2013-2014

2013-14
Bu mevsime oldukça umut verici başlanmadı aslında. Belki Muharrem Önen ve Cumhur Değer ikilisi kulübü terk etmiş, bir sükunet ortamına ulaşılmış, Başkan İskender Keleş tüm ipleri gerektiği sıkılıkta eline almış, Davut Kılıç ve Sıtkı Özcan ikilisinin hakimiyetine son vermişti ama 11 Kasım 2013 günü Davutpaşa 1926 için bayağı üzücü bir gelişmeye tanık olmuştu Alipaşa’nın cefakar ahalisi. 2005 yılında General Davut Kılıç’ın üstün gayretiyle ve emeğiyle Fatih Belediyesi’nden alınan Alipaşa Camisi’nin yanı başındaki prefabrika binamızdan Belediye’nin acımasız uygulamasıyla kovulmuştuk!
 
Ama İskender Başkan her zamanki gerçekçiliği ve yapıcılığıyla, Kaygılanmaya, gözyaşı dökmeye gerek yok, her işte bir hayır vardır, demişti. Moloz yığınları arasında umarsızca karınlarını doyuracak bir şeyler arayan mırnavları birbirine düşürmüş gözüküyordu gelişmeler. Çünkü bazı koca kafalı kediler, Hayırlı oldu, herşey berbat haldeydi, halı saha lime lime, bina içi sefalet durumdaydı, tesis içinde hapçılar, tinerciler, sapıklar dört kol çengi havası oynuyordu, mekan değişikliği iyilik getirir, derken; bazı dört ayaklıların da, Paşa çok emek vermişti, onun için tinsel yıkım olacak bu maddesel yıkım, tadilat edilebilirdi bu saha, diye söylendikleri duyuluyordu.
 
Olumlu düşünen kedilerin beklentisi çizgisinde gelişti olaylar.  Yönetimin gayreti ve baskısıyla, 15-20 gün içinde Belediye kulübümüze Cevdetpaşa Caddesi yakınlarında, Tutya Sokakta bir mekan sundu. Prefabrik binayı söken belediye ekipleri de yapıyı Tutye Parkı’na monte etti.
 
Bir ay akıp geçtiğinde köprünün altından epey sular akmıştı bile. Çünkü Aralık 2013 tarihinde Uğur Ün öncülüğü ve Hüseyin Ünlü’nün mimarlığında Tutye Parkı’nda yoğun bir çalışma başladı ve yoğun faaliyet Haziran 2014 sonlarına kadar sürdü. Kulüp tertemiz bir lokale sahip olmuştu. Duvarlar geçmişin ve bugünün fotoğraflarıyla dolmuş, Müfit Değer toplantı salonu yepyeni, gıcır gıcır masa, koltuk ve sandalyeleriyle yönetim kurulu, oyuncular ve konukların hizmetine açılmıştı. Müdüriyet ve soyunma odaları ve duşluk da kullanıma hazırdı üstelik. Muhammet Tozlu’nun mahir ellerinden çıkan dev pano ve lokal bina duvarını süsleyen iri fotoğraflar da bahçede tarihimizden önemli anları belgeliyordu artık. Her şey süt liman olmuş, tinerciler, sefil halı saha, bina içi ve dışındaki çöp yığınları geride kalmıştı.   
 
Ama futbol takımında da büyük dönüşüm gözleniyordu sene başında. 2014 yılına epey değişikliklerle girmiştik. Kabuk değiştiriyorduk tepeden tırnağa. Acıların antrenörü İbrahim Kuruç’un yönetimle girdiği anlaşmazlığın ardından A takımdan çekilmiş ve sadece altyapıdan sorumlu kalmıştı. Kuruç’un takımı bırakması üzerine Gani Efe, Uğur Güneş, Adem ve Yasin Emre gibi eski topçular da forma giymeyeceklerini söylemişler ve kadro dışı bırakılmışlardı.  Geçtiğimiz seneden aramızda kalanlar sadece Edremit’ten tatsız anılarla ve çok mutsuz ayrılan Osman Kara ve U19’dan gelen birkaç genç oyuncuydu (Enes, Umut, Ebubekir, Ömer). 
 
Lokal yapımı yönetime moral vermiş, Muhittin Boşat hocamız takımın genel kaptanlığını üstlenmiş, mevsime yepyeni, genç ve enerjik bir çalıştırıcı Deniz Atak’ın öncülüğünde girmiştik. Bu transferlerin büyük çoğunluğu dost kulüp Zeytinburnu Selvispor’dan gelmişti. Ömer Neşet Günaydın, Eyüp Akın, Semih Bilen, Erkan Barlak, Ahmet Can Boşat gibi.
 
Bu kadar karışıklığın ardından Davutpaşa 1926’nın mevsim sonunda bir şampiyonlukla taçlanması aslında pek öngörülecek, düşlenecek bir şey değildi kuşkusuz ama 1941-42 mevsiminden bu yana 15 Haziran 2014 tarihinde gurubumuzu önde bitirip bir üst kümeye yükselecektik.
 
