GÖKHAN ÖZCAN

 

 
 

 
2014-15 mevsiminde A takımımızın kaptanlığını yapan Gökhan Özcan birinci amatörden süper amatöre yükselmeyi başaran ekibimizde, sezonun tamamında gösterdiği başarılı ve istikrarlı futboluyla  Davutpaşa ailesinin gözbebeği olmayı başarmıştı. Dahası Gökhan’ın ikinci yarı maçlarında burnuna aldığı darbe sonrası sakatlığını umursamayarak, büyük bir özveriyle sene sonuna kadar mücadeleye devam etmesi hem yaman bir Davutpaşalı, hem de özverili ve örnek bir sporcu olduğunun kanıtıydı. Aynı özveri ve örnek sporculuğu kaptan bu sene de gösteriyor, süper amatörde başarıyla mücadele eden takımımızın kılavuzluğunu hakkıyla yapıyor. 
 
Gökhan Özcan Davutpaşa ailesinin bol sayıdaki Özcan’ından biri. Ama Sıtkı, Onur ya da Murat Turgay Özcan ile aralarında bir akrabalık mevcut değil. Özcan Hirik, Özcan Güngör ve Özcan Kır ile karşılaştığında ise el sıkışıyor ya da kafa tokuşturuyor.
 
Gökhan Özcan 4 Kasım 1983 doğumlu, Davutpaşa ailesinin akreplerinden biri. Aynen Cumhur Değer, Selçuk Toker, Fırat Aydınus, Adnan Demirsoy, Yavuz Bentürk, Rafet Uysal, Hüseyin Öksüz, Alpaslan Eratlı, Deniz Atak, Cem Cangül, Savaş Vardoğan gibi.
 
Kamber baba tekstilci, Oya anne ev hanımı. Çekirdek aileyi Gamze adında 1986 doğumlu bir kız kardeş de şenlendiriyor.
 
Özcan doğuştan bir Fatih çocuğu. Dünyaya Haseki Hastanesi’nde gözlerini açmış, ilk kez orada ağlamış. Ama çocukluk Şehremeni ve Zeytinburnu’nda geçmiş. Zeytinburnu Ahmet Vefik Paşa İlkokulu’nda ilk iki sınıfı okuduktan sonra, Fatih Uzunyusuf İlköğretim Okulu’nda tamamlamış ilköğrenimini. Ortaokul günleri yine Uzunyusuf’ta, lise ise Şehremeni Lisesi’nde. Üniversite öğrenimi de gören kaptanımız Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’ndan mezun 2007 yılında. Futbol antrenörlüğü bölümünden.
 
Gökhan’a futbolu sevdiren, bu yuvarlak duyguyu aşılayan, kendisine oldukça yakın birisi, babası. Fanatik bir Galatasaraylı olan Kamber baba da eskiden topçuymuş, amatör takımlarda top koşturmuş.
 
Gökhan ilkin bütün çocuklar gibi sokak aralarında top oynamış. Sonra halı sahada Davutpaşalı oyuncularla top peşinde koşarken, arkadaşları kulübe davet etmişler kendisini. Davutpaşa’taki seçmelerde başarılı olmuş Gökhan, 1994 senesinde kulübümüzün minik takımında lisanslı futbolcu olmuş. Bir yıllık deneyim sonrasında ise Zeytinburnu’nun yolunu tutmuş. Uzun yıllar geçmiş lacivert beyazlı kulüpte. Genç takıma kadar olan tüm kategorilerde forma ıslatmış. Ama genç takıma geldiğinde hocaları, Senin fiziğin çok uygun değil, diyerek aynı ilçenin takımı Yenidoğan Güneşspor’a göndermişler Gökhan’ı. Burada da genç ve A takımda yıllar geçmiş.
 
