 günü bu kez ezeli belalımız Taksim’den bir tokat yiyoruz Vefa Stadı’nda, 0-1. Kaleyi koruyan Muharrem Önen karşılaşmanın Şeref Stadı’nda oynandığını, hakem Cumhur Demir’in yarattığı palavra penaltıyla yenildiklerini söylüyor. Penaltıyı atan Kasapoğlu. İyi oynadığımız ama hakim güçlere teslim olduğumuz bir maç daha. Onbirimiz Muharrem, Davut (Şükrü), Ahmet, Erol, Ersin, Enver, Savaş, Adnan, Engin, Ayhan, Remzi (Altan) şeklinde. Dizinin sekizinci mağlubiyeti bu ve çalıştırıcımız Rıdvan Şumnulu’nun yerinde Erdoğan Gökçen’i görüyoruz. 
 
Sekiz haftalık yenilgi zincirine 7 Mayıs 1972 günü, kendi sahamızda, Vefa Stadı’nda, İzmir Demirspor karşısında son veriyoruz, 1-0. Golümüz 68.dakikada Bıdık Savaş’tan. Muharrem, Şükrü, Ahmet, Erol, Ersin, Ayhan, Savaş, Adnan, Engin, Enver, Mehmet onbirimiz. Kaleci Önen golcümüz Bıdık Savaş’ın yetenekleri nedeniyle takım içinde hiç sevilmediğini, çok kıskanıldığının altını çiziyor anılarında.
 
14 Mayıs 1972 günü İzmir deplasmanında Tire’yi son dakikalarda elimizden kaçırıyoruz, 1-1. Gol 33.dakikada Enver Tuna’dan. Muharrem, Şükrü, Ahmet, Erol, Ersin, Reyhan, Savaş, Adnan, Mehmet, Enver, Ayhan onbirimiz. Mehmet’in 3.dakikada kaçırdığı yüzde yüz golden sonra, 23.dakikada öne geçiyoruz Enver ile. Tire’nin golü ise gayrı nizami. 85.dakikada yapılan orta net olarak çizgi dışından. Ancak hakem sürekli küfürlü tezahürat yapan seyirciden ürküp golü iptal etme cesaretini gösteremiyor. Kaleci Muharrem Önen, Enver Tuna’nın nerdeyse 50 metre uzaklıktan kaleye gönderdiği bazukanın muhteşem bir golle sonuçlandığını belirtiyor. Sonlarda yediği gol için şansızlık diyor. Topu tokatlamak isterken, rakibin önüne düşüyor ve iki puanımızın yarısı kül oluyor. Şanssızlık işte. Saha toprak ve çok çok kötüymüş, bunu da nefretle ekliyor.
 
21 Mayıs 1972 günü, Kırklareli karşısında belki de mevsimin en başarılı futbolunu koyuyoruz ortaya, 1-0. Maç Vefa’da oynanıyor. Muharrem Önen’in harikalar yarattığı bir karşılaşma. Ama tatsız bir anısı var kalecinin. Babası ilk kez maçına geliyor o gün. Seyirciler arasında genç kaleciye küfredilince, hemen dalıyor aralarına duyarlı baba. Başı belaya giriyor. Maç bitiminde yemin ediyor, bir daha oğlunun maçına gitmeyeceğine. Gitmiyor da. Onbirimiz Muharrem, Şükrü, Ahmet, Erol, Ersin, Reyhan, Savaş, Adnan, Mehmet, Enver, Ayhan şeklinde. Çok hızlı giriyoruz oyuna. Akın üstüne akın tazeliyoruz. Yeşil beyazlı savunma güç anlar yaşasa da devre golsüz kapanıyor. 65.dakikada Savaş aşırtma bir vuruşla bizi öne geçiriyor ve maç da bu sonuçla bitiyor.
 
On birinci hafta, 28 Mayıs 1972, Vefa Stadı’nda zayıf Beylerbeyi’ni yine yenemiyoruz, 1-1. Muharrem, Şükrü, Ahmet (Yüksel), Erol, Ersin, Reyhan, Savaş, Adnan (Remzi), Mehmet, Enver, Ayhan onbirimiz. İlk devre karşılıklı ataklarla geçiyor. Yeşil kırmızılılar 5.dakikada Atakan ile öne geçiyor. 67.dakikada sağdan gelişen bir akında Mehmet’in şutuyla eşitliği yakalıyoruz.
 
