2008-2009

2008-09
Bu mevsimi Mehmet Halıcı anlatıyor. ‘’Sezon hazırlıklarına Hasan Gedikoğlu'nun yoğun antrenman temposunda başladık. Haftanın dört  günü yapılan antrenmanlar Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleriydi.
 
Hasan Gedikoğlu Yedikule Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeniydi. Bunun takıma çok yararı oldu.  En önemlisi Gedikoğlu öğrencileri takıma kazandırıyordu. Dahası okulun kapalı spor salonunda antrenman yapmamızı sağlıyordu.
 
Antrenmanlarımız Pazartesi günleri okulun kapalısalonunda, Çarşamba ve Cuma günleri Namık Sevik Stadı’nda, Cumartesi veya Pazar günleri ise sahilde oluyordu. Hafta sonu yoğun kros yapıyorduk.  Bunun ardından tekrar kapalı salona geçer, ağırlık çalışmasına girişirdik.

Hasan Gedikoğlu'nun takıma katkıları tartışılmazdı. Namık Sevik Stadı’nın aylık antrenman ücretini çoğu zaman kendi cebinden verir, oyuncuların lisans ücretlerine katkıda bulunur, maçları videoya alır, daha sonra eğitim amaçlı bize gösterirdi kulüp lokalinde. Daha iyi bir eğitim görelim, futbol yeteneklerimizi geliştirelim diye yapardı bunları. 
                                                  
Sezon öncesi yapılan hazırlık maçlarında çok iyiydik, takım olma yolunda çok ilerlemiştik. Ligin başlamasına yakın antrenmanlarımızı üç güne indirdik. Salı ve Perşembe günleri Namık Sevik’te, bir gün de Gedikoğlu’nun tercihine göre kapalı salonda toplanmaktaydık.
                                 
Lig başlamıştı artık. İyi maçlar çıkardık. Genç kadromuzla zor rakiplerden puanlar topladık. Kazandığımız her maçtan sonra Hasan hocamızın sevincini görmek hepimizi çok mutluediyordu.
 
Sezon içinde Altınok, Çelikspor, Seyrantepe Yelilcespor, Sefaköyspor, Firuzköyspor,Kanaryaspor ve Mecidiyeköy Tayfunspor gibi rakiplerle karşılaştık. Sekiz takımlı bir gruptaydık.Gurubumuzdan birinci amatör lige Mecidiyeköy Tayfunspor ve Sefaköyspor çıktılar ilk iki sırayı alarak. Biz ise sezonu dördüncü olarak bitirdik.

Bu sezon Hasan Gedikoğlu'nun Davutpaşa'daki son yılı oldu. Hiçbirimiz ayrılmak istemiyorduk kendisinden, kopmamız çok güç olmuştu. Ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki aynı duyguları o da hissetmiş olmalıydı. Ayrılma nedenlerini tahmin etmek hiç güç değil aslında. Maddi sorunlar birincildi, bir de ilgisizlikti elbette. Kimse tarafından umursanmamakçok kötü bir şey. Sonunda canına tak etmişti ve bu kararı almak zorunda kalmıştı hocamız. Tüm oyuncular üzülsek de, hocamızın aldığı kararı saygıyla karşılaşmıştık. Bizde büyük emeği vardı çünkü. Ve hiçbirimiz onun emeklerini asla unutmayacağız! Kendisine Mourinho Hasan lakabını takmıştık, o kadar değerliydi bizler için.
                                                      
Mevsim boyunca kaleyi başarılı file bekçimiz Altan Kartal korudu. Yedeği ise Recep Erişen ve Özgür Özkan’dı. Savunmanın sağında Serhat Çoban oynadı. Sol kanat savuncumuz ise Özcan Hirik’ti, Yasin Emre de oynuyordu bu mevkide. Savunmanın göbeğindeki ikili Mehmet Cengiz ve Yunus Emre Karabak’tı. Savunmadaki yedek oyuncular ise Okan Namlı, Engin Emre ve Yusuf Şenyurt ve Muzaffer Aydın’dı. Orta sahada Gani Efe ve Erdi Varol ter döktü. Orta sahanın yedekleri Armağan Memişoğlu, Cengiz Müslüm, Devran Oktay’dı. Sağ kanatta Burak Arslan, sol kanatta İbrahim Özdemir görev yaptı mevsim boyunca. Mehmet Halıcı forvet arkası,  Emre Tanrıkulu ise forvetti. Doğuş Dişli de arada sırada forma şansı buldu.  
                                
Maçlara damgasını vuran, gollere imzasını atan oyunculara bir göz gezdirirsek Mehmet Halıcı, İbrahim Özdemir, Emre Tanrıkulu, Erdi Demir ve Burak Arslan’ın adını sayabilirim. Oyun sistemimiz 4-4-1-1 şeklindeydi. O sene oynadığımız stadlar arasından hatırladıklarım şunlar: Avcılar Turgut Özal, Ayazağa, Sefaköy Kartal, Halkalı, Namık Sevik.