TURGUT YÜKSEL



Kimdir ?
 
 






Esekapı kedileri 1963-70 yılları arasında tam yedi sene formamızı taşıyan, kaptanlığımızı yapan Turgut Yüksel abilerini futboluyla olduğu kadar ağırbaşlılığıyla, efendiliğiyle, renkli hayat birikimi ve şampiyon veteran atlet özellikleriyle de seviyor, bağırlarına basıyor.
 
Turgut Yüksel 15 Kasım 1943 doğumlu, ailemizin sayısız akrebinden biri. Üstelik de başarılı çalıştırıcımız Deniz Atak ile aynı gün doğum günü pastasına üflüyor. 
 
Turgut Yüksel İzmir doğumlu. Ama yaşadığı ve kendi deyişiyle, bir Yeşilçam filmine kolayca konu olacak acıklı hikaye hikayesinin ta en başında bir talihsizlikle karşılaşmış. Münire Anne doğumdan on gün sonra hayata gözlerini kapamış. Doğma büyüme İstanbullu olan Hamid Necmettin Baba ise farklı mesleklerle hayatını kazanmış.
 
Turgut Yüksel, Beyler Sokak, Basmane, Konak’taki Dumlupınar İlkokulu’nda alfabeyi söküp, yurttaşlık bilgilerinin en temellerini öğrendikten sonra 1956 yılında babasıyla baş başa verip iyice düşünmüş. Yatılı bir okulda okumanın doğru olacağına karar vermiş baba oğul.
 
Baba Hamid Necmettin aslında çok tutarlı bir karar vermiş oğlu için. Çünkü çocuğu doğduğunda ellisine merdiven dayamışmış. İçkisiyle, kumarıyla düzensiz bir yaşam sürdürüyormuş. Garsonluk, vestiyerlik gibi geçici mesleklerde hiç de güvenli olmayan bir yaşama dalmışmış. Bir ayağı çukurda hissediyormuş kendisini. Oğlunun yatılı bir okulda okumasının çocuk için çok daha hayırlı olacağına eminmiş. Subaylık da hem disiplinli bir yaşamla, hem de güvenceli bir dünyayla örtüştüğü için doğru geliyormuş Baba Hamid’e.
 
Ama baba oğul nedense Kuleli Lisesi’ni değil de, Erzincan Askeri Lisesi’nin seçmişler. Böylece güzbaşı tasını tarağını toplayan Küçük Turgut posta trenine atladığı gibi üç gün üç gece seyahat edip tek başına Erzincan Askeri Lisesi’nin yolunu tutmuş. Sonra sınavlara girmiş. Ardından da sonucu tam bir hafta beklemiş bir otel odasında aç açına, perperişan. Sonuç olumlu olmuş neyse ki.
 
1956-59 Erzincan Askeri Ortaokulu, 1959-62 arası Erzincan Askeri Lisesi’nde geçmiş. 1963 senesi çok önemli Turgut Yüksel’in hayatında. Çünkü Ankara’daki Kara Harp Okulu’na giriş bu tarihte. Aynı zamanda babasını kaybettiği tarih de bu. Ama felaketin en kötüsü daha bismillah demeden, birinci sınıf öğrencisiyken Talat Aydemir isyanı nedeniyle okuldaki tüm öğrencilerin kovulmuş olması. Böylece Turgut Yüksel büyük bir hayal kırıklığı ve yıkım ile İstanbul’a dönmüş.
 
Turgut Yüksel İstanbul kentine ayak bastığında doğruca bir akrabasının evine yerleşmiş. Halasıymış bu akraba. Aile reisi Nasir Yazıcıoğlu ise Beşiktaş kulübünde müdürmüş. Turgut Yüksel ailenin Tekel’de çalışan kızı Ayfer Hanım ile oldukça içli dışlıymış. 1956-62 arası Erzincan’dan çeşitli tatiller için yapılan yolculuklarda bayağı ilerleyen ve aşka dönüşen bu yakınlık 1966 senesinde bir evlilikle noktalanmış. Çiftin 1967 yılında Burçin isimli bir kızları olmuş.
 
