NADİR ÖZOMAY

 

5 Mayıs 1954 doğumlu Nadir Özomay ucu bucağı gözükmeyen, hatta bir söylentiye inanacak olursak Viyana kapılarından Çin Seddi’ne dayanan Davutpaşa 1926 ailesinin üyelerinden biri, ama topçu olmayanlardan. Topçu olmasa da, kalbi kahverengi kavuniçi için çarpan üyelerinden.
 
Özomay 1991-93 yılları arasında formamızı giyen ailemizin diş hekimi, tangoların prensi Ali Adalı ile aynı gün, aynı yıl, kimbilir belki de aynı saatlerde  dünyaya gelmiş. Tatsız olan bu iki yiğidin henüz birbirlerini görmemiş, tanışmamış ve el sıkışmamış olması!!
 
Hekimoğlu Alipaşa Camisi’nin karşısındaki tek katlı, bahçeli evde dünyaya gelen Özomay hayatının ilk 18 senesini bu bağımsız ve şirin evde geçirmiş. 1972 senesinde ise Esenler semtine taşınmış. 43 senedir burada soluk alıp veriyor.
 
Artık aramızda olmayan anababadan Rabia Anne ev hanımıymış, Rüştü Baba ise serbest meslek sahibi. Beş kardeşlermiş. Dördü erkek, biri kız. Nadir en küçükleriymiş.
 
Özomay ilköğrenimini Hekimoğlu Alipaşa İlkokulu’nda yapıp 1966 senesinde diplomasını cebine koymuş, daha doğrusu duvara çivilemiş. Hemen ardından hiç ara vermeden hayat mektebinin çileli dersliklerinde tecrübe biriktirmeye koyulmuş. 
 
1966 senesi Küçük Nadir’in Sultanahmet’te, Topkapı Müzesi’nin bitişiğindeki Milli Eğitim Basımevi’nde iş hayatının başlangıcını imliyor. 1989 senesine kadar burada ter dökmüş, emeğini konuşturmuş. 1989 emeklilik yılı. Ama Özomay matbaacılığa devam etmiş, kepenkleri indirmemiş. Cağaloğlu, Esenler ve Fındıkzade’de farklı matbaalarda çalışmış. 2013’de belki de Oğuzhan Caddesi’nin egzost dumanıyla buram buram yüklü havası, gürültülü yoğun trafiği ve keşmekeşi nedeniyle çalışma hayatına son vermiş.
 
Özomay’ın hayatında futbolun yeri büyük. Milli Eğitim Basımevi’nde 1976-80 arasında hep top oynamış. Emekçilerin bir araya gelip futbol takımı kurmalarında ön ayak olmuş, başı çekmiş. Başarılı takım Anadoluhisarı, Fenerbahçe Dereağzı Tesisleri’nde ve çeşitli turnuvalarda boy göstermiş, alçakgönüllü başarılar kazanmış. 
 
Özomay’ın dünya evine girişi 1980 senesinde Nesrin Hanım ile. 1982 doğumlu Zafer bugün Marmara Üniversitesi’nde Basın Teknolojileri dalında öğretim üyesi, 1985 doğumlu Gülcan çocuk doktoru, 1992 doğumlu Nilüfer ise Marmara Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünde son sınıf öğrencisi.
 
Özomay’ınDavutpaşa aşkı onun hayatına yön veren 1966 senesinde başlıyor. 1966-67 mevsiminin ikinci küme beyaz gurupta mücadele eden şahane takımını seyretmeye götürüyor bir kış günü Yaşar abisi.  Bizimkiler maça lider çıkan Boğaz’ın yeşil kırmızılı güçlü armadası Beylerbeyi’ni evire çevire, eze eze 3-0 yeniyor o soğuk kış günü Mithatpaşa’nın çamurlu balçık zemininde. Küçük Nadir o soğuk kış günü büyük solaçığımız Necati Balaban’ın iki, dehşetli forvetimiz Babür Bentürk’ünrövaşatayla attığı bir golle kendinden geçiyor ve Davutpaşa 1926 aşığı oluyor. Bu aşk da o gündür, bugündür devam ediyor.
 
Özomay’ın elli senedir süren bir alışkanlığı var. Her girdiği ortamda Davutpaşa 1926’yı tanıtması. Takım hakkında çevresindekilere bilgi vermesi, hatta sorular sorması, tanıtım yapması. Bunu bir varoluş özelliğine çevirmiş yıllar içinde.
 
ÖzomayDavutpaşalı topçular arasında en çok Babür Bentürk, Necati Balaban, Engin Verel, Alpaslan Eratlı, Hayati Küçükçavdar ve Enver Tuna’yı beğeniyor.
 
Özomay kendini şöyle tanımlıyor. ‘’Doğruluk dürüstlük, çocuklarla yakın ve sıcak iletişim bunlar benim hayatta benimsediğim ilkeler. Aile ilişkilerime birincil önem veriyorum. Kötü alışkanlıklarım yok. Çok kahvelere giderim ama okey bile oynamadım hayatım boyunca. Karakaş’ın müdavimiydim ama sadece masa tenisi ve bilardo oynardım orada. Yetiştirdiğim üç çocuğumla gurur duyuyorum. İnternet ve bilgisayarla aram iyi. Televizyonda spor izlencelerine ve belgesellere bakınırım.’’