YILMAZ VERİT



 
 




 Davutpaşa ailesinin şiir tutkunu üyesi Yılmaz Verit 12 Mayıs 1966 Kastamonu doğumlu. Ailenin öfkeli olmayan boğalarından. Verit’in ana babası minik Yılmaz dünyaya geldikten çok kısa bir süre sonra, 1966 yılı içinde, ünlü Konstantinopolis diyarına gelip yerleşmiş. Semt Kocamustafapaşa, mahalle Seyitömer.  
 
Baba Fehmi pideciymiş, Güler Anne ise Cerrahpaşa Üniversitesi, psikiyatri bölümünden emekli. Verit şu anda evli olan iki kız kardeş arasında kalmış bir ortanca çocuk. 
 
Verit’in okul hayatı çok erken başlamış ama uzun sürmemiş. Beş yaşında kendisini Emin Ali Yaşin İlkokulu’nda görüyoruz bir sene boyunca. Çünkü okul müdürüyle aynı apartmanda oturuyormuş Küçük Yılmaz ve çok yaramazmış o yaşlarda. Müdür bey de oğlanın afacanlıkları durulur diye okuluna yazılmasına izin vermiş. Sümbül Efendi İlkokulu’nda iki sene, Yedikule İlkokulu’nda iki sene Verit’in ilkokul geçmişi. Son sahne ise Davutpaşa Lisesi’nin orta kısmında. Orta ikiden terk ve hayatın kollarına atılış diye özetlenebilir bu bitiriş bölümü.
 
Verit 12 yaşındaymış ortayı bıraktığında. Çünkü bu yaşlarda çalışmaya başlamış, paranın ne olduğunu anlamış, okuyup da para kazanma amacını hemen terk etmiş. İlk işi bakkal çıraklığıymış ama okul devam ediyormuş bu sırada.  İkinci iş yeri ise Gedikpaşa’da, bir ayakkabıcının yanında. Ama Verit 18 yaşına geldiğinde, kız arkadaşı ellerindeki nasır ve boya lekelerini gördüğünde alay etmiş kendisiyle. O da gururuna yediremeyip meslek değiştirmeye karar vermiş. 1985 senesi. Verit tekstil alanına adım atıyor. İki yıl sürüyor bu uğraş.
 
Verit’in askerlik günleri 1987 senesinde başlıyor. Acemilik Balıkesir ordonat, geri hizmette. Usta birliği ise Diyarbakır’da. 15 ay boyunca kantincilik yapıyor.
 
Verit’in futbolculuk yaşamı da bayağı yüklü. 12-13 yaşlarında başlamış top tepmeye. Mahalle takımlarında oynamış, Kocayusuf, Şenol Pastanesi vb.. gibi. Bu etkinliğe Diyarbakır’daki askerlik günleri de dahil. Birlikler arası maçlarda göstermiş maharetini. Sağ açıkmış. Seri bir forvet olduğunu söylüyor, toplara da sert vurduğunu. Özellikle kaleye çapraz açılar bulduğunda topu filelere göndermeyi iyi becerirmiş.
 
1987 sonrası sivile geldiğinde yine tekstil alanında çalışmış, kendi işini kurmuş. Semt Yeşildirek. Futbol hayatı ise halı sahalarda devam etmiş. İlk kurulan halı saha Dinarsu’ya beş yıl boyunca abone olmuş, beş yıl düzenli top oynamış. Futbola ve tekstile veda ise birlikte, 1992 senesinde. Nedense birkaç kişiye kızıp farklı bir alana atlamış bu yıl sonrasında. Gıda sektörüne.
 
Ama iyi de olmuş diyeceğim çünkü yeni alan onu uyumluların en kıralı diye tanımlamakta asla güçlük çekmeyeceğim başkanımız İskender Keleş ile karşılaşmasına olanak sunmuş.
 
Verit’in 1990-2000 arası süren bir evliliği olmuş. Bu birlikteliğin ürünü, 1991 doğumlu Berkan şu anda Aksaray’da yedek parçacılık yapıyor Renault bayisinde. 1996 doğumlu İlayda ise Biruni Üniversitesi’nde psikoterapi öğrenimi görüyor.
 
Verit’inDavutpaşa ailesiyle ilişkisi epey eskilere dayanıyor. Seksenli yıllardan beri ilkin Çukurbostan, sonra Kocayusuf’ta sayısız idman ve maç izlemiş biri. Son 35 senenin nerdeyse bütün topçularını tanıdığını söylüyor. Hem seyirci olarak, hem de semtten tanış kimliğiyle. En yakın oldukları İskender Keleş, Hüseyin ve Özcan Güngör biraderler, Turgay Özcan, Adnan ve Ali Demirsoy biraderler.
 
Verit kendisini ‘’aşırı duygusal, çok okuyan biri’’ olarak tanımlıyor. Şiir okumayı da, yazmayı da çok seviyor. En sevdiği şairler arasında Ümit Yaşar ve Cemal Safi’yi sayıyor.
 
Verit’in yaşam etkinlikleri arasında radyoculuk büyük yer tutuyor. Müjde FM’de 2010-12 arası çalışmış, şiir izlenceleri hazırlamış. Ama asıl faaliyeti internet radyoculuk alanında. Ona yakın radyoda yayıncılık deneyimi mevcut. Videolaştırılmış şiir okumaları da cabası.
 
Verit büyük bir sinema tutkunu. Sinema salonlarına sık sık gidiyor. Türk filmleri yeğledikleri. Daha çok sahici yaşam öykülerinden uyarlanan yapıtlara öncelik veriyor.
 
Müzik konusunda ise kulağına hoş gelen tınılara açık. Evinde müzik setinde, arabada ise sevdiği şarkılarla tıka basa dolu USB’sinde dinliyor. Yerli pop ve yabancı pop arasında pek ayırım yapmıyor. Ama ‘slow’ parçaları, duygusallığı nedeniyle yeğlemesi çok doğal.
 
Verit belki on beş senedir bekar ama yemek yapma konusunda beceri sahibi olmadığını söylüyor, yumurta bile kıramadığının altını kalın kalın çiziyor.
 
Verit hayvanları seven bir Davutpaşa ailesi üyesi. Köpeklere bayılıyor. Zeytin isimli bir Labrador’unu özlemle anıyor. Tek başına yaşadığı için evinde kedi beslemiyor ama akvaryumu ve  kanaryaları olduğunu söylüyor.
 
Verit’in tuttuğu takım Beşiktaş. Yetmişlerin ilk yarısında henüz ilkokuldayken, Galatasaraylı dayısının götürdüğü bir derbide gönül düşürmüş siyahlı beyazlı armadaya. Galatasaray’ın ilkin 2-0 öne geçtiği maçta, Beşiktaş’ın art arda bulduğu iki golle eşitliği sağlaması Küçük Yılmaz’da büyük coşku yaratmış olmalı. Tarihi neden buymuş Beşiktaş sevgisinin.