TURAN PEKERGÖZ




TURAN PEKERGÖZ (1931- 1994)
Esekapı’nın bilge kedileri Turan Pekergöz abilerini 1963-1967 arasında takımımızın mahalli küme ile ikinci lig arasında gezindiği yıllardan hatırlıyorlar. Müfit Değer’in başkanlığında geçen yıllar bunlar ve Pekergöz hem takımı çalıştırıyor, hem de ayakkabılarımızı üretiyor. Bir taşla iki kuş böylece!
 
Bediz Baysal şöyle hatırlıyor Pekergöz’ü. ‘’Turan abi Müfit Değer’in başkanlığı sonrasında geldi aramıza. 1963-64 yılında ilk kez çalıştırdı bizi. 1964-65’te yenilenen takım da ona teslim edilmişti. 1965-66’da terfi liginde başarılı olup da ikinci lige yükselen kadroda Ali Mortaş’ın yardımcılığını yapmıştı. Ali abi aynı zamanda hem İstanbulspor, hem de Galata’yı çalıştırdığı için birçok maçta takım yönetimini üstlenmişti Turan abi. Terfi ligindeki dış saha maçlarında ise tek başına yüklenmişti teknik sorumluluğu. Pekergöz 1966-67 mevsiminde de ikinci ligdeki mücadelemizde, Yugoslav Nikola Radoviç’in yardımcılığını yapmış, Radoviç seri yenilgilerden bıkıp da devre arasında Adanaspor’un yolunu tuttuğunda görevi mevsim sonuna kadar cesaret ve azimle sürdürmüştü.
 
Turan abinin galiba bir antrenör diploması yoktu. Şöhretini futbol antrenörlüğüyle değil ayakkabıcılıkla yapmıştı. Benim bildiğim kadarıyla sadece Karagümrük ve Davutpaşa takımlarını çalıştırmıştı. Antrenmanlarını daha çok kondisyon ağırlıklı yaptırırdı. Taktiksel ağırlıklı bir şeyler söylediğine hiç tanık olmadım. Turan Pekergöz’ün idmanları aynen eski topçu abilerimiz gibiydi. Yani önce saha çevresinde koşar, sonra da çift kaleyle tamamlardık antrenmanlarımızı. Haftada iki üç kere çalışırdık. Az konuşur, oyunculara bağırmazdı. Gırgır yapmayı severdi daha çok.
 
Turan abi çok iyi bir futbol ayakkabıcısıydı. O dönem iki ayakkabı üreticisi vardı. Biri ünlü Dinyakos’tu, öteki Turan abi. Ayakkabıcı dükkanı Vefa Stadı’nın giriş kapısının tam karşısında, Karagümrük çarşısındaydı. Dökümcüler Caddesi’nde. Turan abi bayağı şöhretliydi altmışlardan seksenlere. Karagümrük semtinin çocuğuydu.’’
 
Cumhur Değer şöyle eklemeler yapıyor. ‘’Turan abinin lakabı Galon Turan’dı. Çok alkol alırdı çünkü. Dükkanında hep yanında şişeler olurdu. Aile ilişkilerinin sorunlu olduğunu hatırlıyorum. Hanımıyla, kızlarıyla. Nedeni içki olmalıydı!
 
Gençliğinde Karagümrük takımında futbol oynamıştı. Babam onu kulübe getirdiğinde Vefa’da Aşık Baba ile birlikte malzemecilik görevini üstlenmişti. Dükkanındaki yardımcısı Davutpaşa’da genç takımlar düzeyinde kalecilik de yapmış olan Erdal’dı.
 
Turan abinin babası olan Emin Pekergöz kundura tamircisiydi. Dükkanı Karagümrük Camii’nin aşağısındaydı diye hatırlıyorum. Turan abi dört kardeşti. Birinin adı Rıdvan’dı ama ötekileri tanımıyorum.’’