A takımımız 2013-14 mevsiminde 18 guruplu İstanbul 2.amatör liginin, dokuz takımlı 12.gurubunda yer aldı. Rakiplerimiz Aslantepe Gençlik, Etiler Kartalspor, Filizspor, Göktürkspor, Haznedar, İzzetpaşa, Seyrantepe Of, Zabıtaspor’du.
 
 
 
Mevsimi 23 Şubat 2014 Pazar günü, Beşiktaş Çilekli tesislerinde Etiler Kartalspor dış saha maçıyla açtık. Saat 13.45’te başlayan karşılaşmaya kalede İbrahim, geri dörtlüde Ömer, Eyüp, Kemal, Semih, orta sahada Özkan, Ahmet Can, sağ kanatta Saruhan, sol kanatta Enes, forvette Erkan ve Osman Kara tertibiyle çıktık. İlerleyen dakikalarda Ebubekir, Umut ve Ömer forma şansı buldu. İlk yarısı denk kuvvetler halinde geçen maçın ikinci yarısında takımımız nerdeyse tek kale oynadı ve güçlü rakibini boğdu. Başkan İskender Keleş’in Muhittin Boşat kankasına, Hadi şimdi gol oluyor, dediği dakikada golcümüz Erkan’ın topu filelere göndermesi oldukça ilginçti. Ama bu yarı boyunca kaçırdığımız goller bayağı can sıkıcıydı. Bunun bedelini de son dakikada filelerimizi bulan top ile ödeyebilirdik ama neyse pozisyon ofsayttı da Ali Atik, Necip Timurözü, Hakem Sabahattin gibi ağır abiler maçtan neşeli ayrıldı. Ama her şeyden öte oynadığımız futbol, takımın yeni bir araya gelmesine karşın olgun ve bilinçli görüntüsü sevindiriciydi.
 
Mevsimin ikinci maçını Zabıtaspor ile 1 Mart 2014 Cumartesi günü, saat 13’te, Namık Sevik Stadı’nda yaptık ve sahadan 2-0 yengiyle ayrıldık. İlk yarısını 1-0 önde kapadığımız karşılaşmada gollerimizi Kemal ve Saruhan attı. Onbirimiz kalede İbrahim, geri dörtlüde Ömer, Kemal, Eyüp, Semih, orta ikilide Özkan ve Ahmet Can, sağ kanatta Saruhan, sol kanatta Enes, ileri ikilide Osman ve Erkan şeklindeydi. İlerleyen dakikalarda Türker, Ebubekir ve Ömür de forma şansı buldular. Baştan sona karşılıklı ataklarla geçen maçta iki takım da çok gol pozisyonu yakaladı. Daha doğrusu Zabıta bizden daha çok pozisyona girdi ama futbol şansının yanımızda olduğunu itiraf etmekte yarar var. Çünkü kalecimizin elinin değmediği en az yedi sekiz fırsatın neyse ki avutla sonuçlanması sadece şans melekleriyle açıklanabilecek bir olguydu. Onbirimizin ‘’nasılsa kazanırız’’ zihniyetiyle, muazzam bir rehavet içinde oynadığı doksan dakika boyunca ortaya konan kötü futbola karşın kazanması sevindiriciydi elbette ama Türker’in hiç hazır olmaması, Enes’in topla buluşamaması, takım ahenginin henüz oluşamamış olması bu hafta özellikle göze batan eksikliklerdi. Vasat gözüken takımda Saruhan sahanın yıldızıydı.  
 
Mevsimin üçüncü maçını 15 Mart 2014 Cumartesi günü saat 13.15’te Sefaköy Kartalspor sahasında Filizspor ile yaptık ve güçsüz rakibimiz karşısında 11-0’lik farklı bir dış saha yengisi aldık. Çok güzel havada, düzgün bir zeminde oynanan karşılaşmada kalede İbrahim, savunmada B.Ömer, Kemal, Eyüp, Fatih, orta sahada Ahmet Can (Umut) ve Özkan (K.Ömer), sağ kanatta Saruhan (Türker), sol kanatta Semih, forvette Osman ve Erkan onbiriyle mücadele ettik. Kaçan sayısız gol fırsatı, dört direkten top, verilmeyen penaltı düşünüldüğünde, ikinci yarıda on kişi kalan Filizspor’a oldukça makul sayıda gol attığımız düşünülebilir aslında. Deneyimli Erkan’ın dört, genç Ömer’in üç golüne, Saruhan, Osman Kara, B.Ömer ve Semih de birer golle ekleme yaptılar. Çok rahat bir tempoda oynadığımız doksan dakikanın ardından Fındıkzade’nin sevimli kedileri oldukça sevinçli gözükürken, türbünü dolduran Davutpaşalı ağır abilerin arasında hissedilen dayanışma duygusu dikkat çekici ve umut vericiydi. 
 
