FAHRETTİN BAŞ
Fahrettin Baş Davutpaşa ailesinin Karadeniz kökenli evlatlarından biri, aynen Rafet Vural, Sefa Erfa, İbrahim Yazıcı ve Adnan Yavuz gibi. Trabzon’un Of ilçesinden.
26 Kasım 1981 tarihinde dünyaya gelen Baş üç dört yıl baba yurdunda kaldıktan sonra, ailesinin eşliğinde Kocamustafapaşa’ya yerleşmiş. 1992 yılından itibaren yaşamaya başladığı Uzunyusuf semtindeki ikameti ise yirmi yılı aşmış gözüküyor.
Baba Necat fayansçıymış, Kalebodur döşüyormuş, anne İsmihan ise ev hanımı. Dört kardeşmişler, üçü erkek, biri kız. Kardeşlerden Mehmet de Güzelhisar’da top koşturmuş.
Fahrettin’in okul hayatı kısa ve özlü geçmiş. Kocamustafapaşa İlkokulu özetliyor geçmişi. 1992 senesinde alınan diploma sonrası Baş’ın oldukça yüklü ve zengin bir iş hayatı var.
Baş, Uzunyusuf günlerinde takımımıza katılmış. Doksanların ikinci yarısında. Yıldız ve genç takımlarda dört beş sene ter döktükten sonra, A takım formasını kapmış. Beş sene bırakmamış.
2008-2013 yılları arasındaki beş sene ise Güzelhisar’da geçmiş.
Baş futbola sağbekte başladığını, sonra santrfora geçtiğini söylüyor. Ama ilerleyen yıllarda orta sahada görev vermişler kendisine çalıştırıcıları. Orta sahanın ortasında. Cokerdim diyor. Sağ ayağı daha güçlüymüş, 1.74 boyuyla kafa toplarında da fena değilmiş. Hep fizik gücüyle oynamış, kuvveti yerinde olduğu için. Sertliği ve direnci savunmaya dönük bir orta saha yapmış onu. Ama kasıtlı adama girmediğinin altını çiziyor. Çok az kart görmüş zaten. Gol şansı da olduğunu ekliyor, Davutpaşa’da çok gol atmış.
Davutpaşa anıları arasında en neşeli olanı, genç takımda, Sıtkı Özcan’ın kılavuzluğunda 1998/9 mevsiminde yaşadığı şampiyonluk. Çok iyi bir takımdık, özellikle arkadaşlık ilişkilerimiz harikaydı, diyor bu mutlu günler için.
Kişiliğini tanımlarken, kolay kolay sinirlenmediğini, sakin kalmayı yeğlediğini ama bir sinirlendi mi kolay kolay durdurulamayacağını belirtiyor.
Adının baş harfleri (FB) Aziz Yıldırım’ın Asya yakasındaki takımını işaret etse de Baş koyu bir Trabzonspor taraftarı. Fanatik gazetesi okuyor, televizyonla arası çok iyi. Türk filmleri gösteren Planet Tv’yi izlediğini söylüyor. Kadir İnanır ve Cüneyt Arkın favori oyuncuları. Serüven ve gerilim filmleri tercih ettikleri.
Baş’ın müzikle arası çok iyi, Karadeniz halk müziğinin tutkunu doğallıkla. Kazım Koyuncu, Davut Güloğlu ve Erkan Ocaklı’yı bıkmadan dinliyor.
Baş, Doğu Karadeniz’e yapılan 400 km.lik kazıklı yolu yararlı buluyor, Ulaşım kolayladı, diyor. Hes’ler konusunda da muhalif değil. Enerji, diyor, kalkınan Türkiye, diyor.
İş hayatı hemen ilkokul mezuniyeti sonrasında başlamış. Pimapen işine atılmış ilkin. Sonra dekorasyonculuğa. Yirmi yıl böyle geçmiş. Mevlanakapı’da Yıldızlar Cam, Pendik’te Halkat İnşaat uzun süre emek verdiği şirketler.
Baş çocukluktan beri çok çalıştığı için en çok dinlenmesini ve seyahatlara çıkmasını seviyor. Sık sık Trabzon’a gidiyor. Araba kullanmıyor, çünkü İstanbul trafiğinden nefret ediyor. İstanbul’da en çok Sarıyer ve Arnavutköy semtlerinde dolaşmaktan hoşlanıyor. Deniz kenarında olduğu için olmalı.
Bağımlılık yapan maddelerin hiçbirini kulanmıyor. Askerlik sırasında başına gelen verem belasını böylece kazasız belasız atlattığını belirtiyor.
Baş şu sırada sanatçılarla iç içe. Kubat, Zara, Funda Arar, Hülya Avşar ile birlikte geçiyor zamanı. Yeni işi müzik sistemleri kurmak çünkü. İl il dolaşıyor güzel yurdumu. Güzelhisar’dan takım arkadaşı Mustafa Bilge ile sanatçılar seslerini izleyiciye daha iyi duyursunlar diye didiniyor, ter döküyor.