NEJAT AYBERK



NEJAT AYBERK (1925-1996)
 
Cerrahpaşa Göz Kliniği tarihçesine göz attığımızda, 1933 senesinde kurulan birimde Prof. Dr. Igerscheimer (1933-39), Ord.Prof.Dr. Naci Bengisu (1939-1960) ve Prof.Dr. Necdet Sezer’in (1960-1971) ardından gelen dördüncü kürsü başkanının Prof.Dr. Nejat Ayberk olduğunu görüyoruz. Ama Davutpaşa 1926 ailesi içinde Ayberk’in asıl önemi, hastane içinde bu görevi 1978 yılında Prof.Dr. Semih Gözonar’a teslim etmesinin öncesinde, 1972 Şubat ayında kulübümüze başkan olması ve takımımız üçüncü ligde top koştururken, iki yıl boyunca kahverengi kavuniçi renklere hizmet vermesi.
 
Mahmut Nejat Ayberk 1925 İstanbul doğumlu. 1944 yılında Alman Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ne girmiş, 1950 yılında mezuniyet töreninde neşeyle kepini fırlatmış semaya doğru. Doçentliği 1958, profesörlüğü ise 1966 yılında gerçekleşmiş. Davutpaşa 1926’nın tarihinde ilk kez ikinci lige çıktığı seneyle bu mutluluğun birleşmesi kuşkusuz kaderin cilvesi olmamalı!
 
Ayberk’in bildiği diller Almanca, Fransızca, İngilizce ve Slavcaymış. Bilimsel çalışmalarında ise şaşılıklar ve tedavileri üstüne uzmanlaşmış.
 
1972 yılına kadar mutlu bir evlilik sürmüş. Üç oğlu olmuş. Hobileri arasında amatör fotoğrafçılık ve su altı avcılığını saymış bir zamanlar ama futbola olan tutkusunu da ekleyeyim buna, gece gezmelerini ve kafa çekmeyi de (bkz. Cevat Aksay’ın bol gülümseme eşliğinde anlattığı, yetmişli yıllarda Hoca’nın Taksim Gezi karşısındaki muayenehanesinde toplanan yönetim kurulu üyelerinin vazgeçilmez, bol alkolluuzun, upuzun gece muhabbetleri).
 
Ama mesleğinde zirveye tırmanmış Ayberk’in Davutpaşa 1926 serüveninin çok mutlu olduğunu söylemek biraz güç. Çünkü Müfit Değer gibi bir yığın şeyi değiştirmiş, yenilemiş, dönüştürmüş idealist bir önderden sonra görev alması daha baştan bir güçlük çıkarmış kendisine. Oysa Ayberk iddialı ve gösterişli kişiliğiyle bir şeyler yapmak için almış idareyi eline. Ama yöneticilik konusundaki deneyimsizliği ve üçüncü lig koşullarını iyi bilmemesi hedeflerine ulaşmasını engellemiş. Yönetim kurulunu dolduran ve mesleklerinin zirvesine varmış öğretim görevlilerini gözümüzün önüne getirdiğimizde bugün bile buna üzülmemek elde değil.
 
Ama Ayberk’in Davutpaşa 1926 serüveninin talihsiz olacağı daha ilk adımda belli etmiş kendini. Çünkü Şubat ayında koltuğa oturan Ayberk, daha iki ay geçmeden, Nisan ayı başında, sevgili eşi Müeyyet Ayberk’i kaybetmiş. Müeyyet Hanım ‘elim bir trafik kazası neticesi Hakkın rahmetine kavuşmuş’ ve Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile kabristanına kaldırılmış. Feci hüzünlü bir başlangıç Nejat Ayberk için.
 
Ayberk yönetimi sırasında sık sık kamplara sokmuş takımı, lüks otellerde çok haneli faturalar ödemiş, gıcırgıcır eşofmanlar ve formalar yaptırmış topçulara ama semtin çocukları dışlanmış bu başkanlık süresi boyunca, şahane altyapıdan gelenlerden çok transferlerden medet umulmuş. Sonuç ise hüsran tabi! 1973-74 mevsimi sonunda İstanbul birinci amatörün istikametini tutmuşuz köz kös! Ayberk de büyük hayal kırıklığı içinde koltuğu Cevat Aksay’a bırakmış.