4 Haziran 1972 günü, Vefa Stadı’nda, sahaya sahte lisansla oyuncu çıkaran sarı yeşillere karşı itiraz ediyoruz. Hakem de maçı tatil ederek bize hükmen bir yengi sunuyor, 3-0.
 
On üçüncü hafta, 11 Haziran 1972 günü, dış sahada Çanakkalespor’e karşı iyi oynamamıza karşın yüzümüz gülmüyor, 0-1. Kaleci Muharrem Önen çok iyi oynadığımızı söylüyor. Golü sağbek Davut Kılıç kendi kalesine atıyor. Engin Verel’in göz kamaştırıcı oyunu dikkat çekiyor. Saha toprak ve zımparadan farksız, seyirci ise çamur, çok pis. Muharrem, Şükrü, Ahmet, Enver, Ersin, Reyhan, Davut, Savaş, Engin, Adnan (Dinçer), Ayhan (Remzi) onbirimiz. 
 
On dördüncü hafta, 17 Haziran 1972 günü, Vefa Stadı’nda, Karagümrük’ün bileğini yine bükemiyoruz, 1-1. Golümüz 50.dakikada genç Engin Verel’den. Muharrem, Şükrü, Ahmet, Enver, Ersin, Reyhan, Savaş, İsmail, Engin, Adnan, Remzi onbirimiz. Kaleci Muharrem Önen çok iyi oynadığımızı hatırlıyor.
 
On beşinci ve son hafta, 25 Haziran 1972, lig ikincisi kuvvetli Düzcespor’u çok zorluyor ama netice alamıyoruz, 1-2. Golümüz Engin Verel’den. Ersin Ergülten ilk maçtaki olaylar nedeniyle kaptan çıkamıyor, kaptanlık şeridini Şalom İsmail’e veriyor ve gizleniyor. Muharrem, Davut, Ahmet, Reyhan, İsmail, Ersin, Savaş, Adnan, Engin, Enver, Ayhan onbirimiz. Maç sırasında çok parlak gözüken Engin ve Enver Tuna soyunma odasında Düzceliler tarafından ablukaya alınıyor. Transfer edilmek isteniyor. Zar zor alıyoruz ellerinden de İstanbul’un yolunu tutuyoruz.    
 
İkinci yarı Alipaşa kedilerini ilk yarıdaki gibi sevindiremiyoruz. 14 maçın sadece üçünü kazanıyor, üçünde berabere kalıyor, sekizinde yeniliyoruz. Attığımız 10, yediğimiz 19. Bu devre aldığımız puan 9. Toplama bakalım şimdi. 28 maçta sekiz yengi, dokuz beraberlik ve on bir yenilgi alıyoruz, puanımız 25, yerimiz on ikincilik. Attığımız 24 yediğimiz 31. Hiç de kötü bir mevsim değil aslında.
 
Üçüncü Türkiye Ligi, beyaz gurupta Beykoz 45 puanla şampiyon oluyor. Düzce 42 puanla ikinci, Isparta 35 puanla üçüncü, Kırklareli 32 puanla dördüncü, Edirne 30 puanla beşinci, Taksim 30 puanla altıncı, Çanakkale 29 puanla yedinci oluyor. Altımıza aldığımız karşıtlar Eyüp 24 puan ve küme düşen iki takım; Beylerbeyi 20 puan, Yeşildirek 2 puan. 
 
Belirtmemiz gereken bir şey var. Nejat Ayberk ve ekibi büyük savlarla işe koyuluyor. Ayberk, Her oyuncuya bir araba, bir de ev, diyerek dile getiriyor bunu. Eski başkan Müfit Değer ise büyük tepki koyuyor bu yaklaşıma. Ama bırakın ev ve arabayı, 1973/74 mevsiminde küme düştüğümüzü hatırladığımızda Müfit Başkanın uzgörüşlülüğü konusunda yeterli düşünceye sahip oluyoruz bugün.
 
1971/72 mevsimi genç takımımızın da başarılı oyunlar çıkardığı bir yıl olarak belleklere kazınıyor. İstanbul gençler ligi üç gurup üstünden oynanıyor bu sene. A, B ve C. Biz A’dayız. Yedi takımdan oluşuyor A gurubu. Rakipler İstanbulspor, Beylerbeyi, Feriköy, Kasımpaşa, Yeşildirek ve Beyoğluspor. İstanbulspor’un kesin üstünlüğüyle geçen ligde Beylerbeyi ile birlikte ikinci sıra için mücadele veriyoruz.
 
