GÖKSEL SAN


 

 
 


Alipaşa kedileri yolu Çukurbostan’a yetmişlerin ilk yıllarında düşmüş olan,  Üsküp kökenli Göksel San abilerini futbolculuğu kadar, dernekçilik faaliyetleriyle de tanıyor ve saygı duyuyor. San 25 Haziran 1960 doğumlu.
 
San ailesi Makedonya Üsküp’ten kalkıp 1954 senesinde Türkiye’ye gelmiş. Fatih’e yerleşmiş ve burada yaşamışlar. Baba Niyazi otomobilciymiş, anne Fevziye ev hanımı. İki erkek, bir kız kardeşmiş ufaklıklar. Genç yaşta aramızdan ayrılan Tansel de Yaylaspor’da top koşturmuş bir zamanlar.
 
Göksel’in öğrenim hayatı epey başarılı geçmiş. Çapa İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu. 1976 yılında almış diplomasını.
 
1973 senesinde Çukurbostan’a gelen San denemelerde başarılı olmuş, Rıdvan Şumlulu tarafından kadroya seçilmiş. Yıldız ve genç takımlarda forma giymiş. Ama uyanık biri oluşu nedeniyle yetmişlerin ikinci yarısında iş hayatına  erken bir başlangıç yapmış.
 
Kapalıçarşı’da kuyumculuk alanında ter dökmüş San. Önce kalfa olarak, sonra da usta kimliğiyle. Yirmi uzun yıl böyle geçmiş.
 
1980-1 seneleri askerlik dönemi. Acemi birliği Amasya, piyadeymiş. Usta birliği ise Sarıkamış. Top oynamış postallı günlerde, birlikler arasında sayısız maçta forma giymiş. 3. Ordu şampiyonluğu kazanmışlar Erzincan’da.
                       
San’ın mevkii forvetmiş, her yanında oynarmış ileri hattın. Sağda da, solda da, ortada da. Ama 1.75 boyuna karşın kafa toplarında pek iyi olmadığını söylüyor. Gol şansı yüksek bir topçuymuş. Sarı ya da kırmızı kart nedir bilmezmiş. Ama disiplinli bir sporcu olmadığını belirtiyor. Gençlik diyor, avarelik diyor. İdmanları da pek sevmezmiş bu nedenle.
 
Kuyumculuk sonrası San otomobil işiyle kazanmış hayatını. İkitelli’deki İstoç Oto’da.
 
Dünya evine girişi 1984’de. Sevcan hanım ile. İslam Sinan (1985) ve İrem (1989) bu beraberliğin ürünleri.
 
San ayaktopçular arasında en çok Hakan Şükür’ü beğeniyor. Futbol dışında bir hobisi olmadığını söylüyor. Müzik dinlemeye bayılıyor. Türk Sanat Müziği yeğlediği müzik türü, Zeki Müren de vazgeçilmezi.
             
Televizyonda genelde spor ve haber izlencelerine bakınıyor. Akşam gazetesi okuyor.
 
Uzun yıllardır araba kullanıyor. Farklı zamanlarda, farklı modeller denemiş. Marmara Ereğli’sinde bir yazlığı var. Ama denizle arası çok sıcak değil.
 
İşi dışında hayatını en fazla dernekçilik faaliyetleri dolduruyor. 1950 yılında kurulan Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nde şu anda yönetici. Yıllardır bu etkinlikler içinde sayısız insan tanımış, sosyal çevresi çok geniş.
 
San doğayı seviyor, yolculuklara çıkmayı da. Ege bölgesi en çok beğendiği yöremiz. Marmara da öyle. Altınoluk ve Ayvalık iki gözde beldesi.
 
Hayvanları seviyor, özellikle köpekleri. Hes’ler ve nükleer santrallara karşı. Gezi direnişi konusunda ise iki tarafın da haklı olduğu taraflar var, diyerek yakınlık duyduğu partinin lideri Bahçeli’ye ters düşmemeye özeniyor. İlkin direnişçilerin yanındayım ama daha sonra sap ile saman birbirine karıştı, diye ekliyor. Direnişçiler başka güçlerin oyununa geldiler ama başbakanın tavrı da en az onlar kadar yanlış, diyor. 
 
Davutpaşa ailesi içinde ise en yakın arkadaşları Davut Kılıç, Kamuran Atakan ve Ali Atik.