Turgut Yüksel 1963 senesinde geldiğinde bir sene Şişli’de aile yanında yaşamış. Yüksek öğrenimine İTÜ Maden Fakültesi’nde devam etmiş. Burs almış. 1964 yılında ise üç arkadaşıyla Tarabya’da bir daire kiralamış. Mezuniyet 1969 yılında.
 
Turgut Yüksel 1969 yılında mezun olunca devlet için hizmet etmek zorundaymış. Çünkü İTÜ sınavını kazandığında Milli Eğitim Bakanlığı kendisine bir burs vermişmiş. Devlet için çalışmak zorundaymış bu nedenle karşılık olarak. Başvurusu için devlet ona Karadeniz Teknik Üniversitesi’ni teklif etmiş. Ama Yüksel için burada uygun kürsü bulunamamış ve başının çaresine bakması istenmiş. Burs bulacağı firmaya aktarılmış. Turgut Yüksel de başının çaresine bakmış, şimdi il olmasına karşın o günlerde Ankara’nın ilçesi konumundaki Kırıkkale’ye gelmiş, MKE’nin pirinç fabrikasına mühendis olarak işe girmiş. 1969-79 arası burada geçmiş.
 
İlkin atölye mühendisiymiş, günler geçtikçe müdür yardımcılığına, ardından da imalat müdürlüğüne terfi etmiş. 10 sene dolmuş böylece. Gözünü kapayana kadar geçmiş, su gibi.
 
1970 senesi önemli bir tarih çünkü Turgut Yüksel’in ikinci kız Gülçin bu tarihte İstanbul’da dünyaya gelmiş. 1979 yılında ise bankacı olan üçüncü kız Bilgen doğmuş.
 
Turgut Yüksel 1979 sonrası bu kez İstanbul’da özel sektörde sergilemiş maharetlerini. Sarbak’mış firmanın adı. Hadımköy’deymiş fabrika. Müdür olarak girmiş işe. Çok geçmeden fabrika sahibi iki ortak anlaşamamış, hır çıkmış iş yerinde. Sonunda tek ortak işi üstlenmiş tek başına. Yüksel’i de yüzde beş hisseyle fabrikaya ortak etmiş. 1997 senesine kadar Hadımköy’de görüyoruz Turgut Yüksel’i.
 
Kırıkkale sonrası Turgut Yüksel İstanbul’da, Selçuk Toker’in memleketi Merter’de yaşamış. Buradaki ev Hadımköy’deki fabrikaya yüzde beş ile ortak olduğunda gelen transfer parasıyla alınmış. 1987’ye kadar burada yaşamış aile. Ama Burçin evlenip de kızı olunca, ana baba çocuklarına yardım için tası tarağı toplayıp Asya Yakası’na taşınmışlar. Caddebostan’da 1987-92 arası cümbür cemaat neşeli bir hayat sürülmüş.
 
1992 senesinde Turgut Yüksel bu kez Sahrayı Cedit’te bir ev almış ama küçük kızlar da evlenip yuvadan uzaklara uçunca karı koca için daire büyük kalmış.
 
2001 senesi Turgut/Ayfer çiftinin önemli bir karar aldığı yıl olarak geçiyor aileye. Birlikte Bodrum’a yerleşiyorlar çünkü. Turgutreis’e. Ön ayak olan kayınço Oktay Yazıcıoğlu. Marinada hanımın yapmakta pek becerikli olduğu takı ve ahşap işleri satmaya başlıyorlar kiraladıkları standda. Ama Ayfer Hanım pek ısınamıyor çevresine. Bu nedenle evlerini 2007’de satıp Çekmeköy’e dönüyorlar.
 
Ama Güney çifti büyülemiş olmalı ki 2012’de Antalya’da yaz-kış bir ev kiralanıyor, Mayıs-Ekim bir otelde tutulan bir standda takı ve ahşap işleri ticaretine devam ediliyor. Kışlar ise Çekmeköy’de geçiyor sükunetle.
 
