KAAN YETERGİL

Fındıkzade, Esekapı, Alipaşa, Cerrahpaşa ve Samatya kedilerinin

Davutpaşa 1926’nın 22. başkanı olarak alkışladıkları genç yiğidimiz Kaan Yetergil ilkin soyadıyla dikkat çekiyor. KY unutulmazlarımızdan, kırklı yıllardan iki bin yirmilere kadar kulübüne sayısız hizmette bulunmuş, rahmetli Ulvi Yetergil’in torunu çünkü. Hayatını kavuniçi-kahverengi renklere adamış, 2000-2008 arasında, çok güç koşullarda başkanlığımızı da üstlenmiş olan değerli Ulvi amcamızın torunu.

24 Ocak 1983 tarihi KY için başlangıcı simgeliyor. Belki 24 Ocak, 1980’de Turgut Özal’ın emekçi sınıfı perişan eden ekonomik dönüşüm kararları, 1993’te Uğur Mumcu’nun katledilişi, Şili’deki depremde 28 bin kişinin ölüşü (sene 1939), İstanbul Küçükyalı’da Neşe Sineması’nın çöküşü (1959, 37 ölü, tonla yaralı), ilk haberleşme uydumuz Türksat 1A’nın fırlatıldıktan 12 dakika 12 saniye sonra okyanusa düşüşü (1994), Diyarbakır emniyet müdürü Gaffar Okan’ın korumalarıyla birlikte alçakça bir Hizbullah cinayetine hedef kalmasıyla (2001) pek olumlu bir çağrışım yapmıyor ama KY gün ışıklarını ilk kez görüyor bu biraz karanlık günde.

Baba Turgut serbest meslek sahibi, Kerime Ayşe anne ev hanımı. KY’in Gaye ablası İzmir’de yaşamını sürdürmekte. KY ilk ve ortaokulu Yakacık’taki Ortadoğu Okulu’nda okumuş, lise öğrenimini ise Beykoz’daki İstanbul Anadolu Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi’nde görmüş. Mezuniyet 2001’de. Üniversite yılları ise o günlerde adı Türk Deniz Eğitim Vakfı olan ama zamanla Piri Reis Üniversitesi’ne dönüşen okulun deniz ulaştırma ve işletme bölümünde geçmiş. Mezuniyet 2005’te.

KY’in meslek yaşantısı 2006’da ticaret gemilerinde güverte zabitliğiyle başlıyor. 2009’da gemilerinde ikinci kaptan olarak çalıştığı firmanın İstanbul Şube Müdürü olarak görev yerini değiştiriyor. Buradaki faaliyet 2022’e kadar çok olumlu gidiyor ama patlayan Ukrayna-Rusya savaşı, ticari ilişkilerini Ukrayna ile odaklayan şirketin duraklamasıyla sonlanıyor. KY de bu kez yeniden kaptanlığa ve güverte zabitliğine yönleniyor.

KY’in sporla ilişkisi Davutpaşa 1926 yiğitlerinden epey farklı, onun aşkı suyla çünkü. Su sporlarıyla haşır neşir, su altıyla da, su üstüyle de. 2018’den beri evli.

KY 2014’e kadar Anadolu yakasında yaşamış İstanbul’un. İlk üç sene Kadıköy, sonra 28 sene Bostancı’da. 2014’te taşındığı Kartal’da bugün nefes alıp vermekte, giyinip kuşanmakta.

KY denizdeki etkinliklerinden fırsat buldukça sinemaya gitmeyi seviyor, sevdikleri yabancı gerilimler daha çok. Tiyatroya da Erkan Can ve Cem Davran’ın oyunlarına rastladıkça gitmekte. Müziğin her türlüsüne kulak veriyor, ehliyeti var ama araba kullanmaya az zaman ayırabiliyor. Hayvanları çok seviyor, Mira isimli siyam kedisi, aile yuvasının şirin varlığı.

KY sigara kullanmıyor, sosyal ortamlarda nadiren alkol yudumluyor. Davutpaşa1926 ilişkisi ise haliyle Ulvi dedeyle çok küçük yaşlarda başlamış. O yoksun ve yoksul günlerde sayısız maça gelmiş, ama yoğun deniz yaşantısı ilerleyen yıllarda kulübe uğramasını engellemiş haliyle. Ailemiz içinde en yakınlık duydukları Davut Kılıç, Yalçın Civez, Sıtkı Özcan, Ayhan Tirki, Ramazan Emre, Necip Timurözü gibi yiğitler olmuş.

KY’in başkanlık gibi bir niyeti yokmuş ama genel kaptanımız Sıtkı Özcan’ın teklifiyle bu önemli görevi kabul etmiş. İlkin ben bu görevi hak etmiyorum demiş olsa da, Sıtkı Paşa ikna etmiş kendisini. KY büyük bir maddi güce sahip olmadığını söylese de, genel kaptanımız maddi ve manevi desteklerle bu görevi hakkıyla başaracağına inandırmış onu.

KY taraftarı az, geliri nerdeyse hiç olmayan kulüpteki amacının, şerefli mazisiyle kendisini gururlandıran kahverengi-kavuniçi renklerin bayrağını şerefle dalgalandırmak olduğunu söylüyor. Bunun için de birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmemizin gerektiğini ekliyor.