AHMET OKTAY


Ahmet Oktay Davutpaşa 1926 ailesinin ağır abilerinden ve bir aslan olması hiç şaşırtıcı değil. 1 Ağustos 1957 doğumlu. Lüleburgaz’da açmış gözlerini gezegenimize. 1960 senesine kadar bu Trakya ilçesinde kaydırak kaymış, misket oynamış; sonra ailesi Kocamustafapaşa’ya taşınmış. 1961’den sonra kahramanımızı Fındıkzade Seyitömer Mahallesi’nde görüyoruz. 1983-2013 arası Bakırköy Çamlık, 2013-15 arası ise Beykent’te geçmiş. Oktay’ın uzamsal serüveni kabaca böyle.
 
Anne Nezahat ev hanımı, baba Mehmet terzi. Üç kardeşler, ikisi erkek, biri kız. Ailenin kökeni, baba Üsküp, anne Manastır. 1924 senesindeki mübadele sırasında gelmişler Türkiye’ye. 
 
Çapa İlkokulu, Yeşilköy Yatılı İlkokulu, Şehremeni Ortaokulu, Topkapı Ortaokulu, Davutpaşa Lisesi, Şişli Endüstri Meslek Lisesi Oktay’ın ilk ve orta öğrenimini gördüğü okullar. Askerliğini ise Balıkesir’de yapmış, 1012. Ana Tamir Fabrikası’nda.
 
Oktay’ın futbolla ilgisi sokak topçuluğuyla. Çukurbostan’da yazlık turnuvalar ve mahalle maçlarında boy göstermiş. Davutpaşa 1926 bağlantısı da buradan geliyor aslında. Çukurbostan’da arkadaşları top oynarlarmış. Hüseyin Güngör, İskender Keleş, Aydın Çetinkaya, Hüseyin Çakıroğlu ve Özcan Kır gibi.
 
Oktay’ın uzun iş yaşantısı 1979 senesinde başlıyor. Demir çelik ticareti ile. 36 yıldır sürdürüyor bu mesleği. İstikrarlı çok. Bunun 35 senesi ithalat ve satışla geçmiş, bir senedir ise işler daha  genişlemiş. Şimdilerde ithalat ve satışın yanına pazarlama da eklenmiş. Çalıştığı mekan Bayrampaşa’da. İkitelli organize sanayi bölgesi.
 
Oktay’ın dünya evine girişi 1983 yılında. Kudret hanım ev hanımı. Elif (1984) ve bilgisayar mühendisi olan Mahmut (1987) bu birlikteliğin taze meyveleri.
 
Oktay’ın en büyük tutkusu gezmek. Sürekli seyahatlerde görüyoruz kendisini. Kültür turlarında, yaz turlarında. Yaptığı sporlar ise yüzmek ve yürümek.
 
Oktay Hürriyet, Milliyet ve Sözcü okuyor, televizyon kanallarında haber ve spor izlencelerini seçiyor. Türk Sanat Müziği, eski ‘slow’ klasikler, yerli ve yabancı pop kulak verdiği müzik türleri. Bilgisayar ve interneti ise yoğun kullanıyor.
 
Oktay’ın aslında Davutpaşa 1926 bağlantısı çok sağlam. Gordiyon düğümüyle bağlı ailemize. Çünkü büyük başkan İskender Keleş’in kayınçosu! Ayrıca Burhan Coşkundere ile de akraba.
 
Coşkundere kankasını tanımlarken şunları diyor. ‘’Ahmet düzgün bir kişilik, ayrıca şakacı bir kimliği de var. Dürüst ve güvenilir. Aile bağları güçlü. Özellikle çocukları söz konusu olduğunda müthiş özverili. Cömertliği de cabası.’’
 
Oktay’ın bir başka tutkusu ise arabalar. Sürekli değiştiriyor arabasını. 1984 yılından beri sürücü. Şu anda hem Audi’si, hem de Passat’ı var. Hangisini keyfi istiyorsa, onun direksiyonunu çeviriyor.
 
Oktay’ın en çok beğendiği topçular Cemil Turan ve Alpaslan Eratlı.         
 
Oktay’ın bir aralar sürdürdüğü gece yaşantısı oldukça geri kalmış ama bu süre nedense Esekapı kedileri için ilginç anılarla dolu. Çok sıkı bir içkiciymiş Oktay. Gece gündüz alkolle beslenirmiş. Bunun yanında hızlı bir gece yaşamı sürdürüyormuş haliyle. İçerken haykırırmış, masaya yumruğunu vurarak, Kimse benimle kadeh tokuşturmasın, diyerek. Çünkü bir şişe rakıyı bir dikişte siler süpürürmüş. 
 
Gece yaşantısı 1982-83 mevsiminde Oktay’ı gazino işletmeciliğine bile sürüklemiş. Pendik’te Grand gazinosunu sekiz on ay kadar işletmiş.
 
Bu dönem içinde Oktay’ın uğrak yerlerinden biri Hilton’muş. Barda, dört numaralı dolaba sahip olduğunu gülümseyerek hatırlıyor Oktay. Kişisel dolabıymış burası, içkilerini burada muhafaza ediyormuş.
 
Oktay’ı bu on beş sene içinde dönemin meşhur piyanist şantörleri de tanımış, tanımak ne kelime, kendisiyle kanka olmuşlar. Çok severlermiş bu Davutpaşa 1926 yiğidini. Oktay’ın sürekli mırıldandığı Avni Anıl’ın bestesi Mihrabım’ı kahramanımız bu puslu ve ağır havalı gece mekanlarını şereflendirdiği anda piyanolarında tıngırdatırlarmış. Selam niyetine! 
 
Ama bir gün damarlarında dolaşan tehlikeli sıvıların itkisiyle olacak Ahmet Oktay kaza yapmış ve hastalanmış. Böylece gencecik yaşta ölümün eşiğinden dönen kahramanımız içkiye tövbe etmiş ve 21 senedir de ağzına damla koymamış. Bunda yengenin de payı olduğunu fısıldıyor dört ayaklı Fındıkzadeli dostlarımız. Oktay’ın 1994 sonrası alkole veda edişiyle birlikte iş hayatında füze gibi yükselişine tanıklık ediyoruz. Mutlu bir boşanma bu.