SÜHA KARTALLIOĞLU







Davutpaşa kulübüne yıllardır pek uğramasa da, Fındıkzade semtindeki kahvelerde sık sık görülen ve sevilen Suha Kartallıoğlu top oynadığı günlerde Rensenbrik takma adıyla nam yapmış, attığı çalımlar ve top tekniğiyle belleklerde unutulmazlaşmıştı.

                        

Kartallıoğlu 5 Mart 1956 tarihinde Kuzguncuk’ta doğdu. Kuzguncuk İlkokulu, Beylerbeyi Ortaokulu, Maçka Meslek Lisesi’ni bitirdi. Yabancı Diller Yüksek Okulu’ndayken yüksel öğrenimini yarıda bıraktı.

 

Kartallıoğlu Beylerbeyi altyapısında futbola merhaba dedi. 1968-70 arası kırmızı yeşilli forma altında temel kavramlarını öğrenecekti ayaktopunun.

 

1970 yılı çok önemli onun yaşantısında çünkü Kartallıoğlu ailesi Fındıkzade’ye taşınıyor bu yıl. Kan merkezinin oraya taşınıyor. Ve küçük Suha piti piti adımlarla semtinin kulübüne geliyor, genç takımda top koşturmaya başlıyor. Yetmişlerin başlarında lisansı çıkmış olmalı. Davut Kılıç hocası. Davutpaşa’da sol açık ve orta sahada oynayacaktır yıllar boyu.

 

Davutpaşa A takımına girişi, kadronun baştan aşağı yenilendiği 1974 yazında oldu. Takım üçüncü kümeden amatöre düşmüştü çünkü, kadronun bütün profesyonelleri bir yerlere savrulmuştu. Cevat Aksay başkanlığında, Rıdvan Şumlulu yönetiminde  başlayan 1974-5 mevsiminde gençler baş tacı edilmişti.

           

1975-6 mevsiminde ise tuhaf şeylere tanık olundu. Maymun Ogan lakaplı Bakırköylü çalıştırıcı takımın kimyasıyla oynadı, kişiliğini bozdu. Semt çocuklarıyla dolu, altyapı ağırlıklı ekibin yerine Zeytinburnu, Bayrampaşa ve Bakırköylü oyuncuları kurguladı. Altı kaval üstü Şişhane olmuştu takımın. Herkes kendine oynamaya başlamıştı çünkü. Birlik ve beraberlikten eser kalmamıştı. Farklı guruplaşmalar zarar veriyordu Davutpaşa’ya. Kartallıoğlu da kendine oynadı bu nedenle 1975-6 mevsimi boyunca.

 

Daha sonra 15 yıl birlikte çalışacağı, erken yaşlarda kaybettiğimiz Bülent Günal ile de harika bir anısı var bu günlerden. Stoper Ender ve orta sahada oynayan Sarı Mustafa transferde beşer bin lira almışlardı. Oysa Suha ve Bülent’e para verilmemişti. Suha bunu öğrendiğinde yönetimle konuştu. Bülent için beş bin lira istedi çünkü genç oyuncu çok yoksuldu, zor durumdaydı. Aldı parayı sonra, arkadaşına verdi. Bülent duygulanmıştı çok, sarıldılar, ağlaştılar. Kartallıoğlu’na ise ücreti parça parça ödendi daha sonraki günlerde.    

 

Ama genç Suha futbolla karnını doyurmak istemediği, sporu sadece keyif ve sağlık amacıyla yapmak istediği için daha 1974 yılında, lise bitiğinde, yani daha 18 yaşında, Büyük Çekmece’deki Ak Çimento’ya satış memuru olarak girecek, böylece çalışma hayatına epey erken başlayacaktı.

 

1978 kasım ayında askerlik görevinde. Ankara cumhubaşkanlık muhafız alayında. Muhafızgücü seçmelerinde kendini başarıyla gösteriyor. 1980 haziranına kadar sivil hayattan uzakta.

 

Muhafızgücü seçmelerinde, Karagümrük eski başkanlarından Metin Ekmekçioğlu çok yardımcı oluyor ona. Hatta hayat öpücüğü sunuyor denebilir. Hayatımın kıyağı diyor Kartallıoğlu. Kırk kadar gencin katıldığı futbolcu seçmelerine malzemesiz gelen Suha’ya kramponlu pabuç ve gerekenleri verip başarılı olmasını sağlıyor Ekmekçioğlu. 

 

Sonra Alibeyköy Adalet’e geliyor, aynen Ömer Ali İpekoğlu gibi. 1982 yılına kadar burada forma ıslatıyor. Antrenörü Sabahattin Kuruoğlu. Ama daha ilk maçta yaşadığı kabus Kartallıoğlu’nun sinir sistemini felç edecek, midesine kıramplar sokacaktır. Lüleburgazlı Aydın ile girdiği mücadelede yaptığı sertlik kendisine altı haftalık haksız ve insafsız bir cezayı getiriyor çünkü.

