BAŞAR ÖNER
2016-17 mevsimi başında Davutpaşa 1926 ailesine katılmasına karşın hem usta futbolu, hem takımda üstlendiği abilik, hem de eksik gedik olan mevkileri büyük bir özveri ve yetiyle doldurmasıyla, Başar Öner Fındıkzade kedilerinin gözbebeği konumuna kolayca yükseldi. Vedat Arda ve Turgay Özcan’ın maç yorumlarında hep Başar’ın adını anmaları boşuna değil.
Başar, öğretmen bir baba ve ev hanımı bir anneden dünyaya gelmiş 25 Şubat 1979’da. Süleymaniye kahramanı Necati Küçükçavdar abimiz ve basketbol takımımızın sayı makinası Alperen Tümsavaş ile birlikte üflüyor çukulatalı doğum günü pastasını soğuk ve karlı 25 Şubatlarda. Başar Siirt doğumlu; Emniyet’in korsanla mücadele biriminin müdürlüğünü yapan ve yurdumuzun en önemli sinema arşivcisi, koyu DavutpaşalıVadullah Taş ile birlikte, ailemizin 56 numaralı plakalı kentini başarıyla temsil eden üyelerimizden biri.
Başar yedi kardeşli bir ailenin en ufak bireyi. Aile 1984 yılında taşınmış İstanbul’a. Çapa İlköğretim Okulu, Fındıkzade Ortaokulu, Davutpaşa Lisesi (iki sene), Plevne Lisesi (son lise senesi) ilk ve orta öğrenimini aldığı okullar. Plevne Lisesi futbol takımıyla yaşadığı İstanbul şampiyonluğu Başar’ın futbol yaşantısının mutlu anılarından birisi.
Başar futbola Karagümrük altyapısında başlamış. Farklı kategorilerde yıllarca forma giymiş kırmızı siyahlı camiada. Profesyonelliğe geçiş 1999 yılında Kasımpaşa’da olmuş. Kaptanlığını yaptığı kulüpte dört sene top koşturmuş. Ardından sırasıyla Üsküdar Anadolu (1.5 sene), Maltepespor (1 sene), Yimpaş Yozgatspor (1 sene), Erzurumspor (1 sene), Siirt Jetpaspor (1 sene), Lüleburgazspor (2 sene) formalarını giymiş.
Başar’ın yeniden amatörlüğü seçtikten sonra oynadığı takımlardan ilki Çerkezköyspor. Burada yaşanan şampiyonluk ve üçüncü lige çıkış yine onu gururlandıran bir başka başarı. Sonra yeni bir Karagümrük deneyimi geliyor, iki yıl süren. Kırmızı siyahlı forma ile de BAL ligine çıkış bir başka neşeli anı kuşkusuz. Aynı neşeyi Vefa ile BAL’a çıktıklarında da yaşamış olmalı. Bundan sonraki duraklardan ilki Selvispor (iki yıl), ikincisi Hasköy (bir yıl), üçüncüsü Feriköy (bir yıl).
Başar Öner futbolu çok seviyor, kendine iyi bakıyor. İlerlemiş yaşına karşın zinde, dipdiri kalışını bu özellikleriyle ilişkilendirebiliriz. Sevdikleri arasında elbette futbol izlemek, müzik dinlemek ve gezmek geliyor. Sevmediklerinin başında ise işine gereken önem vermeyen, kendi değerinin ayırdında olmayan insan türü var.
Başar’ın en büyük korkusu, bir gün sevdiklerinden ve futbol sahalarından uzak kalma gerçekliği (sözün burasında, Fındıkzade ve Alipaşa kedileri hep bir ağızdan, Allah göstermesin diye miyavlıyor Başar abilerine).
Başar Öner 2013 yılında girmiş dünya evine; bir erkek evlat sahibi. Evladının da kendisi gibi bir futbolcu olmasını çok istiyor. Ama şimdiden kendisine söz vermiş; bu konuda oğluna asla baskı yapmayacağına.
Başar Öner Fındıkzade’de oturuyor. Böylece Davutpaşa 1926 ile iç içe, diz dize, göz göze.