Martın üçüncü haftasını ligden çekilen Seyrantepe Of karşısında aldığı hükmen yengi ile boş geçiren takımımız beşinci maçını 29 Mart 2014 Cumartesi günü saat 15.30’da, Feriköy Stadı’nda İzzetpaşa ile yaptı ve sahadan 2-1 yengiyle ayrıldı. İlk yarıyı 0-1 geride kapadığımız karşılaşmada galibiyete ikinci yarıda Erkan ve Türker’in golleriyle ulaştık. Zaman zaman beliren güneşe karşın soğuk ve çok rüzgarlı bir havada oynanan maçta, kalede İbrahim, geri dörtlüde Ömer, Kemal, Eyüp, Fatih (Yasin), orta üçlüde Türker, Ahmet Can, Özkan, ileride Osman, Erkan, Semih tertibiyle mücadele ettik. İlk yarıda Semih’in, ikinci yarıda Ahmet Can’ın birer şutunun direklerden dönmesi şanssızlıktı. Ancak özellikle ilk 45 dakikada gösterdiğimiz oyun Fındıkzade’nin cefakar kedilerini hiç memnun etmedi. İkinci yarıda Semih, Eyüp ve Erkan’ın çabaları toplam sekiz eksikle mücadele eden İzzetpaşalıları yenilgiye iterken son dakikalarda büyük baskı yememize karşın şans perilerinin bir kez daha kalemizi gole kapamaları elbette çok sevindiriciydi. 
 
Altıncı maçımızı 6 Nisan 2014 Pazar günü, saat 14.30’da, Namık Sevik Stadı’nda gurubumuzun güçsüz takımı Haznedar ile yaptık ve sahadan 9-0 galip ayrıldık. 15-19 yaş arası çok genç oyunculardan kurulu karşıtımız karşısında devasa bir fizik üstünlükle, doksan dakika karşı yarı sahada oynadık ve yakaladığımız fırsatlardan sadece dokuzunu gole çevirdik. Sahaya kalede İbrahim, savunmada Ömer, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Türker, Özkan, Ahmet Can, forvette Yasin, Osman, Enes onbiriyle çıktık, Emre, Ömer Atik, Saruhan daha sonra forma şansı buldular. Goller Enes, Osman (2), Ahmet Can (penaltı), Yasin, Özkan, Emre, Kemal ve Ömer Atik’den geldi.  
 
İlk yarının altıncı maçını 12 Nisan 2014 Cumartesi günü, Göktürk sahasında kümenin güçlü takımı Göktürkspor ile oynadık ve iddialı rakibimizi kendi evinde 6-0 yenerek hem liderliğimizi pekiştirdik, hem de gelecek hafta birincilik için arenaya çıkacağımız Aslantepe’ye gözdağı verdik. Sahaya kalede İbrahim, geri dörtlüde Ömer, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Türker, Ahmet Can, Özkan, ilerde Saruhan, Erkan, Osman onbiriyle çıktık, ilerleyen dakikalarda Yasin Emre, Emre ve Ebubekir forma şansı buldu. İlk dakikadan son saniyeye kadar çok üstün oynadığımız ve rakibe sıfır gol pozisyonu verdiğimiz maçta ilk yarı 2-0 kapandı. Hemen başlarda Semih’in sağdan kullandığı faul atışı Türker’in saçlarını yalayarak rakip fileleri buldu, hemen ardından Ahmet Can’ın golüyle rahatladık. İkinci yarı Ahmet Can, Erkan (penaltı), Saruhan, Özkan skoru belirlerken, maç boyunca en az dört beş yüzde yüz gollük pozisyondan yararlanamadık. Eyüp, Semih, Özkan ve Saruhan parlak bir oyun çıkardılar,  bunun yanında Türker ve Ahmet Can’ın form tutmaya başlamaları, Yasin Emre’nin umut veren futbolu Fındıkzade’nin cefakar kedilerini çokça sevindirdi.   
 
İlk yarının son maçını 23 Nisan 2014 Çarşamba günü saat 17’de, Namık Sevik Stadı’nda yaptık ve iki puan gerimizden bizi hain adımlarla takip eden güçlü Aslantepe’yi 4-1 yendik. Ulusal egemenliğin inşa edildiği ve kolayca genç cumhuriyetimizin ilk gününü de imlediğini söyleyebileceğimiz bu anlamlı günde takımımız oynadığı yedinci maçta yedinci yengisini aldı. Sahaya kalede İbrahim, geri dörtlüde Ömer, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Türker (Ömer Atik), Ahmet Can, Özkan, forvette Saruhan, Osman (Enes), Yasin (Umut) on biriyle çıktık. İlk yarıda, uzaklardan çıkardığı ve köşeyi bulan şutuyla Yasin perdeyi açtı, birkaç dakika sonra yine uzaklardan Özkan kaleciyi avladı. İlk yirmi dakikada gelen iki gol rakibi şaşırttı, hataya sürükledi. Bunun sonucu ilk yarıyı Osman ve Türker’in golleriyle dört farklı önde kapadık. İkinci yarı nerdeyse hiçbir şey oynamadık denebilir. Karşıtların cılız atakları ise sadece hakemin yarattığı bir penaltıyla taçlandı. Böylece üç farklı yengiye kavuştuk. Karşılaşmayı parlak bir oyun oynamamamıza karşın kazanmamız sevindiriciydi elbette. Ama çok daha sevindirici olan türbünleri dolduran yüzlerce Davutpaşa seyircisinin varlığı, ritm kaçırmadan çalan askılı davul, düzgün cümleler kuran sol klarinet, özellikle yaşlı delikanlıların gülen yüzleri ve kenetlenen eller, öpülen yanaklar, birbirine sarılan bedenler, kısacası Alipaşa ve Fındıkzade kedilerinin de büyük bir mutlulukla cami köşelerinde geyiğini yapmaya koyuldukları kavuniçi kahverengi renklerin Samatya sahiline doğru yaydıkları büyük coşkuydu. 
 
