MUMAMMED TOZLU




 

 
 




Muhammet Tozlu adı Davutpaşa 1926 ailesinin çoğu üyelerinde ilkin hiçbir şey çağrıştırmasa da, Fındıkzade kedileri Muhammet abilerini yakından tanıyor ve büyük saygı duyuyorlar. Aslında Davutpaşa 1926 üyeleri Muhammet Tozlu’nun adını bilmeseler de şirin lokalimize yaptığı katkıları görüyor ve beğeniyorlar. Çünkü Tozlu kulübümüzün her türlü görsel tasarımını üstlenen ve layıkıyla uygulayan soylu bir emekçi. Tutya Sokak’taki tabelamızdan girişteki devasa panoya, kedi kulübelerinden lokal damına eklenen damlalara, binamızın duvarlarını süsleyen dev fotoğraflardan, kulüp içinde karşımıza çıkan her türlü görüntüye kadar. Koridorlar, müdüriyet odası, Müfit Değer toplantı salonu hep Muhammet Tozlu’nunDavutpaşa 1926 üyelerine sunduğu emeğin ürünleri.
 
Tozlu 1 Ekim 1975 Erzincan doğumlu. Aynen Yalçın Güzel ve Mustafa Filiz abileri gibi. Yadigar Anne ev hanımıymış, artık aramızda bulunmayan Mincan Baba ise fırıncı. Sekiz kardeşmişler, beşi erkek, üçü kız.
 
Erzincan Sümerler İlkokulu, Sümerler Ortaokulu, Çayırlı Sağlık Meslek Lisesi Tozlu’nun ilk ve orta eğitimini aldığı okullar. Ama Genç Muhammet hayata atılma isteğinin ağır basmasıyla meslek lisesini bitirmemiş.
 
Okulu bırakmasıyla birlikte Tozlu doksanlı yılların hemen başından itibaren hayat okulunun tozlu taşı yollarında mesafe kat etmeye başlamış. Fırıncılık, işportacılık, işletmecilik derken bulaşmadığı iş kalmamış. Tabi bunları yaparken de anayurduyla sınırlamamış kendisini, yollara düşmüş, rızkını farklı uzamlarda, farklı koşullarda aramış, bulmuş. Tırnaklarıyla kazımış hatta.
 
İstanbul’a gelişi 2003 yılında olmuş. 14 Eylül diye ayrıntılıyor. Uzanlar’ın şantaj kasetlerinin ayyuğa çıktığı, Yargıtay üyelerinin birbirleriyle yaptıkları konuşmaların salkım saçak ortaya döküldüğü günlerden birinde. 28 yaşındaymış o günlerde. Evliliğini de o sene gerçekleştirmiş zaten. Fatma Hanım ile. 2004 doğumlu Aleyna bu birlikteliğin taze meyvesi.
 
Tozlu’nun İstanbul serüveni utkularla dolu. Tanıtıma kafasını taktığı için, bu yolda ilerlemiş, yeni teknolojileri öğrenmiş, yoldaşlarını iyi seçmiş, çok çalışmış, sabretmiş, iyi yerlere gelmiş. Bayrampaşa’da iş yeri, Esenler Garı’na çok yakın. Evi ise Güngören’de.
 
Tozlu çocukluğunu Bruce Lee’nin karate filmlerini izleyerek geçirmiş. Lokalin bahçesinde kendisini ağaçlara zahmetsizce tırmanıp da erik toplarken gördüğümüzde bu günlerin kendisine sunduğu olumlu etkiyi anlıyoruz.
 
En çok gezmeyi, yeni yerler tanımayı, araştırmayı, insanlarla iletişim kurmayı seviyor. Araba kullanıyor, hem de çok yoğun olarak. Hyundai H100’ü var. Özgün müzik dinliyor ağırlıklı olarak. Ahmet Kaya favorisi.
 
Tozlu Posta ve Takvim gazetelerini okuyor, televizyonda daha çok film ve haber izlencelerine bakınıyor. Hayvanları seviyor.
 
Erzincan dendiğinde gözlerinin içi ışıldıyor ve şunları sıralıyor. ‘’Erzincan anlatılmaz, sadece yaşanır. Havası, toprağı, suyu çok güzeldir memleketimin. Dümdüz ovadır, yaşanası bir yerdir. Suya girmek, doğal kaynaklardan su içmek,  piknik yapmak, ılıcalarda zaman geçirmek, Kirvelik Şelalesi’ni görmek, Oya Aydoğan’ın da doğduğu Işıkpınar lokantalarında leziz yemekler höpürdetmek, Esentepe’den manzara seyretmek ne güzeldir orada! Erzincan’ın sekiz ilçesi vardır, hepsi de birbirinden güzeldir, görülmeye değerdir.’’
 
Tozlu kendisini ‘’hayatı dolu dolu yaşamayı seven, üzüntüyü yok saymaya çalışan, hüzünlü kişilere yaşama sevinci aşılamayı ilke edinmiş, kuru otta bile mutluluk arayanbiri’’ olarak tanımlıyor.
 
Tozlu’nun ayırıcı özelliklerinden biri de sahip olduğu el becerileri. Küçük yaşlardan beri hayat okulunda zorlu bir eğitim aldığı için hemen hemen her şeyi yapabildiğinin altını çiziyor. Lezzetli yemeklerden, marangozluk işlerine kadar.
 
Tozlu Davutpaşa 1926 ailesinin bir üyesi olmaktan çok mutlu olduğunu söylüyor. Çok uyumlu çalışıyor, çalışkanlığıyla da Fındıkzade kedilerinin gözbebeği durumda.  Yönetim kurulumuz da onun nerdeyse maliyetine yaptığı, hem de çok kısa sürede teslim ettiği işlerden çok hoşnut.