ALAADDİN GÜLER

Davutpaşa 1926 ailesinin beyaz saçlı prensi (lütfen Yıldo ile karıştırmayalım), maçlarımızın sadık seyircisi, güler yüzlü üyesi Alaaddin Güler soyadının hakkını verenlerin başında geliyor.

 

Güler 11 Eylül 1954 doğumlu, başka bir Davutpaşa demirbaşı Kamuran Atakan ile aynı yıl, aynı gün doğmuş (saatlerde farklılık var mı acaba?). Artık aramızda olmayan Raşit Baba ve Kadriye Anneden olma altı kardeşi daha var Güler’in, beşi erkek, ikisi kız.   

 

Güler Alipaşa İlkokulu sonrası hemen hayata atılmış, böylece çok yol almış kendisinin de benimsediği baba mesleğinde: ayakkabıcılıkta. Beyazıt Tavukpazarı’ndaymış ilkin dükkan. Sonra Çarşıkapı, Bakırköy, Kadıköy’de faaliyetler sürmüş.

 

Güler’in yaşadığı semt ve ilçelere gelince ilk yirmi sene Hekimoğlu Alipaşa Caddesinde geçmiş; Bahçelievler, Fındıkzade Kızıl Elma, yeniden Bahçelievler öteki yerler.

 

Güler futbola mahallede başlamış, ilkin Alipaşa forması giymiş. Oradan Esekapı’ya geçmiş. 1969 çok önemli çünkü Rıdvan Şumnulu Esekapı’nın gençlerini denemiş ve çok beğenmiş hepsini, altyapıya eklemiş. Ama Raşit Baba idman ve maçlara gitmesine izin vermeyince Küçük Alaaddin’in Davutpaşa serüveni erken sona ermiş.

 

Güler’in askerliği 1974-76 seneleri arasında. Acemi birliği İzmir Bornova’da tugay takımında, usta birliği Kırklareli’de ilkin alay, sonra tümen, kolordu ve ordu  takımlarında göstermiş maharetlerini. Orta sahada ve libero mevkilerinde oynamış.

 

Güler’in iki çocuğu olmuş 1980 senesinde yaptığı evlilikten. 1981 doğumlu oğlan ayakkabıcı olmuş, 1983 doğumlu kızı iç mimar.

 

Güler’in zevkleri futbolla sınırlı gibi, boş zamanlarını ise mesleği ve tutkusu ayakkabıcılıkla ilgili araştırmalar yaparak değerlendiriyor.

 

Güler kendisini çok iyi niyetli, samimi, cana yakın, müthiş bellekli biri olarak tanımlıyor. Sabırlı olduğunu ama bir patladığında önünde kimsenin duramayacağını da belirtmeden geçmiyor. Askerlikte geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle araba kullanmıyor, slow şarkılardan, Türk Sanat Müziği eserlerinden hoşlanıyor.

 

Güler ailemizin yetiştirdiği topçulardan en çok Necati Balaban, Bediz Baysal, Hayati Küçükçavdar, Takoz Burhan ve Alaaddin Zaimoğlu’yu beğeniyor. Günümüz yiğitlerinden de en çok Abdülkadir Sak abimize, Nadir Özomay, Rafet Uysal ve Behçet Vardarcı’ya yakın.

 

Güler sıkı bir Atatürkçü. Günümüzün ekonomik yaşamından şikayetçi, esnafın kan ağladığını söylüyor. 5 milyon Suriyelinin bu zor koşullarda aramızda yaşamasını ise yanlış buluyor.