Gelelim Turgut Yüksel’in futbol yaşantısına. 1963 öncesi mahalle aralarında, askeri okullarda gazozuna yapılan maçların ardından İstanbul deneyimi başlayınca Turgut abimiz Davutpaşa formasını giymeye başlamış. 1963-64 mevsiminde genç takımda başlayan serüven yedi yıl sürmüş. İlk sene sağbek, sonraki yıllar savunmanın sağ kenarında ya da ortasında süpürücü olarak görev almış. 1964-65 mevsiminin kolej havasını taşıyan şahane A takımda Eşref Yetiş ile değişerek sağbekte yer bulmuş. 1965-66’da terfi liginden Galata ile birlikte ikinci lige çıkan takımında da bu tatlı rekabet sürmüş. İkinci lig beyaz gurupta 1966-67’de, üçüncü lig beyaz gurupta 1967-68 ve 1968-69 sezonlarında  savunmanın her yerinde yer almış, özellikle de süpürücü mevkiinde. 1969-70’de mahalli kümede oynayan takımımızda son kez yer alan Turgut Yüksel’i son iki senesinde kaptan kolluğunu takarken görüyoruz. 
 
1970-72 arası Ankara amatör kümesinde Çelikspor’da yaşanan şampiyonluk Turgut Yüksel için önem taşıyor elbette. Şalterin indiği tarih bu dönem.
 
Turgut Yüksel 1972 sonrası da fırsat buldukça top koşturmuş, toprak ya da seksen sonrası halı sahalarda. Ama 1987 senesinde geçirmiş olduğu bir kaza topu bırakmasına neden olmuş. Bir çarpışma sırasında yüzünün kemikleri kırılmış çünkü. Ama bu kaza spor etkinliğinden uzaklaştırmamış Yüksel’i. Çünkü eski takım arkadaşı Nurettin Demirel ve ailemizin faal üyesi Salih Danacı ile birlikte ağırlık verilen atletizm çalışmaları yaşamının en merkezinde yer alıyor. Ana dalları ise 200 ve 400 metre.
 
 
Turgut Yüksel eskiden Milliyet ve Vatan okurmuş, şimdilerde Hürriyet okuyor. Can Dündar ve Hasan Cemal’in kovulmasından etkilenmiş çünkü. Kafası atmış. Televizyonda genelde spor izlenceleri ve bilgi yarışmalarını izlemesini seviyor.
 
Ehliyetini 1975’de almış, şu anda Honda Jazz kullanıyor. İyi bir sürücü, tarihinde sıfır kaza kayıtlı. Sinemayı seviyor, yerli yabancı ayırt etmeden film izliyor. Türk Sanat Müziği tutkunu. Zeki Müren’e bayılıyor. Arabada, evde, odasındaki radyosunda sürekli müzik dinliyor. TRT FM ve TRTName vazgeçilmezleri.
 
Yüksel’in en büyük iki tutkusu atletizm ve bilgi yarışmaları. 1987 sonrası Tünel’deki İstanbul Mastırlar Atletizm Kulübü’nün müdavimi olmuş. Her gün koşuyormuş. Yönetimde de uzun süre çalışmış. Tartan pist koşucusu. Maslak’taki Enka Tesisleri’nde çalışıyor. Beş gün çalışma, bir gün istirahat. Pazarları da ormanda 2-3 saat koşuyor. Kankalar Bahattin Kıyman, Camoka Muharrem, Nurettin Demirel, Salih Danacı, Mustafa Kaşkaya, Müfit Sıriş.
 
Bilgi yarışmaları ise hayatına doksanlı yıllarda girmiş. Kenan Işık’ın sunduğı Kim 500.000 ister adlı izlenceymiş esin kaynağı olan. Damarına öğrenme virüsü bulaşınca da başlamış ansiklopedileri ezberlemeye. Meydan Larousse, Britannica ve ötekileri.
 
Turgut Yüksel iyi bir bilgisayar ve internet kullanıcısı, sosyal demokrat. Hep CHP’ye vermiş oyunu, Bülent Ecevit’i çok severmiş. Ama yetmişlerin ikinci yarısında 11 vekilin satın alınmasıyla kurulan hükümet soğutmuş Ecevit’ten.
 
Turgut Yüksel’in Davutpaşa tarihinden en sevdiği isimler Necati Balaban, İsmail Küpoğlu, Nurettin Demirel, Oktay Mat ve Ferhan Polat.