LÜFTÜ ISIGÖLLÜ





Fındıkzade kedileri Lütfü Isıgöllü abilerini 1985-86 mevsiminde, üçüncü ligde oynayan, kaya sertliğindeki genç ve mücadeleci takımımızın çalıştırıcısı olarak tanıyorlar. Ama Isıgöllü abilerinin altmışlı ve yetmişli yıllardaki ayaktopu başarılarından habersizler ne yazık ki.
 
Lütfü Isıgöllü 19 Ekim 1944 doğumlu. İsmail Hakkı Baba subaymış. Judo ve karateye olan merakı onu orduda silahsız savunma konusunda bir yetke yaptığı gibi, sivil hayata geçtiğinde Judo ve Karate Federasyonu başkanlığına kadar götürmüş.
 
Isıgöllü ilköğrenimini Beylerbeyi İlkokulu, orta öğrenimini Fıstıkağacı Kız Lisesi’nde yapmış. Lise öğlene kadar orta öğretime açıkmış, öğle sonrası kızlarla doluyormuş. Lise yılları ise Şişhane’deki Beyoğlu Ticaret Lisesi’nde geçmiş. Isıgöllüyüksek öğrenimini üç yıllık Ticari İlimler Akademisi’nde görmüş.
 
Isıgöllü’nün çocukluğu ve gençliği Boğazın incilerinden, Beylerbeyi semtinde geçmiş. Yeşil kırmızı formayla futbol yaşantısına başlamış, 1964-65 mevsiminde mahalli kümede şampiyonluk yaşamış. 1966-67 mevsiminde ikinci ligde kendini gösterdikten sonra yeni kurulan Boluspor’un yolunu tutmuş.
 
Isıgöllü’nün Bolu’daki geçmişi çok şanlı. Çünkü kırmızı beyazlılar hem ikinci ligde şampiyonluk kazanmış, hem de birinci lige çıktığında ortalığın tozunu attırmış, dehşetli bir kulüptü o günlerde. Isıgöllü’nün Bolu forması giydiği günler 1967-73 yılları arasında.
 
Çok sert ve sağlam bir savunmacı olduğu kadar, geriden gelip attığı gollerle de dikkat çeken oyuncu 1973 yazında rotayı  Beşiktaş’a çevirmiş. 1973-76 yılları arası siyah beyazlı forma altında geçmiş, bir dolu başarılı maçta daha golleri sıralamış, rakip forvetlere göz açtırmamış Isıgöllü.
 
1976-77 senesinde rica için Mersin İdman Yurdu forması giymiş ama sakatlıklar nedeniyle çok verimli olamamış, futbola elveda demiş.
 
Futbol Isıgöllü’nün yaşamında bir tutku olduğu için ardından kendini geliştirmiş, antrenörlük diploması almış, Almanya’lara kadar uzanarak bilgisini arttırmış. İlk çalıştırdığı kulüp Davutpaşa.
 
Muhittin Boşat hocamız bu seneyi şöyle hatırlıyor. ‘’1985-86 sezonumuzda eski Beylerbeyi topçusu Lütfü Isıgöllü geldi takımın başına. Antrenörlüğe yeni başlıyordu. Genç ve çok hırslıydı. Biz de genç bir  takımdık. En yaşlı Demir ve bendim. Bizim yaşlarımız yirmi beş, diğerleri yirmi, yirmi üç yaşlarındaydı. Takımda Demir, Zeytinburnu’ndan gelen Nurettin, Selim, sağ bek Mete, kalede Cihan vardı. O sene Çorlu, Zeytinburnu ile şampiyonluk için çekişiyordu.  Zeytinburnu belediye olarak büyük paralar harcamıştı takıma. Çorlu da yine aynı şekildeydi. O sezon Çorluspor bir tek bize gol atamamıştı. İstanbul’da onlardan puan almıştık. Zeytinburnu da son dakikalarda attığı golle zor yenmişti bizi. İyi bir takım yaratmıştı Lütfü abi.’’
 
Isıgöllü bizden sonra Kasımpaşa ve Antalyaspor’u çalıştırdı. Ancak Antalya’yı tam şampiyon yaparken, işin içine karıştırılan hilelerle, dolaplarla şampiyonluğun Kahramanmaraş’a hediye etmesi moralini bozdu. Ben bu işte yok, dedi ve çalıştırıcılığı bıraktı.
 
Isıgöllü’nün ticaret ve işletmecilikle uğraştığı yıllar sonrası şu anda Ayvalık, Cunda’da yaşıyor. Futbol dışında yelkencilik yapıyor, balık tutmayı seviyor. Beğendiği futbolcular Naci Erdem, eski Beşiktaşlı ve Göztepeli Sabahattin, Metin Oktay. 
 
Lütfü Isıgöllü koyu bir Beşiktaşlı. Hem de sapına kadar. Gülerek şöyle diyor. ‘’Gerçek Beşiktaşlı olmak için forma giymek yetmez. Aynı zamanda hem Fenerbahçe, hem Galatasaray, hem de Trabzonspor’a gol atmak gerekir. Ben bunların üçünü de siyah beyazlı formayı giyerken yaptım. İçim bu nedenle çok rahat’’!