2009-2010

2009-10
Yoksulluk içinde zor yıllar devam ediyordu. Üstelik de kötü ve yetersiz koşullar özverili çalıştırıcımız Hasan Gedikoğlu’nu kulüpten koparmıştı. Bozgun ötüyordu tellerimiz. Yaz aylarında yapılan genel kurulda emektar başkanımız Ulvi Yetergil’in ayrılması, yerine eski efsane topçumuz Engin Verel’in gelmesi de Alipaşa semtinde yüzleri güldürmemişti. Çünkü Verel’in kulübü kalkındırmak, atılım yapmak gibi bir amacı yoktu. Davut Kılıç’ın nerdeyse zorlamasıyla almıştı başkanlığı. Bu nedenle eski tas eski hamamdı, kulüp lokali çöptü. Tinerci yuvasıydı. Oyuncular antrenmanda bir şişe suya muhtaçtı. General Kılıç ve Sıtkı Özcan güç bela ödüyordu zorunlu ücretleri. Lisans paralarını, federasyon harçlarını, elektrik ve su faturalarını.
 
Davutpaşa 2009/10 mevsimini İstanbul ikinci amatör kümede, dokuzlu bir gurupta geçirdi.  Abidiye Hürriyetspor, Zeytiburnu Hürriyetspor, Gedikpaşa, Çelikspor, Halkalı, Cevizlispor, Yavuz Selimspor gibi rakipler ile mücadele ettik.  Lig sonunda puan sıralamasında yerimiz beşincilikti. Seksenlerin ikinci yarısından itibaren kulüple özdeşleşmiş ve Davut Kılıç’ın sağ kolu olmuş Necati Savuran imdada yetişti sezon başında, oğlu Kerem’i getirdi ekibin başına.Eksiklerden biri de kalecimiz Altan Kartal'dı; vatani görevi için uzaklaşmıştı Alipaşa semtinden. Onun boşluğunu 1965 doğumlu, emektar kaleci Mustafa Abacı ile dolduracaktık. Kır saçlarıyla kulüpte ilk görüldüğünde biraz kuşku yaratan deneyimli file bekçisi haftalar geçtikçe herkesi yanıltacak, başarılı maçlar çıkartacaktı. Abacı sadece kaleciliğiyle değil, takımı yönetmesi ve yönlendirmesiyle de haftalar ilerledikçe Davutpaşa’nın teknik adamı kimliğini kazanacaktı.  Ve kazanılan galibiyetlerin çoğunda onun imzası olacaktı. Kalecimiz Mustafa Abacı abiliğini ekibe yeni formalar yaptırarak da göstermişti. Herkes çok neşelenmişti bu pırıl pırıl formaları gördüğünde.



Antrenmanlar haftada iki gün Namık Sevik Stadı’nda yapıldı. Salı ve Çarşamba günleri. Kerem Savuran topçularla çok kısa bir sürede kaynaştı; mevsim boyu bir abi kardeş ilişkisi sürdürüldü. Çok sıkı başlanmıştı, sezon öncesi hazırlıklarına. Ama imkansızlıklar gün geçtikçe bel bükecekti. 2009/10 kadromuz pek derin değildi. Engin Verel'in futbol okulundan oyuncular geliyordu adam yokluğunda. Fırat gibi, Umut gibi. Ama tuhaf olan şey bu oyuncular takımın öteki topçularıyla bir kez olsun antrenman yapmamışlardı. Ve başkan torpiliyle maçlarda forma kapmışlardı.



Sezona iyi sonuçlar alarak başlandı ama haftalar ilerledikçe alınan yenilgilerin sayısı arttı. Belli ki tam takım antrenman yapmamanın sıkıntısını çekiyor, uyum içinde top oynamıyorduk. Takım kaptanımız Mehmet Halıcı’ydı ama uzun bir zamandan sonra Selim Ertan Çakıllı yeniden takıma döndüğünde kaptanlık bandı kendisine verildi. Sekiz dokuz maç sonra Mustafa Abacıayrılmak zorunda kaldı. Takımın generali Davut Kılıç ile terse düşmüştü çünkü. Kalan maçlarda kaleyi Murat Elmacı devralacaktı.


                                                                                                          
Kadromuzdaki oyunculara gelince. Mustafa Abacı kaleciydi, yedeği Murat Elmacı’ydı. Mehmet Kocaman sağbek, Özcan Hirik ve Yasin Emre solbeklerdi. Okan Namlı yedek konumundaydı bekte. Savunmanın göbeğinde Mehmet Halıcı ile Burak Arslan oynuyordu. Mevsim sonunda Selim Ertan Çakıllı döndüğünde, Halıcı forvet arkasına çekilecekti.Yunus Emre ve Mehmet Cengiz de göbekte zaman zaman görev alan isimlerdi.Orta sahanın ortasında Erdi Varol ve Gani Efe ikilisi ter döktü. Suat Kösegil, Devran Oktay, Armağan Memişoğlu bu mevkinin yedekleriydi.Sağaçık Serhat Çoban, solaçıklar İbrahim Özdemir ve Yusuf Özdamar’dı. Ali Şafak ve Dorukhan Biçer ise kenarda bekleyen genç isimlerdi. Umut Azman ve Fırat Tazegül de Engin Verel’in futbol okulundan gelen iki forvetti, antrenmanlara gelmeye tenezzül etmeyen iki yakışıklı genç.
                 
Takımın golleri daha çok Mehmet Halıcı, İbrahim Özdemir, Yusuf Özdamar ve Erdi Varol’dan geldi. Takımın dizilişi ise 4-4-1-1 biçimdeydi. Eyüp Bahariye, Mahmutbey, Nurtepe, Sütlüce, Kağıthane Hasbahçe gibi stadlar mücadele ettiğimiz sahalar arasındaydı.