24.11.1971, Vefa, Yeşildirek 1-0
Muharrem, Doğan, Atilla, Semih, Yaşar, Mithat, Engin, Cumhur, Ahmet, Coşkun, Necdet onbirimiz. Gol Necdet’ten.
 
10.10.1971, Şeref, Feriköy 3-0
Cengiz, Ahmet ve Necdet’in golleriyle kolayca yeniyoruz kırmızı beyazlıları.
 
17.10.1971, Maltepe, İstanbulspor 0-3
Muharrem, Ali, Cengiz, Semih, Atilla, Coşkun, Ahmet, Dinçer, Necdet, Cumhur, Engin onbirimiz.
 
24.10.1971, Kartal, Beyoğluspor 3-0
Muharrem, Ali, Semih, Mithat, Atilla, Coşkun, Engin, Cumhur, Necdet, Dinçer, Ahmet onbirimiz. Gollerin ikisi Engin, biri Cumhur’dan.
 
31.10.1971, Şeref, Beylerbeyi 0-1
 
13.11.1971, Alibeyköy, Kasımpaşa 1-0
Muharrem, Doğan, Semih, Mithat, Atilla, Coşkun, Engin, Cumhur, Necdet, Yaşar, Mehmet onbirimiz. Gol Necdet’ten.
 
3.2.1972, Feriköy 2-0
Muharrem, Doğan, Semih, Atilla, Mithat, Coşkun, Şerif (Ahmet), Cumhur, Engin, Mehmet, Necdet onbirimiz. Goller Ahmet ve Necdet’ten.
 
27.2.1972, Maltepe, Beyoğluspor 1-0
Muharrem, Doğan, Semih, Atilla, Cengiz, Coşkun, Yaşar, Cumhur, Necdet, Engin, Mehmet onbirimiz.
 
4.3.1972, Fenerbahçe, Beylerbeyi 1-2
Muharrem, Doğan, Semih, Mithat, Cengiz, Mehmet, Yaşar, Cumhur, Necdet, Dinçer, Sedat onbirimiz. Golümüz Mehmet‘ten.
 
19.3.1972, Alibeyköy, Kasımpaşa 2-0
Muharrem, K.Mehmet, Semih, Doğan, Cengiz, Coşkun, Yaşar, Cumhur, Necdet, Dinçer, B.Mehmet onbirimizdi. Goller Necdet’ten.
 
26.3.1972, Sümerspor, Yeşildirek 1-0
Muharrem, K.Mehmet, Semih, Doğan, Cengiz, Coşkun, Yaşar, Cumhur, Necdet, Dinçer, B.Mehmet onbirimizdi. Gol Şerif’ten.
 
2.4.1972, Eyüp, İstanbulspor 1-2
Dinçer, Doğan, Semih, Mehmet, Atilla, Necip, Şerif, Cumhur, Necdet, Yaşar, Mehmet onbirimizdi. İlk yarıyı iyi oynamamıza karşın iki farklı yenilgiyle kapadık. İkinci yarıda da üstünlüğümüzü devam ettirip, Şerif ile bir de gol bulduk ama sahadan puansız ayrıldık.
 
Böylece 12 maç yaptık, 8 yengi, 4 de yenilgi aldık. 16 puanla İstanbulspor ve Beylerbeyi’nin ardından üçüncü sıraya yerleştik. Feriköy dördüncü, Kasımpaşa beşinci, Yeşildirek altıncı ve sonuncu oldu. İstanbulspor öteki gurup birincileri olan Galatasaray ve Fenerbahçe ile yaptığı maçları kazanarak İstanbul şampiyonu oldu.
 
Oyuncular arasında kaleci Muharrem, savunmacı Mehmet Ecevit, Doğan, Sedat, orta saha Necip Timurözü, Adnan Öztürk, Atilla, Cumhur Değer, forvet Şerif Çekiçler, Mehmet Çakıroğlu ve İskender Keleş’i sayabiliriz.
 
Muharrem Önen mevsim değerlendirmesi yaparken ilkin iki başkanı karşılaştırıyor. ‘’Müfit Amca işi biliyordu, çekirdekten yetişmeydi. Oysa Nejat Ayberk doktordu, Cerrahpaşa Hastanesi’nin saygın bir gözcüsüydü, futboldan zerrece anlamazdı. Genel kaptan Erol Akdoğu da reklamcıydı. Belki çok tanıdıkları vardı yönetim kurulu üyelerinin ama bunun olumlu bir etkisi olmadı takım üstünde. Genel tavır semt çocuklarını dışlayıp transferlerden medet ummak oldu ama bunun sonu yaşanan sadece hüsrandı.’’