VASİL DERİZ


 
 
 



Vasil Deriz ellili yılların ikinci yarısında kalemizi korumuş ayaktopu emekçilerinden biri. 25 Nisan 1933 doğumlu ve hayatta olan en yaşlı Davutpaşa 1926 üyelerinden. Alipaşa kedileri Vasil amcalarını sıkı bir gurbetçi olarak da tanıyorlar aynı zamanda, aynen Ahmet Mıcık, Şerif Çekiçler, Hayri İnce ve Necati Civez gibi.
 
Deriz hayata ilk adımlarını Esekapı’da aile evinde atmış, Değirmen Sokak’ta. Uzun süre burada oturmuş. Yaşamının son 17 senesi ise Silivrikapı’da geçmiş.
 
Hekimoğlu Alipaşa İlkokulu Vasilabimizin alfabeyi söktüğü tek eğitim kurumu. Çünkü ilkokulu birinci sınıftan terk ederek hayat okulunun sıralarındaki zahmetli eğitimi tercih etmişerkenden.
 
Kleopatra Anne ev hanımıymış, Hristo Baba ise zerzevatçı. Üç kardeşlermiş, ikisi erkek, biri kız. Kardeşlerden Niko da gayrı federe takımlarda oldukça iyi karşılaşmalar çıkarmış bir topçuymuş.
 
Deriz’in erkenden öğrendiği meslek soba ve sıhhi tesisat işleri. 1961 Şubat ayına kadar karnını böyle doyurmuş. Ama daha iyi koşullarda, daha iyi paralar kazanabilmek amacıyla rotasını bu tarihte Almanya Köln’e çevirmiş. İki yıl boyunca Ford Fabrikası ve Tifbau şirketinde çalışmış, ter dökmüş.
 
1963 senesinde dönüş yapmış sevgili yurduna, ama iki yıl mesleğiyle uğraştıktan sonra neden daha iyisine kavuşmayayım diyerek bu kez Almanya’nın Munich kentine hicret etmiş. Ama bu kez kısa sürmüş bu ikamet, çünkü bir hafta sonra kendisini yine Esekapı’da görmüş koca kafalı çilekeş mırnavlarımız.
 
Üç yıl daha sıhhi tesisat uğraşılarıyla geçtikten sonra Vasil abimiz bu kez valizlerini itinayla hazırlayıp Hollanda’nın yolunu tutmuş. Amsterdam’da tam 15 sene gemi inşaatlarında çalışmış.
 
1983 senesinde yeniden Esekapı kaldırımlarını çiğnemeye başlayan Deriz son 32 senesinde çalışmadığını, yorucu gurbet yıllarının acısını emeklilikle çıkardığını söylüyor.
 
Gelelim Vasil abimizin futbol yaşantısına. İlkin mahalle takımlarında, turnuva maçlarında kendini göstermiş. Kendi kendini yetiştirmiş, bir antrenör elinden tutmamış. Sonra Bursa amatör ligindeki İnegölspor’dalisansiye olmuş. Bir sene oynamış orada.
 
Deriz’in askerlik günleri 1954 Nisan ayı ile 1956 Nisan ayı arasında. İstihkam eriymiş Narlıdere İzmir’de. Terhis sonrası ise Davutpaşa kalesinde görüyoruz Deriz’i. Piliç Mehmet, NecatiCivez, Kaleci Alaaddin, Golcü Alaaddin, Şerafettin, EyüpKüçükçavdar, Hüsamettin, Adil Özyedierlerve PiçEnver gibi topçuların yanında.
 
Vasil abimiz üç dört sene oynadıktan sonra futbolu Davutpaşa’da bırakmış.  Muammer geldi, ben bıraktım, diye özetliyor. Ama Muammer’in sakatlık ve cezaları nedeniyle oynamadığı maçlarda çamurlu sahalara dönüp özveriyle kaleyi koruduğunu da belirtmeden edemiyor.
 
Vasil Deriz ellili yılların ikinci yarısındaki futbol alanları ve altyapılarının tek kelimeyle berbat olduğunu söylüyor. İlkin haftada iki idman vardı, diyor. Sonra,   idmanlara topçular pek rağbet etmezdi, çıkar doğrudan maçlarda oynarlardı, diye düzeltiyor. Antrenmanlara gelindiğindeyse ya Kadırga Hamamı’nda soyunurlarmış ya da Davutpaşa Hamamı’nda. Cinci Sahası’nda ya da Silivrikapı’da yapılan idmanlarda yapılan sadece kültür fizik hareketleriymiş.
 
Malzemeler döküntüydü diyor Vasil Deriz, çıplak elle oynadığını ekliyor. Bir maçta FeriköylüMünaceddin’in koyduğu taban yüzünden sakatlanan bileğinde bugün bile gözüken izi gösteriyor.
 
Uysal ve söz dinleyen bir kaleciydim, diyor Deriz. Reflekslerim iyiydi diye ekliyor. Kişiliğini ise sadece ‘’alçak gönüllü biriyim’’ diye az ve öz tanımlıyor.
 
Emeklilik günlerinin hatırı sayılır zamanının Kızıl Elma’da bir kahvede pişpirik, 51 gibi oyunlar oynayarak geçiriyor Vasil abimiz. Bulduğu gazetelere bakınıyor, dizi ve spor izlencelerini seyrediyor televizyon kanallarında.
 
Vasil Deriz Hollanda ve Almanya günlerinden yalnızca güzel ve şirin şeyler hatırlıyor. Ehliyetini 1974 senesinde almış ama 1983 sonrası nedense hiç sürmemiş elini direksiyona. Oysa Hollanda’da hem araba hem de bisiklete binermiş sürekli.
 
Vasil Deriz Türk Sanat Müziği düşkünü. Ellili yıllarda yoğun bir gece hayatı varmış, Beyoğlu pavyonlarını avucunun içi gibi bilirmiş. İyi de bir sinema seyircisiymiş, Türk filmlerini yeğlermiş. Özellikle yazlık bahçelerde film izlemeye bayılırmış.
 
Vasil Deriz alkolü seyrek alıyor, cigara alışkanlığını ise neyse 1993 yılında bırakmış. Beşiktaş taraftarı. Türk ekonomisi ve siyasi yaşam dendiğinde ise suratını ekşitiyor ve yorum yok diye kestirip atıyor.
 
Vasil Deriz Davutpaşa 1926 ailesinden en çok Müezzin Hüsamettin, Necati Civez, Piç Enver ve Piliç Mehmet ile yakınmış. 
 
Meslektaşı kaleciler arasında en çok beğendiklerini Turgay Şeren, Şükrü Ersoy, Vefalı Abdülkadir, Beşiktaşlı Ethem, Cihat Arman ve Sabri Dino olarak sayıyor.