A takımımız ikinci yarının ilk karşılaşmasını Etiler Kartal ile 26 Nisan 2014 Cumartesi günü, Namık Sevik Stadı’nda saat 14’te yaptı ve 3-0’lık çok önemli bir yengi daha alarak Fındıkzade kedilerini bir kamyon ciğer yemiş kadar sevindirdi. Çarşamba oynanan ve liderliğimizi perçinleyen 4-1’lik Aslantepe maçı sonrasında biraz yorgun gözüken takımımızın ortaya koyduğu oyundan çok aldığımız üç puan önemli olduğu için Davutpaşa’nın sahada terleyen yiğitleri de, türbündeki yaşı ilerlemiş olsa bile damarlarında hala kahverengi kavuniçi kanların hem de güldür güldür aktığı vefakar izleyicilerimiz de Belgradkapı’yı mutlu ve sevecen duygularla terk etti. Sahaya kalede İbrahim, geri dörtlüde Ömer, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Türker, Yasin, Özkan, Ahmet Can, ilerde Saruhan ve Osman’dan oluşan tertiple çıktık. Enes, Ömer Atik, Fatih daha sonra forma şansı buldular. Maçın kahramanı elbette Saruhan’dı. Şahane oynadı, rakibi çok yıprattı. Goller son on beş dakikada penaltıdan Türker, Özkan ve Ömer Atik’ten geldi. İlk yarının son saniyelerinde Saruhan’ın düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı ise Özkan dışarı attı. İkinci penaltının oluşumu ise Esekapı kedileri için bir giz olarak kaldı. Bir başka giz ise maç boyunca kıpırdayamayacak kadar halsiz gözüken, ayağına gelen her topu ezen, tek olumlu hareket yapmayan, dahası dört yüzde yüz gol pozisyonunu cömertçe harcayan Osman’a genç, enerjik, terbiyeli, disiplinli çalıştırıcımız Deniz Atak’ın nasıl 85 dakika tahammül etmiş olmasıydı. 
 
Yedi gün içine sığan dizinin üçüncü maçını, yani ikinci yarının ikinci karşılaşmasını 29 Nisan 2014 Salı günü, saat 15.15’te, Zabıtaspor deplasmanında Merkezefendi Stadı’nda oynadık ve 1-1 berabere kaldık. Güneşli ve güzel bir havada düzgün bir zeminde yaptığımız maça kalede İbrahim, geri dörtlüde Fatih, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Yasin, Türker, Ahmet Can, Ömer, forvette Saruhan ve Ömer Atik on biriyle başladık. İkinci yarıda oyuna Özkan, Enes ve Osman dahil oldu. İlk yarıda takımın beyni Özkan’ın yokluğunda oyun kuramayan onbirimiz kırk beş dakika boyunca ne yazık ki çok etkisiz kaldı. Yasin ve Ahmet Can’ın ayakta duracak güçlerinin olmaması ve Ömer Atik’in deneyimsizliği, aslında kaptanları Kıvanç dışında pek de yetenekli topçusu olmayan karşıtlarımızın iştahını kabarttı. Neyse ki başarılı file bekçimiz İbrahim’in hiç beklemediği bir top önünde sekip filelerle buluştuktan sonra başka gol olmadı da devreyi sadece tek farklı geride kapadık. Bu arada tek farkı hakemin Fındızkade mırnavlarını epey kollayan yönetiminin sayesinde koruduğumuzu söylemekte yarar var. Yasin’in gördüğü sarı kartın hemen ardından yaptığı ‘akıl tutulması’ diye tanımlanacak faulü görmezlikten gelen, ceza sahamızda yaptığımız yüzde yüz bir penaltıyı es geçen hakem neyse ki kahverengi kavuniçi renklere doping işlevi gördü. Böylece ikinci yarıda daha ne yaptığını bilen bir ekip izleme olanağı bulduk. Bunun en büyük nedeni elbette usta oyuncumuz Özkan’ın sahaya gelişiydi. Bu sayede orta saha üstünlüğünü ele geçirdik, rakip kalede gol pozisyonları yarattık. Doksan dakika boyunca çok gayretli gözüken Kemal ile de beraberliği bulduk. Aslında öne de geçebilirdik ama Ömer Atik’in kaleciden dönen topu boş kale yerine dışarı atmasıyla bunu gerçekleştiremedik. Ve ilk puanlarımızı yitirdik. Ama yine de yitirdiğimiz iki puana üzülecek yerde, yorgunluk ve sakatlıklar nedeniyle bu üç maçlık diziden toplam yedi puan çıkarmamıza sevinmeliyiz.
 
