DENİZ KARAMAN

 

 
 

 

Davutpaşa’nın Cihangir şubesi olarak da tanımlayabileceğimiz Deniz Karaman’ı takımımızın ikinci kümede yer aldığı 1982-83 mevsiminin çalışkan ve yetenekli bir orta saha oyuncusu olarak hatırlıyoruz.
 
Deniz Karaman’ın topçuluğu genlerinden geliyor. Baba Yakup Karaman İstanbul, İskenderun ve Gölcük Denizgücü’nde hem elli yaşına kadar futbol oynamış, hem de antrenörlük yapmış. Baba Karaman’ın topa olan ilgisi etkin spor yaşantısıyla sınırlı değil. Eşofmanlarını çıkardığında da saha müşahitliği görevini üstlenmiş.
 
Karaman’ın babası artık aramızda değil, annesi Yüksel hanım ise yaşıyor. Evli iki erkek kardeşi de topçuymuş, aile geleneğine uygun biçimde. Büyüğü Levent Bakırköy’ün efsane Yücespor’unda, küçüğü Kaya ise Darüşşafaka’da.
 
Karaman’ın doğumu Kasımpaşa’da. 17 Eylül 1956 tarihinde. Kavuniçi kahverenkli ailenin başaklarından.
 
Karaman Kasımpaşa’da kısa pantolonuyla misket oynadığı yılların ardından Sultanahmet’te yaşamış. Baba Yakup, Gölcük ve İskenderun’a atandığında ise ilkin ülkenin kuzeyinde, sonra da güneyinde farklı görüntüler ve iklimlerle tanışmış. Bakırköy ve Cihangir, Karaman’ın ayak izlerini bıraktığı son iki semti yorgun Konstantinopolis kentinin.
 
Küçük Deniz Şişhane İlkokulu’nda başladığı öğrenim hayatını, Gölcük Ortaokulu, İskenderun Lisesi ve  Sultanahmet Ticaret’te sürdürmüş, İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde noktalamış. Maliye muhasebe bölümü mezunu. Üniversitede okul takımının aslarındanmış. Amatörün güçlü armadası İETT ekibinde de golcü ve fırsatçı topçuluğuyla göz dolduran forvet Recep Tayyip ile iyi anlaşır, rakip fileleri bol bol dalgalandırırmış bu ikili.  
 
Karaman’ın futbola başlangıcı 1975 senesinde Küçükayasofya’da. Kendini gösterdiği kulüp ise kırmızı siyahlı Karagümrük. Dönemin fırtına takımı Lüleburgazspor’da geçen senelerin ardından yolu Davutpaşa’ya gelmiş 1982-83 mevsiminde. Davutpaşa 1983 yazında küme düşüp de amatör kümenin yolunu tuttuğunda, o da amatörlüğü seçip on yıla yakın Kanarya Sümerbank, Darüşşafaka ve Kadırga’da top koşturmuş. 1992 senesi şalteri indirdiği yıl.  Sonrası okulda edindiği bilgilerin ışığında ticari yaşam, pazarlama.
 
Karaman futbolculuğunu şöyle dillendiriyor. ‘’Hırslı, yorulmayan, mevki aramayan, iki ayağı da olan, kafa toplarına çok iyi zıplayan, soğukkanlı, konuşup rakibi sinirlendirmeyi adet edinmiş’’. Ama 90 dakika boyunca çok konuşması sebebiyle kırmızı kart da görürmüş zaman zaman.
 
Futbol yaşantısının ilginç yanlarından biri  Karagümrük amatör takımında, 1977 senesinde İstanbul şampiyonası sırasında libero oynarken gol kıralı olması.
 
Unutamadığı anılarından biri, Lüleburgaz’da Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe ile karşılaştıklarında, 1.85 boylu, kafa toplarının tartışılmaz ismi Erol Togay’ı tutması ve tek kafa topu vurdurmaması. Eklemek gerekiyor Karaman’ın boyu 1.72.
 
İmparatorların en görkemlisi Franz Beckenbauer en beğendiği topçu. Bizden de Davutpaşa kökenli Alpaslan Eraslan’ı takdir ediyor.
 
Davutpaşa’ya gelişinde Çukurbostan’da yapılan yazlık maçlar etkili olmuş. Davut Kılıç ve Nedim Hoca beğenmişler kendisini, davet etmişler kahverengi kavuniçi formayı giymesi için.
 
Karaman yemek ayırt etmiyor, ama balık ürünlerini daha bir seviyor. Milliyet ve Hürriyet gazetelerini okuyor. İyi bir sinema seyircisi. Özellikle fantastik sinema örneklerine bayılıyor.
 
Okumayı asla sevmeyen yurdumun sevgili insanına inat her ay bir kitap bitiriyor. Deniz Atak gibi araba kullanmayı o da seviyor ama daha temkinli. Futbol dışında yüzme, tenis ve basketbol sporlarıyla da uğraşıyor.
 
Arzu Yalınkılıç ile 1984 ile hayatını birleştirmiş, otuz yıllık evli. Mutlu ve istikrarlı bir evliliği sürdürüyor. İki başarılı kız bu beraberliğin mutlu ürünleri. 27 yaşındaki Melis tiyatrocu, 17 yaşındaki Lara ise turizm otelcilikte lise sonda ve okul ikincisi. Beşiktaş genç kız takımında gösterdiği basketbol hünerlerini şimdi Dostlukspor’da sürdürüyor.
 
Karaman insanlarla çok iyi iletişim kurduğunu söylüyor. Herkesin özgürce konuştuğu, kişilik haklarına saygılı bir nesil yetişmesine destek ve katkıda bulunmak varoluşunu temellendiriyor. Hayvanları çok seviyor, bakıyor, besliyor. Evcimen biri daha çok. Ama tatile çıkmayı da seviyor, çadır kurmayı da. Doğa içinde çok rahat hissediyor kendini.