HASAN KOYUNCU

 

 
 

 

Alipaşa kedileri Hasan Koyuncu abilerini daha çok baskın ve önder kişiliğiyle, ciddiyetiyle ve soğukkanlılığıyla hatırlıyor ve seviyorlar.
 
Koyuncu 14 Eylül 1962 doğumlu, doğma büyüme Büyük Çekmece, Gürpınar mahalleli. Artık aramızda bulunmayan anababadan Ayşe anne ev hanımı, Hasan baba ise serbest meslek erbabıymış. Yığınla iş yapmış, kasaplık, şoförlük gibi, tarım sektöründe çalışmış. Ufaklıklar dört kardeş, üçü erkek, biri kız.
       
Koyuncu’nun kökeni Balkanlar. Selanikliymiş ataları. 1924 senesinde mübadele ile gelmişler Türkiye’ye.
 
Koyuncu’nun okuduğu okullar sırasıyla Gürpınar İlköğretim Okulu, Büyük Çekmece Lisesi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İş İdaresi bölümünde ise üçüncü yıl bırakmış okulu.
 
Futbola küçük yaşlarda mahalli bir takım olan Gürpınarspor’da başlamış, Karadeniz İdman Ocağı’nda devam etmiş. Çukurbostan’da yapılan bir turnuvada Mehmet Sormaz ve Sıtkı Özcan ikilisi görmüş onu, beğenmiş. Davutpaşa’ya getirmişler. 1980 yılında lisansiye olmuş, Davutpaşa’nın birinci amatör kümede yer alan takımında. Rıdvan Şumlulu yönetiminde bir yıl ter dökmüş takımımızda.
 
Koyuncu 1981-82 mevsimini Çorluspor’da geçirmiş. 1982-83 mevsiminde de bu Trakya kentinde görüyoruz kendisini, çalıştırıcısı Adnan Dinçer.
 
1983-84 mevsimi önemli onun için çünkü profesyonellik başlıyor. İki yıl Galata forması altında emek veriyor ikinci kümede.
            
1985-86 mevsimi ise bu kez ikinci kümeye yükselmiş olan Çorluspor’da. 1986-87 de ilginç bir yıl, Galatasaray’da çünkü. Ama bu kez üçüncü kümede şampiyonluğa oynayan takımda. Biraz şanssız geçiyor yıl, Kasımpaşa’ya kaptırılıyor şampiyonluk. Çalıştırıcıları birinci devre Bülent Ünder, ikinci devre ise Aydın Güleş.
 
1987-88 mevsimi biraz tatsız diyebilirim. Koyuncu Çorluspor’da ama takım bu kez küme düşüyor sezon sonunda. 1988-89’da  formayı bu kez üçüncü kümede ıslatıyor.
 
1990 yazında Koyuncu ikinci kümenin yaman takımı Gaziosmanpaşa’nın yolunu tutuyor. Tam beş yıl başarıyla oynuyor. Hep ortalarda biten mevsimler bunlar. Datcu ve Cihat Erbil gibi çalıştırıcılarla çalışıyor. Başkan Latif Çatmaz’ı bugün bile saygıyla anıyor. Bilinçli bir insandı, tıkır tıkır işleyen bir kulüp yapısı kurmuştu, diyor.
 
1995 yılı futbolun bitişini imliyor.
 
Koyuncu futbol biçemini şöyle anlatıyor. ‘’Hep merkezde oynadım. Libero, orta sahanın ortası ve santrfor mevkileri. Tekniğim iyiydi, hem sağ, hem de sol ayaklarımı kullanabiliyordum. Kafa toplarında ise mükemmeldim. Boyum 1.88 çünkü. İlkin forvetteydim, yıllar içinde savunmaya kaydım. Kırmızı kart hiç görmedim. Sert bir topçu değildim. Daha çok tekniğimle oynardım.
 