Sonra okul nedeniyle futbola verilen bir yıllık ara geliyor. Ama çok ısrar etmişler Gökhan Özcan’a, o da yeniden giymiş kramponlu pabuçları. Bahçelievler Olimpikspor bir sonraki durağı olmuş. O mevsim hiç yenilmeden ip göğüslenmiş, büyük mutluluk yaşanmış.
 
Ertesi sezon hem çocukluktan kanka olduğu, hem de beraber yüksek öğrenim gördüğü sınıf arkadaşı Deniz Atak ve Zeytinburnu’ndaki altyapı hocası  Birol Yalçın’ı kıramamış Batı Trakyaspor’a gelmiş. Altı sene bu kulübe hizmet etmiş.
 
İki sene de Başakşehir, Çatalca ve Küçükköy’de oynayınca tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır deyip ilk kulübü ve yuvası Davutpaşa’da karar kılmış. Kararından memnun çünkü ayağının tozuyla takımının süper amatöre yükseldiğini görmüş.
 
Kaptanımız Gökhan Özcan 2014-15 mevsiminde toplam 16 maçın 15’inde forma giydi. CFS Bağcılar maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle son Sultançiftliği maçında suni çimlere çıkamadı. Başarılı futbolunu 3 golle süsledi. Belki Emirefendi’ye ilk maçta, Pazariçi Köprülü’ye ikinci maçta attığı goller takımını beraberlikten öteye götüremedi ama mevsimin doruklarından  Bayrampaşa Teknik maçımızda, kaleci Serdar’a karşı sol çaprazdan kullandığı ve ağları dalgalandıran serbest vuruş unutulmaz güzellikteydi ve üç puanı alışımızda çok etkili oldu.      
 
Şimdi mikrofonda değerli hocamız Deniz Atak var. Eski takım arkadaşı, eski üniversite yoldaşı ve de yeni öğrencisiyle ilgili şunları diyor. ‘’Gökhan iki senedir  orta sahanın ortasında yer alıyor. Takımın beyni konumunda. Oyun anlayışı ve tekniği çok gelişmiş bir sporcu. Yıllarca süper amatörde üst düzeyde mücadele etmiş biri. Batı Trakya’da birlikte geçirdiğimiz günlerde futbolculuğuyla da, insanlığıyla da beni etkilemişti. Dayanıklılığıyla ilgili ne desem az onun için. Yaşı belki 32 ama gençlere taş çıkarır. Yaptığımız testlerde ekibin en dayanıklısının o olduğunu söyleyebilirim. Tecrübesiyle bize çok şey katıyor. En önemli özelliklerinden biri hem savunmaya, hem de hücuma yönelik bir orta saha olması. Hücuma çıkarken oyunu okuyuşunu, yaptığı hamleleri çok beğeniyorum. Gökhan’ın sağ ayağı şahane, sol ayağı da fena değil. Kafa toplarında belki üstün değil ama yeterli bence.
 
Gökhan’ın futbolculuğu kadar kişiliği de mükemmel bence. Çok toparlayıcı, yumuşak, sabırlı. Atılan tekmelere göz ucuyla bile bakmayacak kadar, sadece oyuna odaklanan biri. Sorumluluk sahibi. Takım arkadaşlarını iyi yönlendirmesi bizim için önemli.
 
Ben Gökhan’ı çok eskiden tanıyorum. 1995 senesinde, yani 20 sene önce Zeytinburnu minik takımında beraberdik, Batı Trakya’da hem sevinç, hem de hüzün dolu uzun bir deneyimi bir arada yaşamıştık. Üniversite yıllarında da ne kadar disiplinli ve çalışkan bir öğrenci olduğuna tanıklık etmiştim.
 
Ben Gökhan’ın Davutpaşa’ya sadece bir futbol emekçisi olarak değil, bir çalıştırıcı olarak da hizmet etmesini çok isterim. Hem birikimi, hem de kişiliğiyle bunu ilerleyen yıllarda başarıyla gerçekleştirebileceğine inancım tam.’’