23 Nisan- 29 Nisan arası bir haftaya sıkışan zorlu bir dizinin ardından (Aslantepe, Etiler Kartal, Zabıta), iki hükmen (Filizspor, Seyrantepe Of) yengi, bir de  ‘bay’ kalınan hafta sonrası toplam 25 günlük bir dinlenceyle kendine gelen takımımız 24 Mayıs 2014 Cumartesi günü, saat 12’de Namık Sevik Stadı’nda İzzetpaşa karşısında çıktı ve 7-1’lik bir galibiyet elde etti. Maç öncesi sakatlıklarla (İbrahim, Semih, Özkan, Erkan) canları epey sıkılan Fındıkzade ve Esekapı kedileri doksan dakika çok üstün oynadığımız ve sayısız gol fırsatından yararlanamadığımız karşılaşma sonrası şampiyonluk güvenleri tazelenmiş olarak sokak aralarına ve cami köşelerindeki seçkin yerlerini aldılar. Saruhan’ın iki ve Ahmet Can’ın penaltıdan attığı gollerle ilk yarı 3-0 lehimize kapandı. İkinci yarıda Osman’ın iki, Ahmet Can ve Enes’in birer golü bize yengiyi getirirken bütün oyuncular üstüne düşen görevi yerine getirdiler. Kadromuz kalede Onur Özcan, savunmada Emre, Eyüp, Kemal, Yasin, orta sahada Ahmet Can, Türker, Ömer, forvette Saruhan, Osman, Enes şeklindeydi. Ebubekir, Umut ve sakatlıktan kurtulmaya çalışan Özkan ise ikinci yarıda forma şansı buldu. 
 
A takımımız ligin zorlu son iki maçı öncesi 1 Haziran 2014 Pazar günü Haznedar karşısına çıktı ve sahadan 9-1 yengiyle ayrıldı. 15-16 yaşlarında gencecik ama yetenekli oyuncularla mücadele eden rakiplerin karşısında Gaziosmanpaşa Albayrak Tesisleri’nde saat 16’da başlama vuruşunu yaptık.  Tertip kalede Onur Özcan, savunmada Emre, Eyüp, Kemal, Semih (Fatih), orta sahada Türker (Ebubekir), Ahmet Can, Yasin, forvette Osman (Ömer Atik), Saruhan, Enes şeklindeydi. İlk yarısını 3-1 önde kapadığımız karşılaşmada gollerin dördünü Enes, ikisini Türker, birer tanesini Emre, Eyüp (penaltı), Ömer Atik kaydetti. Bedenen nerdeyse yarımız kadar olan (söz gelimi, maçı izlemeye gelen dev kaleci Bediz Baysal Haznedar kalecisini ‘toptan ufak bu çocuk’ diye tanımladı) rakipler karşısında doksan dakika üstün oynadık ve zorlu viraj öncesi bu farklı galibiyet ile hem daha bir moral kazandık, hem de bu hafta şampiyonluk maçına çıkacağımız Göktürk ailesinin bağrına korku tohumları serptik. Emre’nin form tutması, Saruhan’ın etkili futbolu, genç Enes’in fırsatçılığı, diriliği Fındıkzade kedilerini en çok mutlu eden unsurlardı. Tadımızı bozan tek şey genç Ömer’in burnuna aldığı darbeyle sakatlanıp oyun terk etmesiydi.  
 
7 Haziran 2014 Cumartesi günü Namık Sevik Stadı’nda, saat 18’de çıktığımız şampiyonluk maçında Göktürkspor’a 0-1 yenilerek, şansımızı son haftaya erteledik. Sahaya kalede Onur, savunmada Ömer, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Türker, Ahmet Can, Özkan, forvette Saruhan, Erkan, Yasin onbiriyle çıktık. Osman, Enes, Ömer Atik ilerleyen dakikalarda forma şansı yakaladılar. İlk yarıda baskı yapan rakibe orta sahada üstünlük kuramayınca mahkum bir oyun ortaya koyduk. Devreyi 0-1 geride kapadık. İkinci yarıda da varlık gösteremeyince karşılaşmayı doğal olarak kaybettik. Karşı ataklarda çok etkili olan Göktürk forvetlerinin beceriksizliği farkın açılmasını önledi. Ama son yirmi dakika on kişi kalan karşıtlar karşısında daha bismillah demeden Ahmet Can’ın kırmızı kart görmesi bence maçı kaybettiğimiz andı. 
 
Mevsimin son maçına 15 Haziran 2014 Pazar günü, Seyrantepe Stadı’nda, saat 16’da çıkan A takımımız güçlü rakibi Aslantepe ile 0-0 berabere kalarak 12. gurup şampiyonu oldu ve birinci amatöre yükseldi. Sahaya kalede Onur Özcan, geri dörtlüde Saruhan, Kemal, Eyüp, Semih, orta sahada Türker (Ömer Atik), Özkan, Ömer, forvette Osman, Erkan, Enes (Yasin) on biriyle çıktık. Orta sahamızın ağır ve etkisiz, forvetin formsuz gözüktüğü doksan dakikada savunmamızın iyi oyunu bize gereken bir puanı kazandırdı ve bir haftadır üzüntüden, yemeden içmeden kesilen ve kasapların sunduğu tonlarca taze ciğere yan gözle bile bakmayan Fındıkzade kedilerini mutluluktan sarhoş etti. Maç esnasında ortalıkta gözükmeyen General Kılıç’ın yokluğu merak uyandırdıysa da manevi oğlu Cemal Sarvan’ın, Paşa herhalde cenazededir, açıklaması gönüllere su serpti, semti ferahlattı. Oleyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy!
 
