ADNAN DEMİRSOY


‘’4 Kasım 1958 Kocamustafapaşa doğumluyum. Bostanlarda, sokak aralarında, taş, toprak zeminlerde top oynayarak geçti çocukluğum. On kişi buluşur, naylon toplarla maçlar yapardık. Uysal bir çocuktum. Kimseye uymazdım. Babam da amcalarım da futbolu çok severdi. Rahat bir çocukluktu. İstediğim zaman istediğim yerde top oynamaya giderdim. Ailem bu duruma kızmaz, bilakis beni futbol oynamaya teşvik ederdi.
 
İlkokulu Alipaşa İlkokulu’nda, ortaokulu Davutpaşa Ortaokulu’nda okudum. Mahallede top oynarken, bizi seyreden abilerimiz, gelin sizi Davutpaşa’ya götürelim, dediler. Geldik. Değerli hocamız Davut Kılıç ile tanıştık. Bize bayağı yardımcı oldu.
 
1975 yılında  Davutpaşa jünyör takıma başladım. O yıl takımda, rahmetli Hüseyin Çakıroğlu, Özcan Kır, Hasan Ali Karuç, kaleci Levent Çevikalp, Sermet Karaduman arkadaşlarımız vardı. Ben, orta sahanın sağında, gol şansı yüksek olan, ileriye dönük oynardım. İyi de bir futbolcuydum. Jünyör ve genç takımda dört sene oynadıktan sonra A takıma girdim. A takımda bir sene oynadım.
 
Davut abinin kahve müşterilerinden Fethi Erhan abimiz İstanbulspor’un başkanlığını yapıyordu. Davut abiden bir ricada bulunmuş, Adnan’ı almak istiyoruz, demiş. Davut abi de, Alabilirsiniz, deyince üçüncü ligde oynayan İstanbulspor’a transferim gerçekleşti. Hatırladığım kadarıyla, o dönemki takım, stoperler Çetin ve Sadettin, Güney, Murat, kaleci Necdet, Cahit, Ömer Ali gibi oyunculardan oluşuyordu. İlk geldiğim yıl, iki gol averajla şampiyonluğu kaçırdık. Silivri birinci, biz ikinci olmuştuk. Sekiz, dokuz golü ben atmıştım. Sonraki üç yıl vasat bitirdik sezonları. Üçüncülük, dördüncülükle yetindik. Fethi Erhan’dan sonra, Muhsin Sarıcı başkan olmuştu.
 
1991’de Cerrahpaşa kulübünde amatörlüğe geri döndüm. İki, üç sene de orada oynadım. 1992’de tekrar ikinci amatörde oynayan Davutpaşa’ya geri geldim.
 
Babamın Bayrampaşa’da kendine ait mobilyacı dükkanı vardı. 25-30 kişi çalışırdı yanında. Ben de sabah onda gelir, akşam beşte idmanlarımıza gitmek üzere ayrılana kadar zaman geçirirdim. Maddi durumumuz çok iyiydi. Babam rahmetli olduktan sonra, 2004’de mobilyacılığı bıraktık. Hurda demir, bakır alım satımı yapan, İstanbulspor’da da başkanlığımızı yapmış Muhsin Sarıcı abinin yanında çalışmaya başladım. Emekliliğimi de oradan aldım. Şu anda bir arkadaşımla ortak aynı işi yapıyorum.
 
1986 yılında evlendim. Burak ve Sercan adında iki oğlum var. Boş zamanlarımda, kahveye çok sık takılmam, ancak arkadaşlarla okey oynamak için uğrarım bazen. Sabahları yürüyüş yaparım. İşimin müsaade ettiği cumartesi, pazar günleri, on beş yıldır Silivrikapı’da halı sahada maçlar yaparım. Şu anda Hekimoğlu Alipaşa’da oturuyorum.
 
Beş yıllık Davutpaşa serüveninde hiç unutamadığım bir anım vardır. Davutpaşa A takımındayken Bakırköy’le yaptığımız maç. Ligde orta sıralardaydık. O gün maça başladık ve çok iyi oynuyorduk. 2-0 öndeydik. Çok çekişmeli geçiyordu maç. İlk devre 2-0 bitti, ikinci devre 4-2 mağlup ayrılmıştık sahadan.
 
Davutpaşalı ve İstanbulsporlu arkadaşlarımdan hala görüştüklerim var.  İstanbulspor’dan Cahit ve Sadettin ile sık sık buluşuruz.
 
Beşiktaş taraftarıyım.’’