CENGİZ BİLGİN

K
 
 





















,
Ailemizin maliyeci üyesi Cengiz Bilgin’i Esekapı kedileri çok sert bir solbek ve stoper olarak hatırlıyorlar. Bilgin bir Fatih çocuğu. 5 Mart 1954 doğumlu, ailemizin değerli balıklarından biri. Doğum günü pastasına Ertuğrul Aydos abimiz ve Süha Kartallıoğlu ile birlikte aynı gün üflüyor, aynı gün ‘İyi ki doğdun Cengiz’ şarkısıyla hüzünlü bir mutluluk duyuyor.
 
Bilgin doğma büyüme bir Fındıkzadeli, Cumhur Değer’in ‘gerçek Davutpaşalı, has, halis mulis hem de’ diye tanımladığı yiğitlerden biri. Yaşamının ilk 12 senesi Cumapazarı, Hatip Naci Sokak’ta geçmiş. Daha sonraki 40 yıl ise Ziya Gökalp Sokak’ta. Ayrıntılandırırsam Güvener Apartmanı’nda.
 
Ramiz Baba subaymış, Minik Cengiz henüz 2 yaşındayken hayata gözlerini kapamış, Fevziye Anne ise ev hanımı. Ne yazık ki o da artık aramızda değil. Bilgin tek çocuk olarak büyümüş.
 
Hekimoğlu Alipaşa İlkokulu, Çapa Ortaokulu, Tekstil Sanat Meslek Lisesi, iplik bölümü Bilgin’in ilk ve orta öğrenim gördüğü okullar. Bu arada Davutpaşa Lisesi’nin birinci sınıfında teklediğini, bu nedenle meslek lisesine kaydığını ekleyeyim. Bu nedenle mezuniyet 1973 senesinde.
 
Bilgin’in Çukurbostan’a gelişi 1969 senesinde. Bu günlerden başta, evinde akşam yemek yediği, Küçük Cumhur ile bilye oynadığı, değerli başkan Müfit Değer’i, çalıştırıcılar Rıdvan Şumlulu ve Ayhan Hoca’yı sevgiyle anıyor. İlginç de bir anısı bu ilk günlerden.
 
Bilgin Çukurbostan’a Davutpaşa’ya katılmak için gittiğinde Rıdvan Hoca boyuna bosuna bakıp denemek istemiş karşısına gelen genci. Bunun için de hafta sonu Yedikule Stadı’nda Yedikule ile yapılacak hazırlık maçına davet etmiş. Soyunma odasına geldiğinde Bilgin bir bakmış ki solbekimiz maça gelmemiş. Rıdvan Hoca sormuş, Oğlum oynar mısın solbek diye. Oysa Genç Cengiz o güne kadar hep forvet oynarmış. O hazırlık maçı bir başlangıç olmuş. Bilgin solbekte çok başarılı bir maç çıkarmış, adamını hiç bırakmamış ve hocalarının gözüne girmiş, formayı kapmış.
 
1969-72 arası Bilgin’i yıldız ve genç takımlarımızda görüyoruz. Hatta zaman zaman A takımının yedekleri arasında. Enver Tuna, Tahir Temur, Yavuz Bentürk gibi yeteneklerle birlikte.
 
Bilgin futbol biçemini şöyle anlatıyor. ‘’Sert oynayan bir bek ve stoperdim. İki ayağımı da eşit derecede kullanabiliyordum. 1.87 boyumla da kafa toplarına hakimdim. Kondisyonumun biraz eksik oluşu kifayetsiz yanımdı.’’
 
Bilgin bu günlerden iki isme çok yakın olduğunun altını çiziyor. İlki yetenekli solaçık Coşkun Taşan, ikincisi ise duran topların usta ismi Cumhur Değer.
 
Bilgin’in futbol yaşantısı ilginç aslında. Çünkü Davutpaşa sonrası epey kulüp değiştirmiş, kahverengi kavuniçi formayı giyerken hatta sahte lisansla Adapazarı amatör kümesinde bile oynamış. Rıdvan Şumlulu’nun çalıştırdığı Yarımca takımında forma giymiş, Fenerbahçe’ye bile emek sunmuş. Sonra birinci kümenin güçlü takımı Zonguldakspor’un Gediz, Necati Göçmen, Kütahyalı Ahmet, Kaptan Turgut, Bombacı Halil, Fenerli Canan gibi müthiş topçularla tıka basa dolu kadrosunda kendine bir yer açmasını bilmiş yetmişli yılların ortasında. Çalıştırıcı Abdullah Gegiç’in yanında futbol dersi almış bir başka Abdullah: Abdullah Matay.
 