 
Şimdi enerjik, yakışıklı, başarılı çalıştırıcımız Deniz Atak sözü alsın ve mevsimi anlatsın. ‘’Davutpaşa’ya gelişim 2014 Şubat 14’te, yani sevgililer gününde oldu. Beni kulübe getiren, Başkan İskender Keleş’in arkadaşı Muhittin Boşat abim oldu. Batı Trakya günlerimden beri, yani on yıldır tanıyordu beni.
 
Geldiğimde mevsim açılışına az zaman kalmıştı. Bu nedenle lige büyük bir süratle hazırlandık. Şansım topçuların büyük kısmıyla daha önce çalışmış olmamdı. Kadromu beğeniyordum, ama bu kadar yeni bir takımın elbette zamana ihtiyacı vardı. Ve maç oynadıkça takım daha oturacak, daha derli toplu oyunlar ortaya koyacaktı. İlk iki maçtaki düzeyimiz bence gerçek gücümüzü yansıtmadı.
 
Hazırlıklarımız haftada üç ya da dört idmanla gerçekleşti. Maç olduğunda üç, maç olmadığında dört idmanla. Namık Sevik’te iki gün 20-21 arası, Zeytinburnu Hasan Doğan Stadı’nda ise haftada bir ya da iki gün 17.30’da. Kadromuz yeterli değildi aslında. İlk onbiri oluşturanlar dışında yedeklerimiz çok genç ve deneyimsizdi. Buna sene başında yaşadığımız talihsizlik neden oldu diyebilirim. A takımdan beş altı oyuncu İbrahim Kuruç’un görevi bırakmasından sonra benimle çalışmak istemediler. Gani Efe, Adem, Uğur, Yusuf gibi oyuncular. Bu nedenle yapabileceğimiz transferleri yapamadık. Zaman dolmuştu çünkü. Yani sakatlık ve cezalar mevsim ilerledikçe sorun yarattı. Ben buna U17 ve U19’dan yapacağım takviyelerle çözüm üretmeye çalıştım.
 
Kaleci İbrahim Kürkut 1994 doğumlu, İFA’dan geldi. Kendisiyle Batı Trakya’nın altyapısında çalışmıştım. Yetenekli bir kaleci ama gevşemeye müsait olması soru işareti yaratıyor. Onur Özcan yaşının ilerlemesine karşın İbrahim sakatlanınca büyük katkı verdi, şampiyonluk maçlarında kaleyi başarıyla korudu.
 
Savunmanın sağ kanadında oynayan Ömer Neşet Günaydın 1994 doğumlu. Selvispor’dan geldi, fiziksel özellikleri iyiydi. Hem savunmada, hem hücumda bence yeterliydi. Stoper ve sol bek mevkilerinde yer alan Eyüp Akın çok beğendiğim başarılı bir oyuncu. 1990 doğumlu. Batı Trakya ve Selvi’de öğrencimdi. Futbolu iyi biliyor. Tek kusuru çok duygusal biri olması. Kemal Yaşar 1993 doğumlu. Bayrampaşa Tuna’dan aramıza katıldı. Sert ve gayretli bir kesici. Hava toplarında da başarılı. Semih Bilen sol kanat oyuncumuzdu, hem savunmada, hem de solaçıkta. 1989 doğumlu. Batı Trakya ve Selvi’de kendisiyle çalıştım. Geniş alanda etkili bir topçu.
 
Özkan Alptekin 1989 doğumlu. Batı Trakya ve Selvi’de öğrencimdi. Sert ve hırçın özelliklere sahip bir orta saha oyuncusu. Asıl mevkisi stoperdi ama savunmada da, hücumda da aynı verimi sunabiliyor. Özünde çok iyi, çok kültürlü bir arkadaşımız. Ahmet Can Boşat 1994 doğumlu. Batı Trakya ve Selvi’de birlikte çalıştık. Hücum yönü daha gelişmiş bir topçu. Teknik becerisi yüksek. Ama geç form tuttu. Türker Sayın 1990 doğumlu. Batı Trakya’dan öğrencim. İki senedir top oynamıyordu. Forvet arkası. Teknik ve gol koklayan bir oyuncu ama mevsimin önemli bir bölümünü formsuz geçirdi.
 
Saruhan Müşkül 1992 doğumlu. Zeytinburnu Yıldızspor’dan geldi. Sağ ve sol kanatta oynuyor. Golcü özelliğe de sahip. Çok iyi verim sundu. Enes Elmas 1996 doğumlu. Davutpaşa U19’dan geldi. Teknik özelliklerini geliştirirse büyük yarar sağlayabilir çünkü gücü kuvveti yerinde. Toplara da iyi vuruyor. Osman Kara 1993 doğumlu. Davutpaşa’da bu dördüncü yılı. Önemli özelliklere sahip, sağlam, toplara sert vurabiliyor, çabuk. Ama çok iyi bir mevsim geçirmedi.  Erkan Barlak 1982 doğumlu. Süper amatör ve bölgesel amatör liglerinin pirlerinden. Bitiricilik özellikleri yüksek, mücadeleci, kenarlardan geldiğinde etkili. Toplara iyi vurur. Her sene 15-20 golü mutlaka vardır. Deneyimli bir forvet. Ama sakatlık ve kişisel nedenlerle beklediğimizi ne yazık ki veremedi.
 
