KAMİL HÜSNÜ TEREK




Fındıkzade’nin kirli patili bilge kedileri, akşamları cami avlularında toplanıp da,  2016 baharında yapılan genel kurulda, Ertuğrul Baba başkanlığında oluşan yeni yönetim kurulumuzun üyesi, Davutpaşa 1926 maçlarının tanıdık yüzü Kamil Hüsnü Terek amcalarının yaşamından, onun gerçekleştirmiş olduğu etkinliklerden söz edecek olduklarında, gün batımında başlayan muhabbetlerin  sabah ezanına kadar sürdüğünü söyleyerek gülümsüyorlar. KHT’nin yaşam öyküsü ancak tuğla gibi birkaç kitaba sığacak kadar çok yönlü ve renkli çünkü.      
 
KHT 28 Şubat 1953 doğumlu. Hasan Bilgütay abimiz, Ahmet Durmuşoğlu hocamız ve Suat Dalkılıç ile aynı gün üflüyor çukulatalı doğum günü pastasının mumlarını. KHT Aksaray’da gün ışığını gördükten sonra, Laleli’de yaşamış. Dünya evine girdikten sonra ise 1974’te Bakırköy, Yeni Mahalle’ye taşınmış, 1990 sonrası ise Ataköy’de karar kılmış.
 
Aksaray Birinci İlkokul, İstanbul Erkek Lisesi ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi KHT’inilk, orta ve yüksek öğrenimini gördüğü okullar. KHT’in Marmara Üniversitesi mezuniyeti 1981’de. Okula giriş 1972 ama bilinçli olarak uzatılmış üniversite yılları. Çünkü bu dönemde iş hayatı da başlamış KHT’in. Tek dersten sonsuz hakkının olması kendisine iş yaşantısını dilediğince sürdürme olanağı vermiş. Çünkü KHT 1974 yılında, henüz 21 yaşındayken okul arkadaşı Gülgün Hanımla evlendiği için para kazanmak zorundaymış. Arkadaşları gibi baba harçlığıyla geçinme lüksü yokmuş. 
 
Şaşırtıcı ama giriştiği bütün işlerde parlak sonuçlara ulaşan KHT’in sporculuk yaşantısı pek parlak değil. O ‘’sporcu olmak için gereken güce sahip değildim’’ diye açıklıyor durumu. Ama spora ilgisi genç yaşlardan itibaren büyük olmuş hep. Bu nedenle henüz üniversite öğrencisiyken, 1977 yılında, o günlerde Necmi Tanyolaç yönetiminde çok güçlü bir spor servisi kurmuş olan Tercüman’ın kapısını çalmış bir gün. Almancasının kuvvetli olduğunu, isterlerse Kicker dergisinden çeviriler yapabileceğini söylemiş Necmi abisine. Necmi abisi de kabul etmiş ve KHT yazmaya koyulmuş. Yazıları beğenilince Necmi abisi ona ve Kemal Belgin’e Dünya Dönüyor başlıklı bir köşe sunmuş. İkili böylece dünya sporunda olup bitenleri okurlara tanıtmaya başlamış yetkin bir biçimde. Ama yıllar geçtikçe, kaleminin kuvvetinin hikmetiyle, KHT futbol maçlarını da değerlendirmeye koyulmuş. Özellikle gönülden bağlı olduğu İstanbulspor karşılaşmalarını hep o yazmış. 
 
Bu arada unutmadan ekleyeyim, askerlik 1981 yılında kısa dönem olarak gerçekleşmiş, Erzincan’da.              
 
KHT’in spora duyduğu ilgi yazıyla sınırlı kalmamış, yöneticiliğe de ilgi devşirmiş. Seksenli yılların başında İstanbulspor kulübünün yönetim kuruluna girmiş ve yaklaşık otuz yıl sarı siyahlı renkler için ter dökmüş, çabalamış. Kulüp Emin Cankurtaran ve ardından Cem Uzan’ın eline geçip de liseyle ayrı düşene, farklı bir kimlik edinene (İstanbulspor A.Ş.) kadar da başkanlık yapmış. KHT bu süre içinde de kulübe basketbol, satranç, briç, bisiklet gibi dallar eklemiş. Bu dallarda ulusal ve uluslararası başarıların mimarı olmuş. Ayrıca Muhittin Güven’in de katkısıyla, 2004 senesinde, İstanbulspor içinfutbol federasyonundan amatör futbol liglerine katılma izni almış.
 