Her gittiğim takımda kaptanlık şeridi koluma takıldı. Çünkü az ve öz konuşurdum. Uyumluydum. Hem yönetim, hem de arkadaşlarımla olan ilişkilerim çok iyiydi.’’
 
Koyuncu kendisini ise yine oldukça az sözcük kullanarak şöyle tanımlıyor. ‘’Soğukkanlı biriyim. Bilgiye önem veririm. Okumayı severim.’’
 
1992 yılı acılı bir tarih onun için. Babasını kaybediyor çünkü. 1993 Ocak ayında ise askerlik günleri başlıyor. Burdur’da iki aylık bedelli olarak tamamlıyor vatani hizmetini.
 
Koyuncu’nun iş hayatı çok erken, 12 yaşında. İlkin bakkal dükkanında, sonra diskotekte yıllarca çalışıyor. Yaş ilerleyince restoran işletiyor. Hepsi Büyükçekmece’de elbette. Futbol oynarken de hep iş hayatının içinde.
 
1993’te askerlik sonrası açtığı çay bahçesinde yirmi yıl dolmuş gözüküyor. İşler tıkırında. Büyük Çekmece’nin Pınarkent tarafında.
 
Koyuncu 2000’li yılların başlarında, İstinye’de açılan TFF kursuna devam edip C sınıfı diplomasını alıyor. Ama kurs öncesi antrenörlüğe soyunduğunu izliyoruz baskın kişiliğinin güdülemesiyle. İlkin 1992 yılında Gaziosmanpaşa genç takımını çalıştırıyor. Şampiyonluk kazandırıyor.
 
1995-2000 arası, ikinci amatör kümedeki Gürpınarspor’da izliyoruz onu. Takımın aldığı şampiyonluklarda payı büyük. Hem ikide, hem birde. Ama Türkiye şampiyonasında eleniyorlar ne yazık ki.
 
Koyuncu çok çalışkan biri, son bir yıldır da öğretmenlik yapıyor. Büyük Çekmece Güzel Sanat ve Spor Lisesi’nde eğitmen. Kızı Dila’nın önerisiyle girişmiş bu etkinliğe. Çalıştırdığı takım ilçe şampiyonu, il dördüncüsü.
 
Koyuncu’nun dünya evine girmesi 1995 yılında. Şule hanımla mutlu bir birliktelikleri var. Evliliğin ürünleri iki adet. Dila (1996) ve Ece (2007).
              
Okumaya düşkün Koyuncu, Posta, Hürriyet, Cumhuriyet, Sabah ve Aydınlık gazetelerini okuyor, televizyon kanallarında spor dallarıyla ilgili izlencelere göz gezdiriyor, tenisten, bilardoya kadar. Sinemayla ilgilenmiyor ama müziğin kulağına hoş gelen her türüne kulak veriyor Skoda marka arabasını sürerken.
 
Koyuncu sanat dallarından en çok tiyatroya meraklı. En sevdiği yazar, yönetmen ve oyuncu ise nerdeyse ilk çıkış yıllarından beri tutkuyla izlediği Ferhan Şensoy. Oyunlarını kaçırmıyor, tüm kitaplarını, anılarını üst üste okuyor, Aydınlık’taki yazılarını son derece tutarlı  ve aydınlatıcı buluyor.
 
Yüzme sporunu seviyor, ama temiz denizlerde atıyor kulaçlarını. Havuzda yüzmek açmıyor onu. Yazlık mekanları Ayvalık, Bozcaada ve Karadeniz.
 
Yarattığı boş zamanlardaki başka bir etkinliği de Büyükçekmece veteranlar takımı çalıştırıcılığı ve yöneticiliği. Trakya bölgesinde şampiyon olmuşlar.
 
Koyuncu hiçbir partiye üye olmadığını söylüyor, Atatürkçü olduğunun altını çiziyor. Doğa sevgisi büyük. Hiçbir şeyin doğa mirasını korumaktan daha önemli olmaması gerektiğini haykıranlardan.