ARAP FETHİ




ARAP FETHİ (1914-19XX)
 
Fındıkzade, Esekapı ve Alipaşa’nın sevimli kedileri Arap Fethi abilerini sevgi, merhamet ve şefkate benzeyen duygularla hatırlıyorlar bugün. Çünkü Kavakinciri lakabıyla anılan Arap Fethi tarihimizin hiç umursanmamış, önemsenmemiş, kenarda köşede kalmış adlarından biri. Bunun nedeni Arap Fethi’nin çok yoksul, çok yoksun bir aileden gelmiş; üst baş perişan, yalın ayak ortalarda dolaşmış olması.
 
Defterleriyle Davutpaşalı yiğitlere ışık saçan Hava Albayı Mahir Yağızer şöyle anlatıyor bu değerli ama hor görülmüş kaleciyi. ‘’Arap Fethi 1331 senesinde Uzunyusuf’ta doğdu. Futbola 1934 yılında başladı. Eski Çukurbostan’da, çıplak ayaklarla kale direkleri arasındaki yerini aldı. Kısa zamanda tecrübe kazanmayı bildi. Ama çok fakir ve giyimsiz olduğundan kimse onunla ilgilenmedi.
 
Arap Fethi’ye şans, genç takım kalecimiz Sabahattin’in kendini naza çekmesi nedeniyle geldi bir gün. Sabahattin yine dış saha maçlarından birine gelmekte huysuzluk edince, Arap Fethi geçti kaleye. Çok iyi de oynayınca, takımın demirbaşlarından biri olmayı başardı. Hatta A, B ve genç takımların üç ayrı maç için gittiği bir sahada, kaleci eksiklerimiz nedeniyle üç takımın da kalesini korudu.
 
Kavakinciri diye anılan Fethi halen altmışlı yıllarda, Vefa Stadı’nda öteberi satar ve mahalle maçlarında hakemlik yaparak geçimini zar zor sağlar.
 
Davutpaşa maçlarını da hiç kaçırmaz.’’