KHT İstanbulspor kulübü divan kurulununve  İstanbul Erkek Liseliler Mezunu ve Mensupları Derneği’nin de yıllarca başkanlığını yapmış bu arada.
 
KHT’in iş hayatı oldukça erken başlamış. 1972 yılında Anadolu’ya giderek, Bozkurt Kitabevi ve Matbaası’nın ürünlerini pazarlamış. Sekiz yıllık deneyim ona aşama yaptırmış ve KHT, 1980 yılında dönemin parlak yayınevi Altın Kitaplar’ın hissesini satın almış. Genel yayın yönetmeni olarak çalışmış burada. Büyük bir yenilik getirmiş kitapçılığımıza. Gazeteci yazarlar geleneği KHT öncülüğünde başlamış. Erdal Atabek, Hıncal Uluç, Selahattin Duman, Cenk Koray, Rüstem Batum gibi çoksatan yazarların yayıncısı olmuş. 25 sene sürmüş bu faaliyet. Ama KHT, 2005 yılında, kesintisiz, çok yoğun geçen 33 senenin sonunda şalteri çekmiş. Azıcık dinlenmeyi hak ettiğini düşünmüş olmalı.
 
Gelelim KHT’ninbaşka dernek faaliyetlerine. Doksanlı yıllarda, Yayıncılar Birliği Derneği’nde yöneticilik veProf.ÖzcanKöknel ile Prof. Hıfzı Özcan’ın teşvikiyle İstanbul Spastik Çocuklar Derneği’nde genel sekreterlik bunlardan ikisi. Bunlar futbol ve yayıncılık yoğunlukları arasında nasıl gerçekleşmiş, anlaşılır gibi değil ama KHT bütün bu etkinliklere zaman bulmuş!
 
KHT’in en önemli ilişkilerinden biri de Uluslarası İstatistik Federasyonu ile olan bağlantısı. Bu yetmişli yılların ikinci yarısında, henüz bilgisayarların devrede olmadığı, istatistiklerin büyük çabalarla yapıldığı günlere denk düşüyor. Tevfik Ünsi, Tercüman’da girişimde bulunarak bu federasyona üye yaptırmış KHT’i. O da gönderdiği sayısız bilgiyle donatmış Almanları. Bu çerçevede gerçekleşen bir de ziyareti var bu istatistik kurumuna; sene 1999. Tüm zamanların en büyük golcüsü Hakan Şükür’ü Almanya’ya götürmüş KHT, bu ziyarette golcüye eşlik etmiş ve meslektaşlarının büyük kıskançlığına hedef olmuş!
 
KHT’in bir başka uzmanlık alanı hisse senetleri. Henüz Borsa’nın kurulmadığı günlerde bile bazı bankalar için alım-satım yaparmış. Bu deneyim ve birikimi ona Tercüman’da spor yazarlığının yanında ekonomi yazıları da yazmasına olanak tanımış. Dahası Borsa’yı kuranlardan biri de o.
 
KHT her şeyi usturuplu yapmayı adet edindiği için, Gülgün Hanım ile olan birlikteliği de pürüzsüz yürümüş. Marmara İletişim’de doçentlikten profesörlüğe geçme aşamasında olan Gülin (1976), Koç Holding bünyesindeki Zer Lojistik’te sektör yöneticisi Mehmet (1981) evliliğin lezzetli meyveleri.
 
KHT’in ilgi alanına öncelikle futbol giriyor ama küçüklükten bu yana yabancı kağıt para koleksiyonu yapmakta. Sık sık bu amaçla fuarlara katılıyor. 1914-23 arası Alman paralarının uzmanlık alanına girdiğini belirtiyor.
 
KHT 2008 yılından beri yazları, hatta zaman zaman kışları da Bodrum, Barlar Sokağı mevkiindeki yuvasında geçiriyor, Galatasaray takımını tutuyor, Klasik Türk Müziği dinliyor, sinemada komedi filmlerini yeğliyor. Lisedeyken Hakan Altıner ile birlikte tiyatro kolundaymış, sahne tozu da yutmuşluğu var.
 
KHT televizyon karşısına geçtiğinde maç kanallarını ya da macera filmlerini ve belgeselleri seçiyor, ehliyetini 1971’de almış, arabası Audi.
 
KHT yemeklerden balık yemeye bayılıyor ama Gülgün Hanımın zorlamasıyla sebze yemeklerine de abone olmuş, özellikle Bodrum döneminde.