U17’den gelen Ebubekir Yaman 1997 doğumlu, savunmada yer aldı. Bir başka U17’li Ömer Atik. O da 1997 doğumlu, forvette şans bulduğunda epey gol attı.  U19’dan gelen Umut Bahçıvan 1995 doğumlu, sağ kanat ve forvette oynadı az da olsa. Disiplinli ve çalışkan bir çocuk. Fatih Çakır da U19’dan, 1996 doğumlu, savunmacı. Onun katkısından da memnunum. Ömür Kulaksız ise 1995’li filiz lisanslı, kenar ve santrfor mevkilerinde oynuyor. Ama az şans buldu.’’
 
 
2013-14 mevsiminde U19 takımımız küme düşerek büyük hayal kırıklığı yaşattı. İstanbul U19 kategorisinin 1.kümesinde yer aldık bu sene. 26 guruplu kümenin 18.sinde mücadele ettik. Yedi takımlı gurupta yer alan karşıtlarımız şunlardı. Bayrampaşa Teknik, Çayırbaşı, Güneştepe, İstanbul Bulancak, Sultangazi, Topkapı. Geçen yılki başarılı takımımızın çoğu oyuncusu yaş sınırı nedeniyle bu sene aramızda değillerdi. Bu nedenle çalıştırıcımız İbrahim Kuruç daha çok umut veren U17 oyuncularıyla ligde kalmaya gayret etti. Ufaklıkların yanında sadece birkaç deneyimli oyuncumuz mevcuttu. Kuruç oyuncularımızı iki ay boyunca hazırladı. Kasım ayında Namık Sevik’te yapılan idmanlar, Aralık ayında Mimar Sinan’a kaydı. Dört beş hazırlık maçı yapıldı. Haftaya üç çalışma (Pazartesi, Çarşamba ve Cuma) konmuştu.
 
Maçlar 11 Ocak 2014 günü başladı, 5 Nisan 2014 sona erdi. Kadromuz kalede Levent, Ahmet ve Yavuz, savunmada İbrahim Aysalar, Samet, M.Ali, Ebubekir, Mert, Cemil, Fatih Çakır, orta sahada Muhammet, Mami, Ferhat, Veysel, Serhat, forvette İbrahim Uslu, Umut, Ömer Atik, Uğur Güneş, Enes şeklindeydi. Oldukça istikrarsız maçlar çıkardık, burası kesin. Bulancak’ı yendik dış sahada, sonuncu Sultangazi’ye kendi sahamızda farklı yenildik. Takım Uğur Güneş ile örtüşüyordu nerdeyse. O varsa vardık, o yoksa yoktuk. Bunun neticesinde de küme düşmeyi anamızın ak sütü gibi helal ettik.
 
İstanbul Bulancak maçları çok gayretliydik, 2-4 ve 3-2, Topkapı karşısında yoktuk, 0-4 ve 1-4, Sultangazi maçları ilginçti, kendi sahamızda fark yemiş, dış sahada yenmiştik, 2-0 ve 0-4, Bayrampaşa Teknik maçlarında da dengesizdik, 7-3 ve 2-4, güçsüz Çayırbaşı karşısında da tam verimli olamadık, 1-2 ve 5-1, gurubun şampiyonu Güneştepe maçlarını unutalım gitsin, 0-6 ve 1-8.   
 
 
U17 takımımız 2013-14 mevsiminde belki şampiyonluğa oynayamadı ama günler ilerledikçe hem güçlü bir bir takım kimliği kazandı, hem de çok iyi top oynadı. Mevsime ilkin oyuncuları toparlayarak girdik. Büyük sayıda topçu Kuruç’un futbol okulundan devşirildi. M.Ali, Furkan, Ebubekir, Said, Osman, Cihan, Samet, Cahit, Orçun, Ömer gibi. Bunlara Necati Savuran’ın gayretleriyle bulunan gençler eklendi. Selim, Kayhan, Veysel, Serhat gibi. İdmanlara güz başında kulübün feci halı sahasında başlandı, hafta içleri Çukurbostan’ın tartan koşu pistinde devam edildi. Ayrıca Uzunyusuf’un halı sahası da antrenman mekanı olarak kullanıldı. Kuruç fizik kondisyon kazandırma çalışmalarının yanında top çalışmalarının yapılamadığını belirtti. Özellikle de Balat ve Namık Sevik sahalarının onarımda olması ve Mimar Sinan’ı alma becerisini ve enerjisini gösteremememiz çalışmalara sekte vurmuştu. Dahası Mimar Sinan’da yaptığımız iki hazırlık maçı için ödenmesi gereken 2 X 100 TL’sının, yani topu topu 200 TL’nın (yazıyla iki yüz) futbolculardan toplanmış olması yönetimin büyük ayıbıydı kuşkusuz. Oyunculardan toplanan beşer lira ile aşmıştı bu sorunu Kuruç.
 