Bilgin’in futbol yaşantısındaki en ilginç anılarından biri Raşit Çetiner ve Tekstil Sanat Lisesi’yle ilintili. Lise takımında birlikte oynayan ikili İstanbul şampiyonluğu yaşamış. Bu çok beklenmedik bir şey aslında. Çünkü futbola büyük yatırım yapan ve kadrosunda Mehmet Çakıroğlu ve Engin Verel gibi yıldızları barındıran kulüp o günlerde lise takımları arasında Barselona gibi anılan, yenilmez bir ekipmiş. Şeref Stadı’nda çıkılan ve 1-1 biten ama Tekstil’i şampiyon yapan Bilir Kolej maçında Bilgin, takım arkadaşı Raşit’i son beş dakikada geriye çekmiş, kendisi stoperden ileri kaymış ve bitiş düdüğüne yakın golü atıp İstanbul birinciliği getirmiş okuluna.
 
Bilgin’in bir başka ilginç anısı ise takım arkadaşı Tahir Temur’un oynadığı Vefa Lisesi’ni yendikleri maçla ilgili. Şeref Stadı’ndaki karşılaşmada Tahir ve Cengiz kapışınca türbünden inen Tahir Temur’un öfkeli abisi, Genç Cengiz’e stad çevresinde tur attırmış!!  
 
Bir başka ilginç anı da yine Meslek Lisesi yıllarında. Bilgin cezalı olduğu halde, bir arkadaşının lisansıyla oynamış bir maçta. Maç sonu durumu fark eden rakipler soyunma odasını basıp sille tokat girişmek istemişler topluca Genç Cengiz’e!   
 
Bilgin’in postallı günleri 1975-77 arasında. Acemi birliği Ankara Mamak, usta birliği ise Kırklareli. Bu günleri Müsellim Kesse’nin çalıştırdığı Kırklarelispor’da geçmiş.
 
Bilgin’in çalışma hayatı 1977 senesinde başlıyor. Beyoğlu Vergi Dairesi’nde. Maliye memurluğu yaparken görüyoruz onu tam 27 yıl boyunca. 1983’te Güngören’e geliyor, emeklilik 2001’de.
 
Emeklilik sonrası yeminli mali müşavirlikte denetmenlikle geçen beş sene daha. 2006 sonrası ise bu yoğun günler sonrasında emekliliğin tadını çıkarma.
 
Bilgin’in evliliği 1979 yılında maliyeden mesai arkadaşı Seher Hanım ile. İki çocuk taçlandırıyor bu birlikteliği. 1980 doğumlu Evren tıbbi malzemeler pazarlamada genel müdür. 1984 doğumlu Güven ise yine tıbbi malzemeler pazarlayan bir şirkette bölge müdürü.
 
Bilgin kendini şöyle tanımlıyor. ‘’Gençliğimde sinirli biriydim, hemen öfkelenirdim. Zaman içinde olgunlaştım.  Yardımsever biriyim. Dost canlısıyım. Dost edinmek benim için en büyük mutluluklardan biri. Yüzmek en büyük hobim. Bodrum’da bir devre mülküm var. Her yıl gideriz oraya ailece.’’
 
Bilgin araba kullanmayı seviyor, ehliyeti yetmişli yılların başında almış. Şu anda Honda Civic kullanıyor. Farklı gazeteleri internetten okuyor, iyi bir bilgisayar kullanıcısı. Özellikle feysbuk sayfasında iyi zaman geçiriyor kankalarıyla.
 
Bilgin televizyonda sinema filmleri, belgesel ve spor izlenceleri seyretmeyi seviyor. Galatasaray taraftarı.
 
Beğendiği topçular Messi, Pele, Engin Verel, Raşit Çetiner. İçki cigara gibi zararlı maddeler kullanmıyor. 24’den önce yatağa giriyor. Çok düzenli bir hayatı var. Müziği seviyor, Rafet El Roman favori şarkıcısı.
 
Bilgin siyasi görüşünü merkez sağda olduğunu söyleyerek belirtiyor, siyasal ve ekonomik yaşantımızı çok vahim buluyo

K