 

1982 yılında yuvaya dönüyor Kartallıoğlu. Yeniden Davutpaşalı. 1983 yılında da bırakıyor topu. Bu arada ekleyeyim, 1983 senesi önemli. Çünkü bu  yıl içinde üç defa mide kanaması geçiriyor. Eylül ayında neşter altına yatıyor.

 

1983-92 arası ayağını bile sürmüyor meşin yuvarlağa. Ama 1992-93 mevsiminde, Bülent Yaman’ın yönettiği Muharrem Önen ve İsmail Danış destekli, ikinci amatör kümedeki gençlerle takviyeli takımda görüyoruz onu. Davut Kılıç’ın teşvikiyle bir dönüş daha.

 

Şimdi futbol yaşamının kırılma noktasına  bir göz atalım. Önemli çünkü.

 

Sene 1978. Davutpaşa forması altında Kırıkkale’de oynadığı terfi maçında dikkatini çekti Kırıkkaleli yönetici ve teknik adamların. Kırıkkale birinci kümeye yükselmeyi başarmıştı o mevsim sonu. Suat Mamat, Kartallıoğlu’nu istedi. Çok beğenmişti Rensenbrik stilli sol açığı. Ama yetmişli yılların ikinci yarısıydı ve Kırıkkale faşistlerin kurtarılmış bölgelerinin başında geliyordu. Çirkefin çirkefi seyircisi de hadiseli geçen, hatta ölümle sonuçlanan (ünlü Tarsus maçı) maçlar nedeniyle kötü şöhret yapmıştı. Çok uğursuz bir kentti Kırıkkale o yıllarda.

 

İlginç olan takımın yıldız sağ açığı Hamit’in sola yatkınlığı, Yılmaz Güney severliğiydi. Çirkin Kıral ile mektuplaşıyordu bile. Zonguldakspor’da yıldızlaşacak Hamit yine sol sempatizanı Suha’yı çok sevecek ve odasını paylaşacaktı lige hazırlık yapılan dönemde.

 

Bu dönem kent dışında geçiyor, hazırlıklar sıkı yapılıyordu. İdmanları sekiz on bin seyirci izliyordu. Kent açtı futbola. Eski Gassaraylı Ayı Faruk da kadrodaydı. Bir gün yanına yaklaştı Kartallıoğlu’nun, Hamit’in 300 bin lira transfer parası aldığını fısıldadı. İki yüz binden aşağı kabul etme dedi. Artık kamp zamanı bitmişti. Anlaşma zamanıydı. Şehre inildi. Kartallıoğlu berberde tıraş olurken taraftarlar izdiham yarattı dükkan çevresinde. Futbolcular tapınılan nesnelerdi.

 

Ama berber çıkışında dört silahlı adam çevirdi genç Suha’yı. Faşisttiler herhalde, Pılını pırtını topla ve hemen şehri terket dediler solcu gence. Ve Suha da topladı valizini ve döndü Konstantinopolis’e.

 

 

Şimdi Kartallıoğlu’nun iş hayatına bakalım. Hayatını 1983 yılına kadar topçu kimliğiyle kazanmıştı. Artık farklı işlere soyunmanın vaktiydi.   Kapalıçarşı’da bir aile dükkanı vardı. Büfecilik yaptı. Ama mide kanamalarının bunalttığı 1983 senesinde kapadı dükkanı. Ve yaşamının ekseninde yer alacak gümrükçülük, ithalat işlerine gömüldü. Sabancı’da çalışan abisi rehberlik edecekti kendisine ilk adımlarını atarken.

              

Özetleyeyim hemen. 1983-90 iki kardeş tekstil şirketi, Atlantik Giyim ve Avex Giyim’de ithalat ve ihracat işleri; 1990-2005 arasında Davutpaşa’da beraber top oynadığı Bülent Günal’ın Genel Export’unda gümrük müşavirliği; 2005-2012 arası Biges Gümrük Müdürlüğünde ithalat ve ihracat faaliyetleri.

 

Biraz geç evlendi Kartallıoğlu, 1995 yılında, 39 yaşında girdi dünya evine Gülhan hanım ile. 1997 yılında Serra dünyaya geldi.

Bugün Kartallıoğlu Esenkent’te oturuyor, Beylikdüzü’nde. Tam Uyum marketinin karşısında yaşıyor. Davutpaşa’nın çiçeği burnunda başkanı İskender Keleş ile belki de otuz beş yıl sonra karşılaştığında öğreniyor bu marketler zincirinin eski arkadaşına ait olduğunu.