Bir başka sorun ise top konusunda yaşandı. 30-35 TL tutarındaki toplardan on tanesi işimizi görebilecekken oyunculara sunulan, kaditi çıkmış plastik toplar işlev görmemişti elbette. Geçen yıl oyuncuların kendi aralarında topladığı paralarla satın aldıkları toplardan kalan üç dört tanesiyle idare edilmişti bu nedenle.
Geleneksel kabus haline gelen ve yoksul oyuncular ile Kuruç’un kendi cebinden ödediği su paraları kavga dövüş tahsil edilebildi bu sene neyse ki. U-17 mevsime işte bu tatsızlıklarla başladı işte. İstanbul U-17 ligi karşılaşmaları 39 gurup üstünden yapıldı. Davutpaşa 27.gurupta yer aldı. Sekizli bir guruptu bu. Rakiplerimiz Bağcılar Asil Kartal, Güngörenspor, Kuştepe, Nurtepe, Küçükköy Kültür, Levent ve Zara Ekinli’ydi.
 
Mevsim 28 Eylül başladı, 21 Aralık 2013 tarihine kadar sürdü. Kadromuzda kalede Yavuz, savunmada Eren, Furkan, M.Ali, Ebubekir, Samet, Abdullah, orta sahada Veysel, Serhat, Orçun, Selim, Kayhan, K.Ömer, forvette Cuma, Said, Ömer Atik, Cihat, Osman yer aldı.
 
Nurtepe maçlarımız dengeliydi, 1-2 ve 0-4, Küçükköy Kültür maçlarımız da, 2-6 ve 3-1, güçlü Güngören karşısında göz doldurduk, 2-5 ve 2-1, Bağcılar Asil Kartal’a ise gücümüz yetmedi, 0-3 ve 1-2, Levent maçlarının ikincisi kabustu, oysa rakip zayıftı, 5-0 ve 0-1, Kuştepe’ye diş geçirmedik, 0-4 ve 2-2, şampiyon Zara Ekinli karşısında eziktik, 1-9 ve 1-5. 
 
 
İstanbul U13 kategorisinde yer alan takımımız 45 guruplu ligin 17.gurubundaydı. Sekiz takımdan oluşan gurubumuzdaki karşıtlar Altınok, Bakırköy 1903, Güzelhisar, Kocamustafapaşa, Osmaniye İstiklal, THY ve Vardar oldu. Takımımızın çalıştırıcısı İbrahim Kuruç oyuncuların büyük çoğunluğunu kendi Trabzon futbol okulundan buldu. Çocuklar Uzunyusuf’taki sahada haftada üç idman yaparak lige hazırlandı. 2001 ve 2002 doğumluların yer aldığı karşılaşmalarda takımımızın en büyük eksiği yetersiz oyuncu sayısı nedeniyle çok sayıda 2003 doğumlu oyuncudan yararlanmak zorunda kalmamız oldu. Başka bir sorun birçok oyuncunun lisansının ilk haftaya yetişememiş olmamasıydı.
 
Gelelim maçlarımıza. Bakırköy 1903 karşısında ezildik, 0-4 ve 1-4, THY silindir gibi geçti üstümüzden 0-9 ve 1-5, Osmaniye İstiklal ile yenişemedik 1-1 ve 3-3, Altınok maçlarında mutluyduk çünkü karşıtlar çekilmişti ligden, 3-0 ve 3-0, Güzelhisar çok güçsüzdü, hiç zorlanmadık, 4-0 ve 3-0, Kocsamustafapaşa karşısında tutunamadık, 0-3 ve 0-4, dost Vardar da gözümüzün yaşına bakmadı, 1-2 ve 1-2.
 
Söylemek bile fazla, çok başarısızdık ve umut vermedik. Sadece alttan gelen Mustafa ve Ömer, bir de kaleci Sinan ile Halil İbrahim göz doldurdu o kadar. Azıcık da Mücahit. Oyuncularımız kalede Sinan ve Bünyamin, savunmada Kerem, Yusuf, Halil İbrahim, Yusuf, Yiğithan, Mertcan, Mücahit, orta sahada Ömer, Emre, Tolga, Alihan, Mehmet, forvette Melih, Tolga, Ahmet, Mustafa, Yücel, Arda ve Tarık’tı.  
 
 
İstanbul U11 kategorisinde iki yüzü aşkın takım 23 gurupta toplandı bu mevsim.  Davutpaşa U11, 2013-14 mevsiminde 10.gurupta mücadele etti. Karşıtlarımız olan 8 takım şöyleydi: Altınok, Altınyıldız, Bakırköy 1903, Fatih Yayla, İmes İst Kastamonu, Kadırga, Y.S.Selim, Zabıtaspor. U11 takımımız çalıştırıcımız İbrahim Kuruç’un Fatih’teki Trabzon futbol okulundan toplandı, bir araya getirildi, idmana çıktı. Berke, Yiğithan, Metehan, Yusuf, Ömer, Mustafa, Özgür, Ahmet, Kaan, Emre, Alim, Berkant, Egemen, Yağız kadromuzu oluşturan oyunculardı. Yaptığımız 8 maçta dört yengi, dört de yenilgi aldık. Ahmet gollerin çoğunu attı, Ömer takımın yıldızıydı, acar forvet Mustafa da ondan aşağı kalmadı.