ŞERİF ÇEKİÇLER




Şerif Çekiçler 14 Ocak 1956 tarihinde İstanbul’da doğdu. Fındıkzade çocuğuydu, Cerrahpaşalıydı; Alpaslan Eratlı abisi gibi.

 

Küçük Şerif, Hobyarlı Ahmet Paşa İlkokulu’nda, Davutpaşa Ortaokulu’nda eğitim aldı, hayata ilk minik adımlarını buralarda attı.

 

Futbol yaşantısı Davutpaşa 1926 minikler takımında başladı Şerif Çekiçler’in. Rıdvan Şumlulu denetiminde attı ilk adımlarını. Yavuz Bentürk getirmişti onu kulübe. Sene 1970 olmalıydı. Sonra Davutpaşa 1926 genç ve A takımlarında top koşturdu. Necip Timurözü, Muharrem Önen, Engin Verel, Mehmet Ecevit ve İskender Keleş gibi arkadaşlarını anımsıyor bu yıllardan.

 

Şerif Çekiçler güçlü kuvvetli bir topçuydu. Davutpaşa 1926 simgelerinden Sıtkı Özcan, Birçok oyuncuya gereksizce yapılan yatırım Şerif’e yapılsa büyük bir oyuncu kazanırdı Davutpaşa 1926, demişti onun için.

           

Çekiçler forvette oynadı. Her tarafında oynadı ileri üçlünün, sağ, sol, orta. İki ayağı da iyiydi. Kuvvetinin yanında  sürati de dikkat çekiyordu. Topu kolayca kaptırmazdı ayağından. Uzun saçları nedeniyle Ayala lakabını takmıştı arkadaşları ona. Ama Arjantinli golcü gibi çirkin bıyıkları yoktu.

 

1973-74 mevsimi şanssız bir dönemdi bizim için. Nejat Ayberk yönetiminde  amatöre düştüğümüz yıldı bu. Mevsimin ilk yarısında takımı yöneten Mustafa Yürür sevmişti Çekiçler’i. Sekiz on maç kadroya da aldı henüz on yedi-on sekiz yaşındaki genci. Ama Yürür kovulup da Müsellim Kesse ipleri ele aldığında Çekiçler yedek kulübesinin yolunu tutacaktı. Çünkü sorun yaratmayı çok seven Kesse ile bir süre önce oynanan bir yazlık maçta papaz olmuştu Çekiçler. Çapalı Kesse, Çukurbostan’da yapılan maçta sağ kulvarın tozunu attıran genç Çekiçler’e ana avrat küfredip durmuş, Davut Kılıç’ın da araya girmesiyle taraflar kavgaya tutuşmuştu. Ama Çekiçler yine de kendini kabul ettirmeyi bildi sinirli hocasına. Çünkü genç takım maçlarındaki formuyla İstanbul genç karmasına çağrılmıştı arkadaşı Muharrem Önen ile birlikte. Ve  Almanya’da yapılan bir uluslararası turnuvada başarıyla oynamış, dikkat çekmiş, göze ve gönüllere girmiş, söke söke formayı yeniden almayı başarmıştı hüzünlü mevsimin sonlarına doğru.

                      

Davutpaşa 1926 küme düşüp de takım dağılınca Çekiçler, Altınok’un yolunu tuttu. Mevsim 1974-75. Başarılı futboluyla İstanbul genç ve amatör karmalarında kendine bir yer edindi. Dikkat çekti.

 

Beşiktaş yolu açılmıştı böyle. Mevsim 1975-76. Yanında semtten arkadaşı  kalecimiz Muharrem Önen vardı. Şerif Çekiçler bir sene kaldı siyah beyazlı takımda. Ama kader kahpelik yapacak,  sakatlık belini bükecekti genç oyuncunun. Aynen kardeşi Metin’in de birkaç yıl sonra belini bükeceği gibi. Kötü yazgı diyelim.

            

Şerif Çekiçler 1976-77 sezonunda Kastamonu’da buldu kendini. Üçüncü kümedeydi artık. Ergin Külçeli, İskender Önen gibi iyi topçularla birlikteydi.

 

Askerlik günleri 1977 yılında. Hayrabolu, Tekirdağ. 1979’da terhis oldu, Tekel’e girdi. İstanbul amatör kümesinin güçlü takımıydı Tekel. Galatasaray’ın altmışlardaki şahane kalecisi Bülent Gürbüz çalıştırıyordu.

           

Sonra rota dışarı doğru çizildi. Yıllar yetmişlerdi. Doğaldı bu. Ahmet Mıcık da aynı şeyi yapmıştı. Ama o Belçika’da aramıştı şansını. Böylece Şerif Çekiçler 1979’da İngiltere’ye uçtu. Londra’nın sisli ve puslu uzamında kanat çırpmaya başladı. Top oynadı, restorancılık yaptı, ticari faaliyetlerle var oldu.

 

Sözün kısası Şerif Çekiçler 38 yıldır İstanbul ile Londra arasında uçuyor. 37 yıllık evli. Kıbrıslı bir kızla birleştirdiği hayatında gedik çatlak göze çarpmıyor. Aile bir kız, bir oğulla da tutkallanmış, perçinlenmiş iyice.

              

İşte mutlu bir yaşamın alçakgönüllü kahramanı; yiğit bir Davutpaşa 1926’lı.